23

86 10 4
                                    

ÖNCELİKLE BÖLÜMÜ OYLAYIP VE BOL YORUM YAPARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM ÇÜNKÜ ÇOK UZUN ZAMAN SONRA GÜZEL BİR BÖLÜM YAZDIĞIMI SÜŞÜNÜYORUM UMARIM HEPİNİZ SEVERSİNİZ

ayrıca bölümü okurken -bts, black swan yada fake love- dinleyebilirsiniz

JİSOO

Okula geldiğimde Taehyung bana gene tripliydi. Gittim ve yanına oturdum. "Niye benden ayrıldın?" dedim. Okuduğu kitabı bırakıp bana baktı. "Efendim?" dedi. "Ne sorduğumu gayet iyi duydun." dedim. "Çünkü..." dedi.

"Biz birbirimizi için iyi değiliz." dedi. "Ben sana zarar vermek istemiyorum." dedi. "Veremezsin!" dedim. "Emin ol veririm." dedi. "İzin verde ona ben karar veriyim." dedim. "Nasıl?" dedi. "Bana her şeyi anlattığına emin misin?" dedim. Kitabını okumaya geri döndü. En azından yalan söylemiyordu.

Yanından kalktım ve Jankook'un yanına gittim. "Konuşalım mı?" dedim. İlk bana sonra Taehyunga baktı. Kafasını salladı.

Okulun kafeteryasına oturmuştuk ve Taehyungda burdaydı. Bizi izliyordu.

"Evet?" dedi. "Taehyungla arandaki ilişki ne ve ne saklıyor benden bu kadar önemli?" dedim. "Karşılığı olucak mı?" dedi. "Evet seni Lisayla barıştırıcam." dedim. "Taehyungdan nefret ediyorum." dedi. "Kendisi pisliğin teki. Asla güvenmem." dedi.

"Kendisi kız kardeşini öldürdü." dedi. Gözlerim kocaman oldu. Taehyung buraya geldi hızlıca. "Kapa çeneni Jeon Jungkook!." dedi Taehyung.

Herkes ayaklandı. "Kaç aydır kızı kandırıp peşinde koşturuyorsun gerçekleri bilsinde senin ne mal olduğunu anlasın!" dedi Jungkook. "Sen kız kardeşini mi öldürdün?" dedim fısıldayarak.

"O öyle değil!" dedi. "Nasıl?" dedi Jungkook. "BEN ASLA ONA ELİMİ SÜRMEDİM SÜRMEMDE!" dedi. "Taehyung 2 yıldır üvey kardeşi İrene'yi öldürmekten suçlanıyor. Senin baban İrenenin gerçek ailesin avukatı." dedi Jungkook.

"Hapse girmemek için piskolojisi bozuk raporu aldı ve 1 yıl tımarhanede kaldı." dedi. NE OLUYORDU BURDA?! "Ama Taehyungun psikolojisi bozuk yalanı ve öfke sorunu tanısı konulunca dava yeniden açıldı." dedi Jungkook.

Ben kimle berabermişim bunca zamandır?

Suratına bile bakamıyordum. "Yarın duruşmaya sende gel." dedi Jungkook. "Herkes orda olucak." dedi ve gülümseyerek gitti. Ona baktım o'da bana.

"Jisoo..." dedi hüzünlü bir sesle. Bu ses tonunu daha önce hiç ondan duymamıştım.

"Ben hiç bir şey yapmadım." dedi. "Sadece onu korumak istedim." dedi. Suratına bile bakamıyordum. Neden bilmiyorum ama bakamıyordum. Ondan korkmuyordum ve sinirli de değildim.

Ve sonunda baktım.

"Kim suçlu o zaman?" dedim.

Zil çaldı. Hocalar herkesi sınıflara sokuyordu ama biz birbirimize bakıyorduk. Gözleriyle resmen konuşuyordu. Gözlerindeki acıyı hissedebiliyordum.

Nasıl böyle bir adama acıyabilirdim? Kardeşini öldürmüş bir katile.

"Sadece beni bir kere dinle." dedi. "Çocuklar hadi sınıfa." dedi hoca. "Beni ne olursun dinle." dedi yalvaran gözleriyle. "Ben onu korudum o piçten!" dedi. Hoca ne olduğunu anlamaz bir şekilde bize bakıyordu.

"Kimden?" dedim. "Sevgilisinden." dedi. "Sevgilisi kim?" dedim. "Bilmiyorum." dedi. Ona anlamazca baktım. "Çocuklar sınıfa!" dedi hoca. Taehyung beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı.

İşte şimdi korkuyordum.

Okulun deposuna gelmiştik yine. kolumu bıraktı ve "Dinle beni sadece." dedi.

"İrene uzun süredir internetten anonim olarak biriyle konuşuyordu. Bunu bana anlatmıştı sadece." dedi. "Başta mutlu olmasına sevinmiştim çünkü çok fazla ailevi sorunlar yaşamıştı."

"Bir süre sonra evden kimseye haber vermeden o adamla buluşmaya başladı. Eve hep geç saatlerde geliyordu. Onun için endişeleniyordum." dedi. "Benle konuşmayıda bırakmıştı hatta Rose'yle bile konuşmuyordu." dedi.

"Sonra ondan çok garip bir mesaj aldım gece yarısı. Saat 1:20 gibiydi." dedi. "Ne söyledi sana?" dedim. "Çok net hatırlıyorum Taehyung nerdesin? di." dedi. "Bunun nesi garip?" dedim.

"Evden çıkmadan önce zaten beni görmüştü ve konuşmuştuk. Ona evde olduğumuda söylemiştim ki telefonlarımızda birbirimizin nerde olduğunu görmek için uygulama bile vardı." dedi.

"Bu dediğinden endişelendim ve konumuna baktım. Şehirin ortasında bir yerlerdeydi." dedi. "Bunları polise neden anlatmadın?" dedim. "Çünkü hiç bir kanıt yoktu ve bana inanmazlar diye-" "Telefon nerde?" dedim. "Telefonu İrenenin bedenini bulduktan 2 gün sonra yaklaşık 2 km uzaklıkta bir ağaçlık alanda bulduk ve telefon sıfırlanmıştı." dedi.

Ona çok inanmak istiyordum.

571 kelime

DANGER | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin