Taehyung 1 haftadır camıma gelmiyordu. Lisa ve Roseyle konuşmuyordum 1 haftadır ve Suhoyla gereksiz samimiydik. Kızlar tuvaletine girdim. Birden beni Lisa itti. "JİSOO!" diye bağırdı Lisa. Etraftaki kızlar buraya toplandı.
"Arkamdan konuşmaya başladın tamam ama bunu nasıl söylersin!" dedi. Ben onun arkasından hiç konuşmamıştımki. "Asıl şerefsiz sensin!" dedi ve tokat attı. Lavabodaki kızlar eleriyle ağızlarını kapatmıştı ve şaşkınlıkla olanları izliyorlardı. Lavabonun kapısı açıldı. Jennieydi. Lisanın sesi dışarıya kadar gitmiş olucaki insanlar lavabonun önüne toplanmıştı.
Jennie hızlıca kapıyı kapattı. Kapı tekrar açıldı. Roseydi bu seferde. "Ne oluyor burda?" dedi Rose. Diğer kızlar aralarında konuşmaya bile başlamışlardı. Sinirle lavabodan çıktım. Hızlıca sınıfa girip eşyalarımı topladım. Sinirden mi yoksa üzüntüden mi gözlerim dolmuştu bilmiyorum. Sınıftan çıkarken birine çarpmıştım ama hiç bakmadan yoluma devam etmiştim.
Açık siyah saçlarım yüzümü kapatıyordu. Hızlıca merdivenlerden indim ve okuldan çıktım.
Otobüs durağına kadar ağlamıştım. Otobüs gelince otobüse bindim. Montumun önünü açtım. Jennie ve Rose bana mesaj atıp duruyordu. Onları endişelendirmek istemedim ve eve gittiğimi söyledim.
Eve gelince ağlamıştım ve çikolata yiyip film izlemiştim. Okulda gezen dedikoduyu duymuştum. Sözde ben Lisaya 'orospu' demişim. Lisada buna inanmış ve gelip bana tokat attı. Kapı çaldı. Annemlerse diye hemen kendimi toparladım ve kapıya gittim. Kapı deliğinden baktım. Taehyungtu. Hiç onla uğraşamazdım. Çalar çalar giderdi.
Koltuğa geri uzandım. Evet kapıyı tekmeliyordu. O ne yapacaktı ki? Gitsin arkadaşlarıyla takılsın. Artık hayatımdan beni üzenleri çıkaracaktım. Yüzlerine bakmayacaktım. Taehyungta bunlardan biriydi. Bana yaptıkları ve dediklerini artık altan alamazdım. Altan alma kotam dolmuştu. Kapıyı çalmayı kesti.
"Şükür." diyip televizyonun sesini açtım. Birden bir şey kırıldı. Hızlıca koltuktan kalktım. Bir çekecek aldım ve mutfağa doğru yürüdüm. Taehyung mutfaktaydı ve bir vazo kırmıştı. Hızlıca üstüne yürüdüm ve çekecekle ona vurmaya başladım. "Çık evimden!" dedim. "Jisoo acıyor." dedi.
Daha sert vurmaya başladım. "Geber Kim Taehyung!" dedim. "Geldiğin yerden çabuk geri dön!" dedim. Çekeceği sıkıca tutup yere attı. Ellerimle vurmaya başladım. Ellerimi tutu. "Bırak ellerimi!" dedim ve ellerimi çekmeye çalıştım. "Tamam vurmayacağım bırak elimi." dedim. Elimi bıraktı. Tam tekme atıcakımki bacağımı tutu.
Beni kendisine çekti ve "Yeter." dedi. "Yetmez bırak beni!" dedim. "Hemen beni bırakıp gitmezsen polisi arayacağım." dedim. "Abartmaya neden bu kadar bayılıyorsun?" dedi ve bacağımı bıraktı. "Ben abartmıyorum tamam mı!" dedim. "Lisa olayındada abartın." dedi.
"Ben mi abartım?!" dedim. "Ben abartmadım!" dedim. "Jisoo belkide dedikodu yapmamlıydın." dedi. "Ben bir şey demedim onun hakkında!" dedim. Jennieyle bile konuşmamıştım. "Tamam-" "Neden bana inanmıyorsun?" dedim. "Hiç bir zaman güvenini kırmadım ama bana inanmıyorsun!" dedim.
"Sana inanıyorum am-" "İnanmış halin bu mu?" dedim. "Jisoo sadece yani-" "Git evimden." dedim. "Abartıyorsun gene." dedi. "Ben hiç bir şey abartmıyorum!" diye bağırdım. "Fikrimi değiştirdim. Abartıyorum." dedim ve mutfaktan çıktım. Hızlıca salona gidip koltuktan telefonumu aldım. "Ne yapıyorsun?" dedi endişeli bir sesle.
"Baba Taehyung evimize gizlice girdi ve beni rahatsız ediyor."
"Ne?!"
"Geliyorum ben."
Telefonu kapadım. "İstersen kendin çık." dedim. "Sadece senle konuşmaya gelmiştim." dedi. "Ama bu kadar gitmemi istiyorsan giderim." dedi ve evden gitti. Taehyung bile inanmıyordu bana.
O neden inansınki. Babamı aradım ve Taehyungun gittiğini söyledim. Gelmek istediğini söylemişti ama gelmemesini söylemiştim. Odama çıktım ve yatağıma yattım.
Ağlayıp bir şeyler izlemiştim işte sonra uyumuştum annemle babam gelmişti işten akşam yemeği yiyip tekrar uyumuştum. Duyduğum sesle birden uyandım. Telefonuma baktım. Saat 02:31'di. Acaba ses camımdan mı gelmişti? Taehyung olabilir miydi? Hızlıca perdemi açtım. Hayır Taehyung değildi.
Birden büyük bir gürültüyle olduğum yere çakıldım. Merdivenlerden sesler geliyordu. Rüyada mıydım? Kendime vurdum. Değildim. Hızlıca odamdan çıktım ve annemlerin odasına girdim. Onlar hala uyuyordu. Kendim gidip aşağı bakacak kadar cesaretli değildim.
Babamı dürttüm ve "Aşağıda bir şeyler oluyor." dedim. Tekrar ses geldi. Babam hızlıca yataktan kalktı. Yanındaki çekmeceyi açtı. Aman tanrım. Gözlerim kocaman olmuştu. Babam eline çekmecedeki silahı aldı. Ne demek bu? "Bu ne baba?!" dedim. Bana baktı. "Korkmana gerek yok tamam mı." dedi. Annem sanki biliyormuş gibiydi.
"Siz burda bekleyin tama mı." dedi. Babam odadan çıktı. Bende çıkacaktımki annem beni durdurdu. Bir kaç dakika ses gelmedi. Sonunda odanın kapısı açıldı. "Rahat olabilirsiniz." dedi babam. "Ne olmuş?" dedim ve odadan koşarak çıktım. Alt kat birbirine girmişti. Babama kocaman gözlerle baktım.
"Anlamadım ben." diyip silahına baktım.
BÖLÜMÜN SONUNA GELDİN. LÜTFEN OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMA.
DİĞER KİTAPLARIMIDA GÖZ ATABİLİRSİNİZ.
658 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DANGER | TAESOO
FanfictionKim Jisoo Kim Taehyungu okula ilk geldiğinde ona aşık olur. Yaklaşık 1 yıl sonra aralarında bir yakınlaşma olur. Kim Jisoo şaşırır. Kim Taehyung duygusuzun teki olduğunu düşünürdü. Kim Taehyungun aslında duygularını en derine gömüştü ve ortaya çıkar...