7

280 27 0
                                    

JİSOO

Dün gece Taehyung yanıma gelmişti diye hatırlıyorum. Tek hatırladığım okula gitmem için konuşmasıydı. Ne dediyse işe yaramıştı. Babam beni okula bırakmıştı. Lisanın yanına oturdum. "Günaydın." dedi uykulu sesiyle. "Jungkook 17yaşındaymış." dedi. "Yani yan sınıfta." dedi. "Güzel." dedim. "BANA YALAN SÖYLEDİ!" diye bağırdı. Gözüm sınıfta dolaştı. Herkes garip bir şekilde bakıyordu.

"Bende Jungkooktan ayrıldım ama dün geceden beri ne masaj atıyor ne arıyor ve okulda yanıma bile gelmedi!" dedi. "Pislik." dedim. "Evet!" dedi. "Ne zaman ayrılmıştın?" dedim. "Dün." dedi. "Tanrı onu bildiği gibi yapsın!" dedi ve sinirle sınıftan çıktı. Etrafıma bakındım ve hızlıca Taehyungun yanına oturdum.

"Günaydın." dedi. "Günaydın." dedim. "Jungkook neden Lisanın gönüllünü almıyor biliyor musun?" dedim. "Hayır Jungkookla konuşmadım." dedi. Kafamı salladım. "Peki..." dedim. Bana baktı. "Dün gece tam olarak ne oldu? Ben uykulu olunca pek olanları hatırlamıyorumda." dedim.

Bana yaklaştı. Burunlarımız değiyordu. Ben sandalyeye çakılmıştım. Dudağını dudağımın ucun başlayarak yanağıma kadar sürtü ve yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. Kulağıma fısıldadı. Ben mi yapmıştım? Birden Lisanın bağırmasıyla ikimizde yerimizde zıpladık. "Jisoo!" diye bağırdı.

"Benle gel!" dedi. Taehyunga baktım ve Lisayı gösterdim. Olduğum yerden hızlıca kalktım ve Lisanın yanına gittim. Herkes arkamdan küfrediyordu ama Taehyung dudağının kenarıyla gülüyordu. Arkamda bir felaket bırakmıştım. "Küfür etmeyin ço-" "Siktir git Jisoo!" diye bağırdılar. "Özür dilerim." dedim ve Lisayla sınıftan çıktım.

Rose ve Jinin burda ne işi vardı. Yanlarında tanımadığım bir çocuk daha vardı. Yoongide onlarlaydı. Jennie yanına gidince Jennieyle yanlarından ayrıldı. "Galiba Jungkookun yeni sevgilisi o kız." dedi. "Onu o barda görmüştüm." dedi. Rosede bana baktı. El sallayıp yanımıza geldi. "Lisa pek iyi gözükmüyorsun. İyi misin?" dedi Rose. Lisa sinirlice yanından gitti.

El salladım ve Lisayı gösterip peşinden gittim. "Yüzsüz birde soruyor." dedi Lisa. "Lisa Rose öyle bir şey yapmaz." dedim. "Sen ne kadar tanıyorsunki?" dedi. "Yani işte." dedim. "Ağızını arar mısın?" dedi. "Lisa." dedim. "Lütfeeeen." dedi. "Offf!" dedim ve lavabodan çıktım.

Rose ve Jin birde bir arkadaşlarının yanına gittim. "İşte Jisoo." dedi Rose. Siyah saçlı çocuk beni boydan süzdü. Arkadan ses gelince arkamı döndüm. Taehyungtu. "Ne yapıyorsunuz burda?" dedi Taehyung. Jungkook burda değildi. Etrafı aramaya başladım. İsmimi duyunca Roseye baktım. "Birine mi bakıyorsun?" dedi Jin. Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Neyse, ben sizin sınıftayım." dedi Rose. "Lisa bu habere bayılacak." dedim. Dışımdan mı söylemiştim onu ben? Salakça sırıtıp Rosenin kolundan tutup sınıfa götürdüm. Saçlarını iki yandan atkuyruğu yapmıştı. "Şeker kız candy gibi davranmak ne kadar zormuş." dedi. "Yaptığım makyaja bak. Resmen ben uslu ve safım diyor." dedi.

"Neyse, Lisaya söyle sevgilisini ben çalmadım." dedi. "Yani çalındı?" dedim. "Lisa Jungkooka göre biri değil. Jungkookda Lisaya göre değil." dedi. "Bunu Lisaya söyleme çünkü seni camdan aşağı sarkıta bilir o iki kuyrukla." dedim. "Sen Taehyungun yanına o-" "Sen otur. Ben Lisayla biraz konuşmak istiyorum." dedi. "Olmaz!" dedim.

"Neden?" dedi. "Jisoo hadi." dedi ve beni oraya oturtu. "Biz küsüz." dedim. "Barışın o zaman. Bence bu aralar biraz Taehyungun yanında olmalısın. Dün ağlam-" "Rose." dedi Taehyung. "Bende Jisooyu yeni sırasına yerleştiriyordum." dedi. Taehyung ağlamış mıydı dün? Neden peki? Rose eşyalarımı masaya koydu. Zil çalmıştı. Herkes yerlerine oturmuştu. Lisa bana öldürücü bakışlar atıyordu.

DANGER | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin