Okyanus

55 2 0
                                    

"İntihar falan etmedin yani." dedi elimi sararken.Yüzü elime doğruydu ama gözleri gözlerimdeydi.Gözlerinden piçlik akıyodu sanki.

"Mal mısın?Anlattım ya.Ayrıca o intihar işlerini anca gerizekalılar yapar."dedim suratımı sallayarak.

Kafasını iki yanda salladı ve alayla güldü;"Sende bir gerizekalısın ama?Napcaz?" gülmeye devam etti.İçimden tükürmek geldi.Ama tükürmek azdı,köpeklerın sıçması olurdu anca!

"Ben gerizekalı değilim."dedim yüzüna yaklaşarak.Aramızda yaklaşık 8 santim falan vardı.

Oda bana yaklaşti ve 8'i 3'e düşürdù.Heycandan olsa gerek tuvaletim gelmişti.Bana yaklaştıktan sonra

"Gerizekalısın."

"Değilim."

"Hmm.O zaman aptalsın."

"Kendi adını söylemene gerek yok."dedim alayla.Dediğim ergenceydi evet.Bu yüzden olsa gerek yüzünü buruşturdu.Ve geri çekildi.Çekileceği sırada yakasından tuttum ve kendime çektim.Kokusu okyanus gibiydi.O okyanusta boğulabilirdim mesela...Benim gözlerim,onun kokusu.Bence bizim ismimiz okyanus olamalı...Saçma dùşüncelerimden ayrılıp;

"Bana hakaret etmeyi kes."dedim sert bir şekilde.Boğazını temizledi ve

"Bana ve ne diyeceğime karışamazsın!" dedi sertçe.Bende kafamı iki yanda sallayıp kapıya yöneldim.Elimi düzgünce ve özenle sarmıştı.Olanları anlatmıştım ama o ise sadece "Bu kadar salak olamazsın.Kesin intihar girişiminde bulundun."demişti alayla.

Karnımın acıktığını hissedince mutfağa girdim ve birşeyler atıştırdım.Tam portal suyumdan yudum alacakken kapı sesi duydum ve irkildim.Gitmişmiydi?Aman giderse gitsin umrumda....değil.

Can sıkıntısından wattpad'e girdim ve bir iki hikaye okudum.Baya gaza gelmiştim.Ahh nerde şu deli dolu aşıklar!?Eğer bulursam belki bir gun dunyanın sonu olur o kadar imkansız.Üstümü giyindim ve bara gitmek için hazırlandım."Biraz geceye akmalıyım.Belki bir şey olurda aşkımı bulurum." iç çekip kapıya yöneldim.Siyah yırtık şort üstüne yarim t-shirt ve konvers giymiştim.Saçlarım dağanıktı.

Sahilde yürüyordum.Yerdeki kumlara ayaklarımı sokuyor ve çıkarıyordum.Deli gibi başım dönüyordu.Sonrada kendi kendime gülüp mal mal sırıtıyordum.Tüm komik anılarım gözümün önünden geçerken ailem aklıma geldi.

Kahretsin!!Çok özlemiştim.Annemin bitmek bilmeyen komik şakaları ile mermer kadar sert olan babamı gözlerinden yaş gelene kadar güldürmesi.Kahkahaları,seslerini unutmuştum.Aklıma kazıdığım yüzleri,gözleri,... herşey yavaş yavaş siliniyor sanki hayal gücüme karışıyordu.Çünkü onları görmek istediğim gibi hayal ederdim.

Sonra aklıma Berk geldi."Ne yapıyor acaba arasam mı?"diye mırıldandım.Sonunda merakıma yenik düşüp telefonumu elime aldım.Tam arayacaktım ki tam 23 tane cevapsız arama vardı.Heycanlandım bir an ne yani şimdi Berk beni merak mı etti!?

Bu düşünce daha çok kafamı döndürürken bir anda yüzüm düştü.Aramaların 21 tanesi hayatımın kanlı çukurunu kazan James Bronnel! İçim bir anda hayal kırıklığı ve sinir doldurdu.Sonuçta bana tatil vermişlerdi ve rahatsız edemezlerdi değil mi ?
Gözlerime ve ciğerlerime iğneler batıyordu.Gözlerim ağlamamak için savaş veriren,ciğerlerim solduğum buz gibi havayı sindirmeye çalışyordu.Aynı zamanda beynimde sakız kıvamına gelmişti.Zaten sarhoştum iyce sarhoş olmuştum.Bir tarafımın karanlıkla boğuştuğunu ve yenik düştüğü aklıma gelince göğüs kafesim sıkıştı.Elim refleksle oraya gidince nefeslerim derinleşti.İyce duygusallaşmıştım.Ben böyle değildim ki!

Yerden destek alıp ayaklandım.Dengemi sağlayamayıp tökezledim.Telefonumdan Berk'i tuşladım.Üşümeye başlamıştım.Birkaç saniye sonra sesler geldi.

"Alo?" dedi ciddi bir sesle.Yutkundum ve
"Berk?Ben Alya."dedim.Kaldırımda yürüyordum.Birkaç saniye sonra boğazını temizleyip

"Ne?Evi yakmadın umarım." dedi umursamaz bir şekilde.Aslında kendime yediremesemde kırılmıştım.

"Evde değilim!" diye bağırdım hafifçe.
"İyi.Noldu?"dedi soğuk kanlılıkla.Umrundaydımya sanki!Niye aradıysam.

"Iııı sanırım ben sar..." tam konuşacakken gözlerim iyce açıldı.Araba öyle hızlı geliyordu ki kaçamazdım.Panikten dondum kaldım.Gözlerimi yumdum ve Allah'a teşekkür ettim.Sonunda herşey bitecek ve ben ferahlayacaktım.

Belimde ve ensemde kollar hissettim ve yere beraber düştük.Kimdi benim mutluluğumu yok eden!

Gözlerimi açtım ve etrafa bakındım.Altımda bir çocuk vardı.Kahretsin çok yakışıklı!

"İyi mi senin kafan?"dedi beni kenara yavaşça iterken.Anında kenara çekilip bacaklarımı göğsüme çektim.Kollarımı bacaklarıma sardım ve başımı öne eğerek ağlamaya başladım.

Hıçkırıklarımın arasında "Neden?" diye bağırdım hafifçe."Neden!!?"
Sırtımda bir el hissettim ve irkildim.Kafamı kaldırıp beni kurtaran çocuğa baktım.Gözlerimin içine ciddi ve şefkatli bir şekilde bakıyordu.Alaylı gözler gitmişti.

"İyi misin?" dedi fısıldayarak.Kendimi kaybedecek gibi olup az kaldı sarılacaktım ona ki son anda vazgeçtim.Bu kadar aciz olamazdım.
"Bilmiyo..." tam söyleyecekken aklıma telefon geldi.Yere düşmüş olmalıydı.Kendimi aniden toparlanıp ayaklandım ama gene tökezledim.Tam düşecek gibi oldum ama beni kollarımdan tuttu.
"Sorun ne?"
Sürekli soru soruyordu lanet!Bir kezde sussan ya mübarek.
"Telefonum."diye mırıldandım ve yere doğru eğilip etrafa baktım.

"Al."dedi telefonumu uzatırken.Bende kafamı teşekkür ederek salladım ve telefonu aldım.Hala hattaydı.

"ALOOOOO!Noluyo yaa!?" bağırma sesleri...
"Alo Berk?"
"Noluyo lan.Sen bana emanetsin.Kendine iyi bak.Aylin benle hiçkonuşmaz yoksa!"

Bir an affalladım.Ne yani herşeyi Aylin içinmi yapmıştı?.Başından aşağı kaynar sular akarken gözümde suluk hissettim.Ağlıyordum artık.Telefonu hızlıca kapattım ve cebime soktum.
"Evine bırakmamı ister misin?"
"Gerek yok sağol."sesim istem dışı buz gibi çıkmıştı.
"Kötü görünüyorsun bak." dedi uyarır gibi konuşarak.Daha fazla üstelemedim ve sessizce "Tamam."dedim.Sarılmaya ihtiyacım vardı.Desteğe de.Bir arabaya yöneldi ve kapıyı açtı.Belliki zengindi.

Sessizce koltuğa oturdum ve kollarımı bedenime sardım.Gözlerimden yaşlar istemsizce akıyordu.Bağırmak,ortalığı dağıtmak istiyordum.Herşey fazlaydı.Ama bu kadar kolay da yıkılamazdım.Fırtına etrafımda dönüyor,beni içinde tutuyor ama içine karanlığa almıyordu.Çaresizlikte boğuyordu adeta.Ama elbet kaçış yoluda vardı.Mutlaka olmalıydı!

"Evine bırakabilmem için evini tarif etmelisin." dedi bana yandan bir bakış atarak.Gözleri çaltılmıştı ağladığımı görünce.
"Tamam biraz yürüyelim olur mu?"
Aslında çok iyi olurdu.Evde depresyon yerine onla takılıp kafa dağıtabilirdim.
"Sağol."dedim elimin tersiyle gözlerimi silerken.
_______________♣♠♦____________

"Ne yani hiç konuşmıcak mısın?" dedi kaşlarını kaldırarak.Bense dondurmamı yemekle meşguldum.Ona bakıp kafamı iki yana salladım.
"Tamam pekala."dedi.Sesinde sitem dolup taşıyordu.Ergenlikten çıkmıştık oysa.Kendi kendime sırıttım.
"Ne oldu?" dedi oda sırıtarak.Küçük bir kahkaha attım ve "Yok birşey."dedim.
"Yardımcı olmaya çalışıyordum." dedi.Aslında iyi kafa dengi olabilirdi.
"Adın ne?"dedim merakla.Sorduğum soru saçma değildi bence ama kaşlarını çattı alayla.Tatlı çocuktu.En az Berk kadar vardı.

"Kerem" dedi alayla.Sonrada tebessüm etti.Gamzeleri ortaya çıkmıştı.

Son Ziyaret...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin