Tuzak mı!?

70 2 0
                                    

Arkadaşlar müziği açın ve öyle okuyun nolur.Ama sonlara doğru açın çünkü sonunda asıl dinleyerek okuyun. ;) Umarım beğenirsiniz..:)
Resimdekiler Alya-Berke

"Bu kadar üzülme değmez." dedi.Ne yani elimde değildi ki!Ona bu kadar bağlanmışmıydım ki? ABD'ye dönmem ve eski cehennemimin kölesi olmak zorundaydım.İşkenceler tehtitler ve benzerleri...Ama ben güçlüydüm değil mi? Hala gülebiliyorsam ve tüm herşeye rağmen iyiysem bir umut ışığı var demektir.Beni kötü yapan ruhum değildi,bedenim değildi peki neydi?Davranışlarım mıydı? Yoksa hayatın oynadığı sikik bir oyunmu?
Herneyse öyle yada böylede ben karanlığımın içinde mum ışığı saçıyordum.Başkalarının aydınlatamayacak kadar cılız ama güçlü...

"Aslında seni bir yere götürmek istiyorum."
"Nereye?" dedim iç çekerek.Sadece baktı ve 'kalk hadi" dedi elini uzatarak.Elini tuttum ve kaldırdı.
--Yol boyunca konuşmamıştık.Yola bakılırsa kesinlikle sessiz ve tenha bir yere götürüyordu.Korkmadım değil.Tepelerde bir yerdi.Kasaba kadar büyük değil ama bir köy kadar küçük olmayan bir yere geldik.Evler tek katlı evlerdi.Bazıları yıkıkken bazıları aşırı lükstü.Bir yere geldik.Depo gibi.Merdivenlere yöneldi ve bana baktı,"Korkmanı gerektirecek hiç bir neden yok."dedi ciddi bir şekilde.Bende tebessüm ettim.İçimde hala Berk vardı.Acaba nolmuştu?Amannn neyse ne, zıkkım yesinler be! dedim içimden.Merdivenlerin sonuna geldik ve manzara.......gözlerim kocaman açılmıştı.Ellerim ağzımdaydı.Acayip bir yerdi.

"A-a-ma bu b u çok güzel!" dedim.Sonlara doğru fısıltı gibiydi.Kocaman bir terastı ama ne teras!Sadece ağaca bağlı iki salıncak vardı.Kenarısı ise uçurum.Baya derin ama manzara harika.Heryer gözümüzün önündeydi.Aaa ve birde teleskop gibi birşey vardı.Ağır ve büyük adımlarla salınca doğru yürüdüm ve oturdum.

"Sallar mısın"? Dedim kafamı geriye doğru atarak.Arkama geçti ve sallamaya başladı.

"Burası benim yıkım enkazı yardım merkezi.-ve güldü- Ne zaman kötü olsam soluğu burada alırım.Kimse bilmez burayı."

Sözünü kestim ve "Herkesin yıkım enkaz yardım merkezi olur.Herkesin kendine özeldir.Mesela benimde var ama kimse bilmiyor." ve güldüm "Ama sana minettarım.Yani beni buraya getirdiğin için."

"Fazla duygusallaştık sanırım."dedi gülerek.
"Bencede."
"Biliyorsundur Ay tutulmasını.Bugün saat 9gibi olcak.İzleriz."
"Ohaaa mükemmel" içimden Berk geçiyordu.Keşke o burda olsaydı.Telefonumu elime aldım ve saat 8 buçuktu.Onu yaklaşık olarak sabahtan beri görmüyordum.Tüm gün beraberdik Keremle.İlk olarak waffle yedik sonra gezdik.Starbucks a gittik ve sonrada buraya geldik.Tüm gün mutsuzdumZaman nasılda geçmiyordu!!!

Bir süre sonra o özel tutulma gerçekleşti."Aman tanrım bu mükkemell!"diye fısıldadım.

Kerem bana baktı ve "Aslında sana söylemem gereken bir şey var." dedi mırıldanarak.Tam söyleyecekti ki telefonum çaldı ve Gizem'di.Bir anda güldüm

"ALO?"
"Aloo kızım niye aramıyon bitchh.İnsan bi sorar işler nasıl diye.Özledimm seniii..."dedi Gizem.Bu kız arakadaştan çok çok öteydi belki kardeştende.

"Pardon yaa....asıl insan arar delirdin mi?öldün mü? diye."

"Neyse ne siktir et.Daha önemli şeyler var.-sesi kısılmıştı-İşi kaybetmek üzereydik ve Berk tahsilatı sorunsuz yapar dedik.İlk uçakla geleceğini söyledi....ıı şey sonradaa..."

"Yılık yılık konuşma söyle!!"korkuyordum Berk'e kesin birşey olmuştu.Kaşlarım çatılmış, kalbim hızlanmıştı.Üşümeye başlamıştım.
"Şeyyy hani şu Ayhan Tozlu varya..."
"Dur bi dakka hani şu en büyük düşman ve rakibimimiz.Meşhur 'gamsız kelle' o mu!?"

"Hıhı evet herneyse işte.Offf be çok uzadı.O uçağa tuzak kurmuş ve uçak kalkmak üzere.Fazla zaman yok Alya hemen ulaş ona.Telefonlarımıza cevap vermiyo.Kesin uçakta bomba falan var."

"N-e -eeee p-peki.." sesim inanılmaz yalvarırmış gibi ve güçsüz çıkmıştı.Gözlerim yine dolmuştu.

Kerem'in kaşları çatılmış diyeceklerimi pür dikkat bekliyordu.Ama boğazımda koca bir yumru vardı.Konuşmanı engelliyordu.

"H-ava limanına götür beni." sesim boğuk çıkmıştı.Hemen merdivenlere koştum ve arabaya yöneldim.Zaten arkamdan o geliyordu.
"Çabukkk!" diye haykırdım.Gözlerim dolup taşıyordu.Hem göz yaşı olsun hemde duygu olsun.Hepsi kokteyl gibiydi.
"Lütfen..." diye fısıkdadım. Hemen arabaya bindik ve gazı kökledik.

"Havaalanı uzak mı?" dedim elimin tersiyle gözyaşımı silerken.
"Evet.Sorun ne?" dedi erkeksi sesi ile.Kasılmıştı.Bende.

"Sonra." dedim sesim çatallıydı.

Hayatımda belkide ilk defa aşık olmuştum.Hoşlantı değildi.Çok çok daha fazlasıydı.Sevmek? bu olabilirdi ama çok daha gatipti hislerim.Bence ben aşıktım.İnsan aşık olduğu kişiyi ne olursa olsun affederdi.Bırakmazdı onu.Anca ölüme boyun eğerdi aşk.Ama sevmek? Oda affetmekti ama daha azdı işte..Onu düşündükçe haykırıyordum.Kızıyordum!Nasıl bu kadar erken aşık olurum!? diye.Sonra gülüşleri kulağımı doldurdu.Sadece yutkundum.

"D-aha h-ızlı ol lütfen.Daha çok erken." diye fısıldadım.Ah şu sesim! Niye bu kadar belli ediyordu ki duygularımı....?!
Sonunda gelmiştik havaalanınına.Koşarak içeri girdim saat 10:23'dü.10:30 uçağına binmiş olmalıydı.Hızla içeri daldım ve güvenlikler tuttu.
"Bırakkk bırakın BENİİİ!!"dedim bağrarak.
"Sakin olun sadece kontroller" sabırsızca yutkunkundum ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım.Bitince daha hızlı koşyum ve görevliye;
"İzmir için son uçak kalktı mı?"
"Şu anda ön hazırlıklar bitti ve kalkacak."
"Nee.. Olamaz!" diye haykırdım.
Koşarak piste doğru gittim ve uçak kalkıyordu.Olduğum yerde mıhlandım kaldım.

Gitmişti.Yetişememiştim.Ölcekti.Birbirimize emanettik.Ona aşıktım....vee bokum bok hissediyorum.İçimde binbirtürlü pişmanlık, acı ve sinir vardı.Fırtınalar uçuyordu gözümün önünde.İçimde ise yangın.Kutuplara koysalar yinede alev alev yanardı cehennem tadında.Dur bir dakika ben ona en son ne demiştim?
"Senden nefret ediyorum!"
Ahhh siktir...Herşey can alıcı bir şekilde bitmişti.Herşey üstüme geliyordu.Bu öyle bir yıkım yaşattı ki bende,bu enkazdan sağ çıkamazdım belkide.Ardımda koca bir mafya vardı.Arkam bir cehennemken,önüm bir cenneti...Ben arafta sıkışıp kalmış bir ruhtum.Tüm çocukların ilk yıkımları ne olurdu ki sanki?
Ana okulunda altına sıçar sonra utanırdı.Sonrada utanç ve pişmanıktan ağlarlardı.Peki benim k neydi? Ben ailemi kaybetmiştim.Yetim ve öksüzdüm.
Bu beni farklı ve güclü kılıyordu.

Şimdi ise genç kızların derdi;offf sevgilimle küstük,beni aldattı,...bla bla bla. Saçma!!!
Ben aşık olduğum kişiyi kaybetmiştim.Ve yetişemedim.Siktir...gene benim yüzümden olmuştu...

Herşey öylesine hızlı olmuştu ki affallamıştım Bir adım attım ve dizlerimin bağı çözüldü.Yere kapaklandım.Kerem nerelerdeydi?Koşarak bana doğru geliyordu.Demek ki bana yetişemeişti.

Yerin pürüzlü olması elimde küçük sıyrıklara yol açmıştı.Elime baktım ve kanıyordu..Kan!
Lanet!Berk ölecekti ailem gibi....ve yetişememiştim!

Son Ziyaret...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin