Sabrina Carpenter- White Flag
Meryoma ithafen... ♥
“Uyan güzellik.” Sabahın ilk ışıkları gözüme çarpıyordu ve kulağımda ise güzel bir mırıltı vardı. Gözlerimi açmamıştım ama nedense vücudumu bir huzur kaplamıştı. Yatağın kenarı çöktüğünde bir el yüzümü okşamaya başlamıştı. Artık kalkmam gerektiğini biliyordum. Gözlerim aralandığında bir çift göz bana bakıyordu. Sevdiğim adamın gözleriydi onlar… Yatakta doğrulduğumda gülümseyerek Mertte baktım.
“Sana kahvaltı hazırladım. Hadi aşağı inelim.” Dediğinde ki yüz ifadesi bile öpülesiydi. Bana kahvaltı hazırlamıştı oysaki ben erken kalkıp hazırlamam gerekirdi. Evliliğin ilk aylarında cicim aylarıydı bunlar ve Kocama iyi bakmalıydım. Yüzümü yıkayıp aşağıya inince yemek masasının kahvaltılıklarla donatıldığını gördüm. Marifetli kocam benim… Sandalyeye oturduğumda Mertte ufak çaplı bir bakış attım. Daha sonra yemek yemeye odaklandım. Nedense evlendiğimizden beri kendimi huzurlu ve özgür hissediyordum. Mertten beklemediğim şeyler yapıyordu. Hem de hiç beklemediğim şeyler.
“Evlendiğimiz için mi böylesin yoksa sonradan değişecek misin?” dedim gülerek. Bana bakıp hafif sırıttığında sandalyeden kalkıp yanım geldi. Ellerini omzuma koyduğunda yüzünü yüzüme yaklaştırmıştı. Yakından daha da mükemmeldi. Bana güldüğünde sanki en güzel o gülüyormuş gibi geliyordu.
“Ben değişmeyeceğim mira… Ama hayat bize ne gösterir bilemeyiz.” Dediğinde nedense yüzünde sebepsiz bir hüzünlü bakış vardı. Geri çekildiğinde kapı çalmıştı. Yerimden kalkıp kapıya yöneldiğimde merttin sesini duydum ama ona bakmadan elim kapı koluna gitmişti.
“Açma mira. Kapıyı açma” Neden açmamalıydım ki? Mertti dinlemeden kapıyı açtım ve karşımda merttin babası duruyordu. Mavi gözleriyle bana bakıyordu. Ondan korkmuştum. Bakışları korkutucuydu. İçeri girdiğinde bana doğru gelmeye başladı ama ben yerimde duruyor kaçamıyordum. Sesim çıkmıyordu. Bağırmak istiyordum ama yapamıyordum. Tam karşımda durduğunda Arka cebinden bir silah çıkarttı ve bana doğrulttu. Ama kaçamıyordum. Mertti de göremiyordum. Bir ses patladığında gözlerimi kapattım. Kulaklarımı sağır edecek bir patlamaydı…
Nefes nefese uyandığımda rüya olduğunu daha yeni idrak ediyordum. Sanki gerçek gibiydi… Yataktan kalktığımda derin nefesler alıyordum. Neden böyle bir şey görmüştüm ki? Elimi yüzüme götürdüğümde parmağımdakini fark ettim. Ve bir anda sırıtmaya başladım. Ruh halim bir anda değişmişti. Mert beni değiştiriyordu sanırım… Aklıma o geldiğinde bile gülme isteğim geliyordu. İnatçı, odun ela göz.
Kızlarla kahvaltı yaptığımızda kahvaltı yapana kadar beni sıkıştırmışlardı. Ve yemek biter bitmez beni aralarına alıp anlatmamı söylemişlerdi. Bende anlatmıştım. Her ayrıntısı anlattırmışlardı… Ve yüzlerine bakınca özendiklerini anlayabiliyordum. Yüzüğüme bakıp duruyorlardı ve Kendilerine yakınıp, iç çekiyorlardı. Asıl mertte neler çektirtiyorlardır… Eminim Yılmaz ve Burak şaşırmışlardır ki bir de beni düşünün. İlk başta şaka diye düşünmüştüm ama şaka yapmadığını anlayınca büyük bir şok geçirmiştim. Çünkü mertten beklemiyordum yani evlilik düşünmüyordur diye düşünüyordum Ama beni büyük bir yanılgı içine sokmuştu. Aslında Mert gözüme artık farklı geliyordu. Düşünceleri, davranışları farklıydı. Olgunlaşıyor muydu yoksa değişiyor muydu bilmiyordum. Ama bu değişim güzeldi. Çalışıyordu ve babasından bir yardım almıyordu. Ev olarak da ortak olan evde kalıyordu. Mert Sancak büyük bir evrim geçiriyordu…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Çift Göze Aşık
Romance26.11.2013 Ƹ̴Ӂ̴Ʒ © Her hakkı saklıdır Kapak; Özgür Demirkan https://my.w.tt/RYy5EOA9XL Yeni hikayem Tutsak Yayında👈🏻