10. Bölüm

542 20 61
                                    

-Annenin o gelinler farklı oğullarındandı. Benimki tek başına. Gerçi ne şaşırıyorsam babası kılıklı. Adını koyarken bir kere daha düşünecektim. Abim söylemişti ama koyma şunun adını diye.

Kadınlar masayı kurarken Hızır Ali de mutfağa girdi,

-Yardım edilecek bir şey var mı Minnoş?

-Yok Hızır Ali bitti sayılır zaten, sen geç içeri.

Hızır Ali tezgahta duran tabaktan bir sarmayı ağzına atarken Beyza da mutfağa girmişti. Mine salata tabaklarını masaya götürürken Beyza da sarma tabaklarını alıyordu ki Hızır Ali onu durdurdu.

-Ne yapıyorsun Hızır Ali?

-Attığın o tekmeyi unuttum sanma demek istedim.

Beyza sırıttı,

-Unutmasan iyi olur canım, iyiliğin için.

-Gerçekten bir de sırıtıyor musun ya? Ölebilirdim!

Gözlerini devirdi,

-Abartma Hızır Ali, o tekmeden ölen olmadı daha.

-Abartmıyorum Beyza, kimseye belli etmiyorum ama arada nefesim kesiliyor. Ufak bir bronşit geçmişim de var zaten. Yani o tekmeden ölen ilk insan olabilirdim.

Beyza, Hızır Ali'nin yüzünü inceledi ciddi olup olmadığını anlamak için. Hızır Ali ifadesini bozmayıp Beyza'nın ona inanmasını sağladı. O sırada mutfağa giren Ömür ile göz temasını kesen ikili ellerinde sarma tabaklarıyla içeri geçti. Herkes masada yerini almıştı. Hızır ile Ceylan da gelince yemeğe başlandı. Hızır Ali sarmadan bir tane almıştı ki boğazına kaçtı. Birden öksürmeye başlarken Beyza da telaşlanıp hem suyu uzatıyor hem de sırtına hafifçe vuruyordu. Hızır Ali'nin yanında oturan İlyas, Beyza'ya elini çekmesini söyleyip yeğeninin sırtına vurunca ancak kendine gelebilmişti. Beyza'nın uzattığı suyu alarak içti. Ceylan;

-İyi misin oğlum? Ne oldu birden?

-Boğazıma kaçtı anne, önemli bir şey değil.

Alpaslan;

-Beyzacığım, sakıncası yoksa neden bu kadar endişelendiğini sorabilir miyim?

Bütün gözler Beyza'ya çevrilirken Hızır Ali de bıyık altından sırıtıyordu. Beyza;

-Tekmeden sonra belki nefes darlığı yaşar diye düşündüm.

Hızır;

-Nereden çıktı şimdi nefes darlığı falan?

-Bronşit geçirmiş sanırım küçükken, ben ondan endişelendim öyle.

Ceylan kaşlarını kaldırıp oğluna döndü,

-Bronşit geçmişi mi? Bundan neden benim haberim yok mavişim.

Hızır Ali'nin foyası ortaya çıkarken Beyza sakinleşmek için içinden sayıyordu. Hızır Ali;

-Bronşit değil ben orada 'Bro shit' dedim, Beyza yanlış anlamış.

Beyza çatalı sıkıca tutarken Hızır Ali'ye bakmadan konuştu,

-Hı hı, ben yanlış anlamışım. Kusura bakmayın.

Hızır;

-Neyse boşverin şimdi bunları. İlyas, Yamanlara haber verdin mi toplantıyı?

-Verdim abi, yarın akşam toplantıdayız.

Alpaslan;

-Amca, izin verirsen bir şey sormak istiyorum.

LODOSWhere stories live. Discover now