16. Bölüm

580 17 127
                                    

Ambulansın sesi, acı bir çığlık gibi yankılandı hepsinin kulağında. Paramedik ekip Ceylan'ı sedyeye alırken Hızır bir an olsun bırakmamıştı elini. İkisi ambulansla hastaneye giderken kalanlar da arabalara doluşup gitmişti. Mine Ahu ve Zeyno ile eve gitmişti. Beyza ise Hızır Ali'yi sakinleştirmeye çalışıyordu.

Hastaneye geldiklerinde Hızır, Hızır Ali, Alpaslan sedyeyle birlikte koşarken diğerleri de peşinden gidiyordu. Ceylan ameliyathaneye alınırken hepsi kapının önünde kalmıştı. Hızır eline baktı önce. Sevdiği kadının kanı vardı ellerinde, gömleğinde... Evlenme teklifi ettiği kadın gözleri önünde onun yerine vurulmuştu. Gözlerinden yaşlar süzülürken bir köşeye geçip herkese sırtını döndü. Yavaşça yere çökerken hıçkırıklara boğulmuştu bile. İlyas abisinin yanına gelip onu teselli etmeye çalıştı. Hızır Ali ise öfkeyle bir yumruk attı duvara. Öfkesi dinmeyince birkaç yumruk daha attı. Beyza görür görmez yanına gelip durdurdu onu. Yaralanan ellerinden tuttu önce, Hızır Ali ise fısıldadı,

-Beyza, annem...

Beyza sarıldı Hızır Ali'ye. Doğru olacağına inanıp, "Geçecek" dedi "Ceylan abla çok güçlüdür, çıkacak o ameliyattan sağ salim. Seni, babanı, mavişlerini bırakmaz o. Bırakmayacak"

Hızır Ali Beyza'nın omzunda ağlarken Beyza da içine akıtıyordu gözyaşlarını. Hızır'ın ağlaması dinerken gözyaşları sessizce akıyordu yanağından ellerine doğru. Onun gözyaşıyla temizlenmişti sevdiğinin kanı. Gözlerini yumdu sıkıca ama hatıralar bırakmıyordu peşini.

Anı

26 yıl öncesi

Hızır ve Ceylan birlikte uyuyorlardır. Ceylan Hızır'ın göğsüne kafasını yaslayıp beline sarılarak uyurken Hızır da bir kolunu Ceylan'ın beline diğer kolunu de onun kolunun üstüne koymuştu. Hemen yanları başında duran saatin 7 alarmı çaldı. Ceylan saatin alarmına hemen uyandı ve kapattı. Hızır'ı uyandırmak için sarstı.

-Maviş hadi kalk uyan.

-Ceylan 5 dakika daha. Nasıl olsa kimse yok.

-Hızır kime diyorum? Daha okula gideceğiz, sonra sen yazıhaneye gideceksin işlerin başına bak bugün bizimkiler de geliyor Trabzon'dan. Hadi kalk.

Hızır Ceylan'ı susturmak için başını aldı ve tekrardan göğsüne yasladı. Saçını kokladıktan sonra alnına bir buse kondurdu.

-Boş verelim her şeyi bak sen benim yanımdasın, ben senin yanındayım. Bizimkiler Trabzon'dalar abin yurtdışında konferansta. Bütün günü birlikte geçirelim. Olmaz mı?

-Çok isterdim Maviş ama olmaz. Zaten abin geldikten sonra bütün günümüz birlikte olacak yine okulda. Ama sen yazıhaneye geçmezsen Abin seni annen ile ablam beni yakacak.

-Yengemi anladım da anam ne alaka onu anlamadım?

Ceylan Hayriye'yi taklit ederek:

-Uşağumun başuna belasun. Deyip duruyor. Kardeşi kardeşe kırdırıyormuşum falan bir sürü şey. Sonra ablam ile ikimiz karşı gelince ben istenmeyen gelin oluyorum.

-Gelin diyorsun yani?

-E diyeyim bari o kadar. Unuttun galiba herkesten gizli parmağıma yüzük taktın ya onu diyorum. Bakalım onu nasıl açıklayacağız?

-Gideceğiz kıyacağız nikahı biz evlendik diyeceğiz o kadar. Bu ailede bir şey yapılacaksa oldu bittiye getirilecek başka türlü anama kabul ettiremeyiz. Bak abime nasıl kaçırdı yengemi. He diyorsan ben sana kaçmam da varmam da...

LODOSWhere stories live. Discover now