5 hafta sonra
Herkes bir Pazar kahvaltısı için fidanlıkta toplamıştı. Aile ve masa üyeleri büyük çınarın altında bulunan masalarda oturuyordu. Herkes Hızır Ali ve Beyza'nın geçirdikleri küçük kaza ile dalga geçiyordu. İkili bu durumdan sıkılmıştı artık. Hızır Ali:
-Çok fazla abartmıyor musunuz acaba? Aynı şey sizin de başınıza gelebilirdi.
-Öyle mi yeğenim? Alpaslan sen dağ ayısı olup dağdan düşüyor musun?
-Amca valla biz daha kötülerini yaptık. O yüzden bir şey diyemeyeceğim.
Ömür:
-İlyas hayatım çocukların üstüne gitmesen mi artık? Yaptıklarından dolayı pişman oldular zaten.
-Hayatım sen şimdi hamile olduğundan kıyamıyorsun ama eşek kadar herif bu! Ama tamam senin için peşini bırakıyorum bu meselenin.
İlyas Ömür'ün karnını sevdi ikisi de anlık gülümsedi. Beyza
-Çok uzatıldı bu mevzu. Açıkçası ben gerekli açıklamayı Ceylan Hanım'a verdim. Başka kimseye vermek zorunda değilim.
Hızır;
-Ne Ceylanmış arkadaş, gelen geçene hesap soruyor.
Ceylan gözlerini kısarken Fatih söze girdi,
-Her zamanki gibi kendini en büyük görüyorsun Hızır. Ceylan hanımın yaptıkları göz önünde bulundurulunca ne kadar tevazu sahibi olduğunu ve hesap sormak yerine işini yaptığını bilmelisin.
Hızır tam ağzını açıyordu ki Ceylan girdi söze;
-Teşekkür ederim Fatih Bey fakat tevazuluk bir durum yok. Dediğiniz gibi ben işimi yapıyorum.
Yavuz hafifçe öksürdü;
-Bölüyorum ama, bu Yiğit Bey dediğiniz adam güya Cevdet'in yerini bulacaktı. Ne iz var, ne haber. Ne oldu o iş?
Hızır;
-Aslında buraya bunun için toplandık. Ceylan, bize olanları anlatır mısın?
-Biliyorsunuz Yiğit Cevdet için görüşmeler yaptı ve hepsi olumlu sonuçlandı. Cevdet'in de yerini tespit ettik ve operasyonumuzu yaptık fakat kendisi kaçmayı başardı.
Yaman;
-Nasıl kaçtı elinizden?
-Fethi abisi sayesinde Yaman. Her ne kadar CIA ondan desteğini çekse de Fethi vazgeçmedi.
Cansu;
-Artık yakalamak daha zor olacak. Ne yapacağız?
-Endişelenme Cansu, Cevdet'i yakalayıp size getireceğiz. Fethi abisi de buna engel olamayacak.
Fatih;
-Benim farklı bir sorum olacak Ceylan Hanım.
-Buyurun Fatih bey.
