17. BÖLÜM

783 22 67
                                    

O sırada doktor kalp masajı yapıyordu. Nabzı hala yerine gelmeyince elini yumruk atıp göğsüne vurdu. Monitörden gelen sesle hepsi derin bir nefes aldı. Camın arkasındakilerin gözleri dolarken Beyza ağlayarak sarılmıştı Hızır Ali'ye. Hızır ve Alpaslan da sarılırken İlyas abisinin omzunu sıktı. Doktor odadan çıkıp durum hakkında bilgi verdi. Bir süre sonra Ceylan'ı normal odaya almışlardı. Aradan geçen birkaç saat sonunda hastanenin önündeki bankta buldu kendini Hızır Ali. Başını elleri arasına alıp sessizce akıttı mutluluk gözyaşlarını. Tekrar kavuşmuştu annesine. Alpaslan biraz soluklanmak için dışarı attı kendini. Derin bir nefes alıp temiz havayı solurken Hızır Ali'yi bankta, ağlar halde görüp yanına gitti.

-Hızır Ali, ağlıyor musun sen?

Hızır Ali elini çekip kuzenine baktı yaşlı gözleriyle. Bir şey diyemedi.

-Kuzen ağlama artık bak teyzem de uyandı.

-İyi ki uyandı kuzen. Şu iki günde ömrümden ömür gitti be. Onu tekrar kaybetseydim buna dayanamazdım.

-Karşına çıktığında öyle demiyordun ama benim öyle bir annem yok diye dolanıyordun.

-Off hatırlatma be kuzen yaptık öyle hatalar

İkisi de güldü, Hızır Ali Alpaslan'a döndü,

-Kuzen bir şey soracağım.

-Sor bakalım

-Rüyalara inanır mısın?

-Ne rüyası Hızır Ali neden bahsediyorsun?

-Hastanede sakinleştirici verdiklerinde bir rüya gördüm. Annemle piknikteydik, gitmeden önce bana bir şey dedi; 'Sana sahip çıkacak kişi senin yanı başında olacak'

-Ee?
-Esi, uyandığımda yanımda Beyza vardı. Annemin vurulmasından beri yanı başımdaydı şimdi düşündükçe fark ediyorum. İşte şey, derler ya rüyaların anlamı vardır falan, off anladın işte kuzen.

-Anladım kuzen de ne diyeyim ben sana şimdi? Bence sen git Beyza'ya açıl, ne olacaksa olsun.

-Söylemesi kolay kuzen. Öyle olmuyor o işler.

-O zaman git babandan taktik al Hızır Ali. Bu işleri en iyi o bilir. Ha bir de çık artık şu ergen aşık triplerinden. Ömrümüzden ömür aldın bee

-Amma abarttın sende be kuzen

Alpaslan kaşlarını kaldırdı,

-Abarttım mı?

Hızır Ali ofladı. O sırada İlyas masa üyelerinin yanına giderken Hızır da Ceylan'ın yanına gitmek için hazırlanmıştı. Odaya girdiğinde sevdiği kadının ellerini tuttu. Birlikte savaş verdiği biricik dostunun dünyada kalmak için o kadar nedeni varken onu yalnız bırakmayacağı için seviniyordu. Ceylan'ın gözleri hafifçe aralanmıştı. Hızır'ı görünce maviş diyip doğruldu. Hızır da onu doğrulttu. Dudaklarının kuruduğunu fark edince ona su doldurdu ve içmesine yardımcı oldu. Hızır:

-Susamışsın baksana

Hızır'ın yanaklarındaki yaşları silen Ceylan:

-Sen de yanakları sulamışsın baksana Maviş. Noldu niye ağladın yine alternatifsiz kalırım diye mi?

-Senin için ağladım Ceylan senin için beni yine bırakıp gitme diye! Ayrıca sen niye benim önüme atlıyorsun ya sana daha kötü bir şey olsaydı ölseydin. Biz ne yaparız diye düşünmüyorsun. Bıraksaydın da ben...

-Peki sen ya sana bir şey olsaydı ben ne yapardım diye düşündün mü? Ben senin için geldim. Ben senin için yaşadım. Herkesi bırakıp da geldim Deniz'i bile.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 13, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

LODOSWhere stories live. Discover now