Yiğit ceketini çıkarıp sandalyeye astı. Hızır Ali'de Cevdet'in ağzındaki bantı çıkartmıştı. Cevdet;
-Oo Yiğit sende mi buradaydın? Ne ara atandın mafyalığa, ne işin var burada?
Yiğit hafifçe kaldırdı kaşını,
-Ben her yerdeyim Cevdet. Burada olmamın ise mafyalıkla bir alakası yok.
Alaycı bir şekilde güldü Cevdet
-Naziklikten kırılacaksın Yiğit. Libya'da boşuna kaçmışım senden.
Yiğit gömleğinin kollarını kıvırdı,
-Evet, kaçmıştın!
Yiğit bir yumruk attı Cevdet'e.
-Bir korkak gibi kaçtın! Gerçi gibisi fazla sen korkağın tekisin.
Bir yumruk daha attı. Cevdet ağzında biriken kanı tükürüp Yiğit'e döndü.
-Bana dokunamazsın Yiğit, bana dokunamazsın! Neden söyleyeyim mi? Bana dokunduğunuz an delik deşik olursunuz. Kevgire dönersiniz. Hiç de bir şey yapamazsınız.
Üçü de alaycı bir şekilde gülerken Yiğit Cevdet'e yaklaştı. Saçlarından tutup kafasını geriye asıldı ve fısıltıya benzer bir sesle konuştu,
-Sen artık bir hiçsin Cevdet. Fethi abin için bile hiçsin.
Yiğit geri çekilirken Alpaslan sözü devraldı,
-Şimdi bize Fethi abini ver.
-Size onu veremem çünkü sürekli yer değiştirir. Benim yakalandığımı duyunca da saklanmıştır. Bildiğim bağlantılarını söyleyebilirim sadece.
Cevdet'in sorgusu yapılırken diğer tarafta Ceylan ve Hızır tavanı izlerken Ceylan'ın telefonu çalmıştı. Arayan Beyza'ydı. Ceylan aramayı cevaplayıp kısa bir konuşmanın ardından "Tamam geliyorum" diyerek kapatmıştı telefonu. Ceylan tam kalkıyordu ki Hızır kolundan tutarak durdurdu.
-Nereye gidiyorsun?
-Evime gidiyorum Hızır, Ahu acıkmış. Ayrıca bu konu ile ilgili kimseye bir kelime bile etmeyeceksin. Bir hataydı. Başkasından yok barıştılar gibisinden bir şeyler duyarsam külahları değişiriz Hızır.
Konunun Ahu olduğunu duyan Hızır bir şey diyemedi. Ceylan üstünü giyinip çıkarken bu sefer de Hızır'ın telefonu çalmıştı.
-Ne var İlyas?
-Neredesin, nasılsın diye aramıştım abi.
-Sana ne ulan? Git karına sor bu soruları.
-Soruyorum abi karıma da soruyorum da, Ceylan Abla'yla kavga etmişsiniz diye duydum ondan aradım.
-Nereden duydun bunu? Ha tabi aldın o saf yeğenini yanına, burada olanı sana yetiştiriyor dimi?
-Benim tüm yeğenlerim akıllıdır abi saf değildir. Ayrıca ben enişteden duydum. Ceylan yenge gelmiş kavga etmişsiniz sonra herkesi kovmuşsunuz yanınızdan. Saatler de olmuş hala çıkmamışsınız. Yaşıyor musunuz diye kontrol edeyim dedim.
-O nasıl söz lan, yaşıyor musunuz diye kontrol edecekmişmiş. Napacağız, oturduk insan gibi konuştuk işte.
İlyas sırıttı,
-Ne konuştunuz?
-Ben mi reisim siz mi belli değil, gelen geçen hesap soruyor. Kapat ulan, kapat!
Hızır sinirle telefonu kapatıp giyindikten sonra otelden ayrıldı. İlyas ise Hızır'ın ona bağırmasına sinir olmuştu.
-Sanki kendi yokken bütün işleri, hoş varken de bütün işleri bana yığar ama bütün azarı da ben yerim. Bıktım Ömür, abimin bu huyundan bıktım.