Belki de hayatının en kötü gününü yaşıyordu Umut. Annesini muayeneye götürmüşlerdi en son. Bir daha çıkmamaıştı annesi oradan. Onuda kaybetmişti. Nedensiz, tek suçu yokken. Bal rengi kızarmış,ona ait değilmiş gibi bakıyordu. Dağınık diken diken saçlarını ilk kez taramıştı o gün. Annesi ile yemeğe çıkacaklardı, iyileşmişti annesi.. Son kontrolü güya. Doktorun söylediklerini anlayamamıştı ama annesini blr daha göremeyeceğini getirildiği büyük binada sezimledi. O gün son kez koklamıştı annesinin saçlarını, son kez öpmüştü.
ARYA
Zaman kavramını yitirmiştim. Ne kadar kaldım burada bilmiyorum. Ben buraya inerken Umut peşinden çıkmıştı hemen. Ondan hızlı davranıp girmiştim buraya.. Defalarca adımı seslendi, dakikalarca döndü durdu şu apartmanda. Ama beni bulamadı. Yusuf geldi daha sonra, beni sordu, Umut'un bitkin halini gözden geçirdi. Defalarca soru sordu belki de Umut'a ama tek cevap alamadı. Aradan kaç saat geçti bilmiyorum ama artık eve gitsem iyi olcaktı. Aptal bir çocukluk yapmıştım. Kim bilir ne kadar merak etmişlerdi beni. Yavaş adımlarla çıktım bodrumdan, merdivene yöneldim. Ağlamaktan yorgun düşmüş bedenimle tırmandım merdivenleri ve sonunda geldim ait olduğum yere. Ait olduğum yer!
Defalarca zili çaldım ama açan olmadı kapıyı kesin beni arıyorlardı. Ah Arya ah! Uzun süre burada oturdum. Gelmemişlerdi merdivenden birkaç tıkırtı duydum. Ayağa kalkıp gelene baktım. Umut! Sonunda teşrif edebilmişti beyefendi!
"Sonunda" dedim bıkkın çıkan sesimle."Nerdesiniz olum siz?" Umut kafasını kaldırdığında kan çanağı gözlerle karşılaştım.
"Arya" dedi Umut Dokunsam ağlayacaktı.
"Umut" dedim soran sesimle "Ne bu halin? Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu? " nefes bile almadan. Umut kalan birkaç basamağı daha çıktı ve tam karşımda durup sarıldı bana. Sıkı sıkı.. Noluyordu buna böyle? Saçlarını kokladı,öptü.
"Neredesin be Erik göz! Neredeydin?" dedi titreyen sesiyle. "Ne kadar merak ettik seni, ne kadar aradık bir bilsen?" dedi. Bunlar baya baya endişelenmişlerdi benim için. Burnuma çarpan keskin kokuyla döndüm kaldım. Bu kokudan nefret ederdim. İçmişti Umut. Leş gibi bira konuyordu. Leş gibi nefret, leş gibi ölüm kokuyordu..
Aradan saatler geçmişti. Yusuf hala ortalıkta yoktu, defalarca aradık ama ulaşamadık. Umut da içeri girince uyumuş bir daha uyanmamıştı. Sıkılmaya başlamıştım. İdama gidip kitap okumaya karar verdim. İdama giderken Umut'un sesini duydum. Kapıya yaklaşıp dinlemeye başladım.
"Başak, sıktır git kızım hayatımdan. Ne lan bu bok gibi yapıştın! Ben o gece seni orada bıratım. Sende unut gitsin!" uzun bir sessizlik sonra tekrar konuşmaya başladı. "Öldürürsen öldür lan! Eğer Arya'yı bulamasaydık ben öldürürdüm seni." tekrar sessizlik "Sevgilim lan oldu mu? Sen gibi orosbum değil sevgilim oldu mu?" dedi. 'Sevgilim' demişti. İyi de ne gerek vardı? Kız eski sevgilisi olabilirdi ya da tek geceliği. Bizi yanlış anlamış olabilirdi ama sevgilim kelimesine gerek yoktu. Umut'un kapısını dinlemeyi bırakıp idama gireceğim sırada evin dış kapısı açıldı. Yusuf gelmişti. Hemen ışığı yakıp yanına gittim. Gördüğüm manzara korkmama sebep oldu. Üstü başı kan içinde, sendeleyerek yürüyordu.
"Yusuf!" diye bağırdım endişeyle. O sırada Umut da telaşla geldi yanımıza. Üstünde hiç bişey yoktu. Sadece bir eşofman altıyla çıkmıştı. Üşümüyor muydu bu çocuk!? Gözlerimi ondan ayırıp tekrar Yusuf'a baktım. "Ne oldu sana?" dedim yüzündeki yarasına dokunurken.
"Ah!" diye inledi. Hemen çektim elimi. Yusuf'un koluna girip salona götürmeye başladım. Umut hala şok olmuş vaziyette Yusuf'a bakıyordu.
"Umut yardım et istersen. Bostan korkuluğu gibi kaldın orada." dedim sinirle. 'Sevgilim' demiş olmasına sınırlıydı zaten. Salona geçip Yusuf'un yaralarına pansuman yaptık. Umut
"Anlatsana oğlum ne bu halin?" dedi. Yusuf derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Abi işe gitmeyince patron aradı. Kafeye gittim 3-4 tane adam geldi. Ben ne olduğunu anlamadan atladılar üzerime. En kötüsüde patron da dövüyordu. Dayak faslını bitirip attılar bi kenara. Sonra bayılmışım. En son hatırladığım şey bir tane adamın
" Geçmişin gölgesinde yaşamaya hazır ol evlat!"demesiydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARYUM
RomanceÜç yetim... Gözü dönmüş bir baba, şizofren hastası bir anne, parasını alamadığı için masum bir aileyi katleden caniler... Farklı hayatlar, aynı sınavlar... Acımasız geçmişlerine rağmen geleceğe dair umutları var.. ARYUM "Arya, Yusuf, Umut"