"Tamam şimdi sakin ol, ona bir şey olmayacak." dedi Anıl ama şu an sakin olmak yapabileceğim en son şey.
"Beni ona götürün." " Yalvarırım" dedim hıçkırıklarımın arasından.
"Sen sakin olmana bak ver telefonunu ben arayım." diyerek mutfağa doğru gitti.
"Ne demek vurulmuş Arya? Hangi hastanedeler? Söylemediler mi ya?" gözlerimi halının desenindan ayırıp Başak'a baktım
"Hiçbir şey bilmiyorum!"
"Tamam Yusufla konuştum." yüzü düştü ellerini saçlarından geçirdi
-------------------
"Umut'un durumu iyiye gidiyor!" diye sevinçle bağıran Yusuf'a döndüm. Bir haftadır yoğun bakımdaydı ve tek bir harekette bulunmamıştı. Kurşun karaciğerinin bir kısmını parçalamıştı. Bir haftadır bir kere çıkmamıştım hastaneden. Sonunda durumunda bir düzelme olmuştu. Sonunda bir umut ışığı doğmuştu.
"Allahım sana şükürler olsun!" dedim gözümden akan yaşlara engel olamayarak. "Biliyordum! Beni bırakmayacağını, öylece gitmeyeceğini biliyordum." dedim hıçkırıklarımın arasından.
"Erik gözüm bak Umut'ta iyiymiş uyuyup dinlensen artık." dedi Yusuf yalvarırcasına. Haklıydı. Bir haftada toplam 1 gün filan anca uyumuştum. Yorgundum ama Umut'u görmeden olmazdı. Onun iyi olduğuna emin olmadan olmazdı.
"Görsem" dedim umutla Yusuf'a bakarak. "Söz veriyorum uyuyacağım. Lütfen. 1 dakika!" dedim tekrar. Yusuf başını iki yana salladı
"Erik göz Umut'u şimdi göremeyiz. Hem söz veriyorum onu ilk gören sen olacaksın." dedi bakışlarıyla yüzümü okşarken. İtiraz edercesine bir kaç mırıltı çıkardım fakat Yusuf bana odadaki yatağı işaret ederek "Uyu!" dedi ve çıktı odadan. Geçirdiğimiz şu son bir haftayı düşündümde Umut'a veya Yusuf'a bir şey olsa yaşayamazdım.
1 HAFTA ÖNCE
"Umut Soysal." dedim alelacele. "Yaralı vurulmuş!" diye de ekledim danışmadaki kız bana tuhaf tuhaf bakarken. "Bana değil oraya bakman gerekiyor. Umut Soysal." dedim sinirle.
"Hanfendi yardım edicek misiniz?" diyen Başak'a baktım. İlk defa mantıklı bir kaç cümle kurmuştu.
"Niye uğraşıyoruz ki!" dedim ve koridorda ilerlemeye başladım. "Yusuf!" dedim cılız çıkan sesimle. "Yusuf!" diye yineledim. Ses yoktu. Bomboştu koridor zaten.
"Hanfendi buraya bu şekilde giremezsiniz!" diye arkamdan seslenen danışmada ki kıza baktım."Umrumda mı??" dedim sinirle. Koridorda ilerlemeye devam ettim.
"Arya Umut'un ameliyat hanesi bu taraftaymış." diyen Anıl'a baktım. "Gel hadi." dedi bana elini uzatarak. Hızla o tarafa ilerledim ve hemen geçtim yanlarından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARYUM
RomanceÜç yetim... Gözü dönmüş bir baba, şizofren hastası bir anne, parasını alamadığı için masum bir aileyi katleden caniler... Farklı hayatlar, aynı sınavlar... Acımasız geçmişlerine rağmen geleceğe dair umutları var.. ARYUM "Arya, Yusuf, Umut"