8.BÖLÜM

381 27 25
                                    

Eve gelene kadar tek kelime konuşmamıştık Umut'la. En sonunda eve girince patladı Umut

"Sana kendini koru demiştim! Sana abazadır dikkatli ol demiştim!"

"Umut sakin ol bişey olmadı sonuçta." dedim yatıştırmak için elimi koluna koyarken.

"Nasıl bişey olmadı lan? Gelmesem ırzına geçecekti!" dedi öfkeyle. Kolundaki elimi hırsla geri ittiğinde artık bende sinirlenmiştim. 

"Umut ben istemediğim sürece hiç bişey olmayacaktı!" diye sinirle tısladım.

"Ne yani sen Barış'ın sana yaklaşmasından rahatsız değildin öyle mi?" dedi tükürür gibi.

"Hayır değildim." dedim öfkeyle. Aslında gerçekten rahatsız olmuştum ama o anki sinirle çıkmıştı işte ağzımdan.

"Arya!" sabır dilenircesine nefes aldı. "Defol odana. Bir daha hiç bir yere götürmeyeceğim." dedi sinirle.

"Umut geber." dedim ve odama gittim. Gözlerim dolmuştu. Hem onun defol demesine üzülmüştüm hem de son dediği cümleye.. Olayların gelişiminden o sorumluydu. Yanından ayrılmamamı o söylemişti ama beni orada kendi yanlız bırakmıştı. Bana bağırmaya hakkı yoktu. Ama herşeye rağmen ben suçlu olmuştum.

Akşam erken uyuduğumdan sabah erkenden gözlerimi açtım. Gidip kahvaltı hazırlamak en mantıklısıydı. Öncelikle ortalıktaki dağınıklığı toparlayıp çöpleri çöpe attım daha sonra akşam olan her şeyi unutup huzurlu bir şekilde kahvaltıyı hazırladım tek eksik 'ekmekti' gülümseyip 'Yusuf hepsini yemiş' diye söylendim. Odama gidip üzerimi değiştirdim ama para lazımdı tabi.. Parmak uçlarımda Umut'un odasına girdim. Uyuyordu öküz. Hemen cebinde bulduğum ilk parayı alıp evden çıktım. Yusuf'un etrafı tanıttığı için şanslıydım. Yolunu bildiğim fırına doğru yürümeye başladım. Hava çok güzel, insanlar ve çiçekler cıvıl cıvıldı ama ben olabildiğince karanlık. Umut defol git demişti bende geber.. Ama o beni yanlız bıraktı Başakla dans etme meraklısıymış işte.. Çarptığım şeyle düşüncelerim uçtu gitti.

"EE Oha yanii! Gel ez istiyorsan!" kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda kumral,uzun,taş,kivircik bir çocukla karşılaştım.Korku ve heyecanın etkisinde Allahu Ekber! dedim.

"Sen çarptın bana yaprak göz" dedi kocaman gülümseyerek

"Yaprak göz de ne be! Ben Erik gözüm şimdi çekil açım ben" dedim. Onu hiç umursamayıp yanından uzaklaşırken..

Ekmeği almış eve dönüyordum. Telefonum fırına girdiğimden beri sürekli çalıyordu. Umut arıyordu. Açmadım. Yine çalmaya başladı baktığımda Yusuf arıyordu.

"Efendim Yusuf"

"Nerdesin kızım sen?" dedi yüksek bir sesle..

"Ekmek aldım eve dönüyorum ya neden sürekli bana bağırıyorsunuz. Üstüme gelmeyi bırakın artık!" Deyip suratına kapattım."

Asansöre bindiğimde tam kapanacakken, biri kapıyı durdurdu. Gelen kişi kumral kıvırcık çocuk!

"Yine mi sen ya? Beni mi takip ediyorsun?"

"Ya tabi ne sandın?" dedi gülümseyerek

"Sen hep gülüyomusun ya" dedim yüzümü buruşturarak.

"Evet." Elini uzatarak "Ben Anıl sanırım artık komşuyuz, bu yüzden komşunla iyi geçin" dedi tekrar gülümseyerek.

"Olur. Ben de Arya" dedim en umursamaz halimle. Sonra görüşürüz deyip asansörden indim.

Anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım. Umut ve Yusuf masada oturmuş beni bekliyorlardı, montumu çıkarıp yanlarına oturdum. Yemeğimi yemeye başladım.

ARYUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin