Lanet (Tom Riddle)

Borgin ve Burkes

"Wiglaf Sigurdsson'ın yaşadığı bölgede bulunan cesedi, tanık ve kanıtlarla birlikte Lucia Molly Weasley'in sorumluluğu altındadır ve işlenen suçlar görüşülecektir."

Gözlüğünü düzelterek tekrar devam edecekken lafı yarıda kesilmişti Sihir Bakanı'nın.

İçeriye giren kadınla birlikte herkes dikkatini o yöne verdi. Salon büyük bir sessizlik içindeyken sadece kadının ayak sesleri yankılanıyordu koca salonda. "Olaya tanıklık etmiş!" dedi salondan bir ses. Fakat sesin sahibi görünürde değildi.

"Suçlamalar nedir?" dedi kadın. Bu soru üzerine önce herkes birbirine sonra da tekrar kadına baktılar. Kimsenin ağızı bıçak açmıyorken, sonunda Büyü Bakanından biri konuşma zahmetine girmişti.

"Sanık aleyhindeki suçlama, kasten birini öldürdüğüdür. 2 ay önce Wiglaf Sigurdsson evinin yakınlarında ölü bulunmaktadır, ve Miss Weasley tam da cesedin yanında baygın bulundu."

2 ay... Azkaban'a girmemek için direndiğim tam tamına 60 gün. Hem de işlemediğim bir suç için 2 aydır yıpratıyordum kendimi.

"İnkar ediyor musun?" dedi Büyü Bakanı keskin bakışlar yollayarak.

"Orada baygın yattığımı inkar edemem. Fakat-"

"İş burada bitmiştir! Bütün delillerin tek çıktığı yol sizsiniz Miss Weasley."

"Ama-"

"O zaman kararımı sunmaktayım. Bütün kanıtlar-"

"Hatırlamıyorum!" diye bağırdım aniden. Tekrar salondaki insanların garip bakışlarına maruz kalmıştım. "Wiglaf Sigurdsson'ı öldürecek olsam kendimi neden bayıltayım? Belli ki birileri suçu üstüme bırakmak istedi. Her şeyden habersiz-"

"Yeter." dedi elini kaldırıp susmamı istercesine. "Çok iyi prova ettiğiniz hikayeyi böldüğüm için üzgünüm. Olaya tanıklık eden bir şahit olmadığına göre-"

"İzninizle, Sayın Bakan. Lakin buraya tanıklık ettiğim bir durumu anlatmaya geldim." dedi kadın tekrardan konuşarak. Beni oturduğum sandalyeden kaldırarak bir köşeye oturttular. Hemen sonra kadını yerime oturttuklarında konuşmaya başladı.

"Hastalığımdan dolayı, Wiglaf Sigurdsson'ın evine şifa için giderdim her gece. O gün de sıradan bir geceydi. Mr. Sigurdsson'ın evine yaklaştıkça rüzgarın şiddetlendiğini hissedebiliyordum. Garip hisler vardı içimde... Eve girdiğimde ise göremedim kendisini." Kadın bıkkınlıkla nefes aldı ve tekrar konuştu. "Evi dolaşmaya başladım..." dedi yutkunarak. Anlaşılan korkunç bir şeye şahit olmuştu. Çünkü yüz ifadesinin pek de hoş olduğu söylenilemezdi.

"Kanlar içinde yerde yatıyordu adamcağız. Miss Weasley'de yerdeydi. Aniden bayıldığında orada 2 kişi değil, 3 kişi olduklarını fark ettim. Birisi daha vardı, Merlin'e yemin olsun! Arkasından bağırsam da koşarak kaçtı."

"Yüzünü, ya da herhangi gibi bir özelliğini hatırlıyor musunuz?" dedi Sihir Bakan'ı. Kadını şüpheci gözleriyle esir almıştı resmen.

"Onunla kısa süre içinde göz göze geldik. Fakat sanki hiç gelmemişiz gibi hiçbir şey hatırlamıyorum onunla ilgili. Yaşlılık herhalde..."

"Peki sizin o gece Wiglaf Sigurdsson'ın evinde olduğunuza şahitlik eden biri var mı?"

Hafifçe gözlerimi devirdim. Neredeyse beni suçlu göstermek için elinden geleni yapıyordu.

"Benim yaptığıma dair geçerli bir kanıtınız yok, Sayın Bakan. Ayrıca benim bir suçumun olmadığını belirten bir tanık var ortada. Hem de sizin kanıtlarınız aksine canlı bir kanıt." dedim 'canlı' kısmını yüksek sesle söyleyerek.