Yılan

2.9K 262 331
                                    

Sessizce üzerini giyinip ayak ucunda kapıya doğru ilerliyordu Lucia. Ta ki sırtına Molly'nin terliğini yiyene kadar.

"Anne!" dedi Lucia isyan edercesine. Sırtını ovalayarak ona şüpheyle bakan annesine döndü.

"Nereye?" dedi Molly kollarını birbirine bağlayarak.

"Dışarıda gezeceği-"

Molly bir çırpıda kızının kulağını çekmeye başladığında, Lucia somurtmakla meşguldü. Ron ise bu görüntüden zevk alırcasına koltuğa yayılarak izlemeye başladı olanları.

"Sakın Borgin ve Burkes'a gitme! Tehlikeli yerler orası."

"Hey, bu gerginliğin kaynağı nedir acaba?" dedi kulağını kurtararak. "Zaten Hogsmeade Köyüne gideceğim."

"Bela mıknatısı gibisin Lucia. Ondan olabilir mi?" dedi Ron ayaklarını masaya koyarak. "Ayrıca az kalsın Azkaban'a girecektin. Bence onu hiçbir yere göndermemelisin anne."

Tam da önünde duran terliği Ron'a fırlatmıştı Lucia. Ron kaşlarını çatarak oradan uzaklaştığında Lucia da evden ayrılmıştı. Tabii ki Hogsmeade köyüne gitmeyecekti. Borgin ve Burkes'a gidecekti tekrardan.

Genç kızın üşümüş bedeni dükkana girdiğinde ısınmıştı. Ellerini birbirine sürterek avuç içine üfledi. Müşterilerin arasından ezile büzüle boş bir alana geçtiğinde oyalanmak adına ilgiyle tehlikeli ve antika eşyaları inceliyordu. Sonunda içerideki insanlar azaldığında kasanın başında oturan Tom'un yanına ilerledi.

"Ne istemiştiniz?"

"Sizli bizli mi konuşacağız?"

Tom gözlerini devirerek önündeki paraları saymaya devam etti. 'Kurtuluş yok mu bu kızdan?' diye söylendi içten içe.

"Okul döneminde nasıl idare ediyorsun? Buranın sahibi fazla huysuz sonuçta."

"Okumuyorum."

"Neden?" diye sordu Lucia merakla. Aklına gelen şeyle birlikte hiç çekinmeden, "Yoksa atıldın mı?" dedi alayla karışık ses tonuyla.

"Okuduğun büyücülük okuluna Profesör olarak geldiğimde böyle konuşabilecek misin acaba?"

Lucia ciddiyetsiz bir tavırla güldü karşısındaki oğlana. "Bu genç yaşta seni anca öğrenci olarak alırlar."

"Öğrenci olmaya ihtiyacım yok." dedi somurtarak. Haklıydı da. Zamanında Hogwarts'ı birincilik ile başarıyla bitirmişti. "Ayrıca bakanlığın yaşıma değil, bilgime güveneceğine eminim."

"Güvenmek mi?" dedi Lucia garipser bir bakışla. Hemen sonra bulunduğu dükkanda göz gezdirdi. "Çalıştığın yerin kötü bir üne sahip olduğunu biliyorsun. Sana güveneceklerini sanmıyorum."

Bir şey söylemedi Tom. Hogwarts'a öğrenci olarak kabul edilmesi mümkün olsa da başka türlü kabul edilmesi epey imkansız olabilirdi. Bu yüzden Lucia'nın haklılık payı vardı.

"Bu arada ciddiyim..." dedi Lucia etrafa son kez göz atarak. "Sonuçta Ölüm yiyenler, burada satılan bir dolap sayesinde Hogwarts'a girebilmişti. Burada çalıştığın sürece asla seni Hogwarts'a sokmazlar."

"Neyse ne işte. Hem sen madem bir şey satın almayacaksın gitsene? İlla kaba kuvvetle mi kovacağım seni?"

Lucia gözlerini kısarak oğlana yaklaştı. "Sen buranın çalışanısın, ben ise müşterisiyim. Üslubuna dikkat et. Ayrıca keyfim ne zaman isterse o zaman gideceğim."

"Pekela." dedi Tom sakin olmak istercesine derin bir nefes alarak. "Sınırları zorluyorsun."

Lucia Tom'u pek de umursamamıştı. Etraftaki garip görünümlü müşterileri incelemekle meşguldü. Ve gözleri ona doğru bir Hogwarts öğrencisine kaydı.

"Senin burada ne işin var, kaçık?" dedi Theodore. Yüzünü kırıştırarak Lucia'ya yaklaştı. "Senin gibilerin burada işi olmamalı. Bu arada neydin sen?" Yüzünü tekrar buruşturup sahte bir düşünür ifadesi eklediğinde parmak ucuyla Lucia'nın saçlarına dokundu.

"Hah, hatırladım. Küçük kanı bozuk Weasley. Dükkanın sahibi açgözlü olarak tanınır bilirsin. Parasız, boş beleş birini umursayacağını sanmıyorum. Yerinde olsam, uzaklaşırdım buradan."

Aldığı eşyaların ücretini ödeyip tekrar kapıya doğru ilerlediğinde duraksamayı tercih etti Theodore.

"Bu arada o iki haylaz Weasley'in yokluğu ne güzel değil mi? Hogwarts epeyyy... huzurlu! Safkan olmayan varlıkları, ya da Muggle'ları seven varlıkların azalmasını görmek zevkli oluyor."

"Sevdim bu çocuğu." dedi Tom arkasına yaslanarak.

Lucia ise dudaklarını birbirine bastırdı. Tırnaklarını eline geçirerek kısa bir süre öylece durdu yerinde. Theodore tam kapıdan çıkacakken Lucia'nın ona doğru adımlar atması durmasına sebep oldu. Lucia yavaşca ellerini genç oğlanın saçlarında gezdirdi,

"Bu yaptığın saygısızlığı ödeyeceksin."

Theodore bir çocuk gibi kıkırdadı ve kibirli gözlerle baktı. "Nasıl ödeyeceğim?" dedi muzipli sesiyle.

Lucia, oğlanın saçından kopardığı saç tellerini cebine attı. "Önümde diz çökerek." dedi ciddiyetinden taviz vermeyerek. "Birde yalvaracaksın tabi."

"Ah, daha neler?" dedi bozuntuya vermeden. Kapıdan çıktığında bu sefer Tom'un sesini işitmişti genç kız.

"Yerinde olsam ona bulaşmazdım."

"Hayır, Riddle. Ben onun yerinde olsaydım bana bulaşmazdım."

Tom'da ciddiye almadı Lucia'yı. Alaycı bakışlar yollamayı da ihmal etmedi. "Bir de diz çöktüreceksin öyle mi?" dedi. Ses tonundan hafifçe güldüğünü anlamıştı Lucia.

"Özgüvenli ve iddialı olman ne hoş. Ama sen fazla hayalperest gibisin."

"Hogwarts açıldığında göreceğiz. Tabii sen Profesör olma hayallerinden vazgeçmezsen göremeyeceksin."

~~

"Bütün tatil boyunca dışarıdaydın Lucia. Üstelik hiç para harcamadın." Şüpheci adımlarla kız kardeşine doğru yaklaştı Ginny. "Kendine bir enayi mi buldun? Merak ediyorum da."

"Tom Riddle." dedi Lucia kendini yatağa atarak. "Borgin ve Burkes'ta çalışıyor. Onun yanına gidiyordum."

"Bütün tatilini Tom Riddle için sıkıcı, iç karartıcı ve tehlikeli bir dükkanda mı geçirdin?" dedi Ginny iğneleyici bir ses tonuyla. "Merlin'in sakalı aşkına, inanamıyorum sana!"

"Onda garip şeyler var, Ginny. Göz göze geldiğimizde bile dejavu yaşıyorum. İlgimi çekti o yüzden." Lucia, Tom'u tekrar düşündüğünde kaşlarını çattı. "Biraz pislik birine benziyor tabi."

Aşağıdan gelen çığlıkla birlikte Ginny ve Lucia endişeyle aşağıya indiler. Ron, çığlık çığlığa etrafta koşuyor vaziyetteydi. Üstelik bir yılandan kaçıyordu.

"Alın şu sevimsizi, hemen!" dedi Ron Lucia'nın kolunu tutup arkasına geçerek. Bunun üzerine yılan daha da vahşice tıslamıştı. Ron bütün hızıyla merdivenlerden yukarı çıktığında yılan sürünerek Lucia'ya doğru yaklaşıyordu. Genç kızın bacağına dolanarak üste doğru çıkmaya başladığında, Lucia şiddetle gözlerini açmıştı.

Kızın boynuna kadar gelip, boynunun etrafında dönmeye başladığında, Lucia zararsız olabileceğini düşünerek gülümsedi.

"Neden gülüyorsun Lucia? Bir yılan besleyeceğini söyleme lütfen."

"Upss... Tam da öyle yapacağım."

Ginny kaşlarını çatarak elini yılana uzattığında yılan da aynı hızla tıslamıştı Ginny'e. Garip bakışlarını bir yılana, bir de yılanı sevmekte olan Lucia'ya gönderdikten sonra uzaklaşmıştı oradan.

Tatilin son 1 haftasını Borgin ve Burkes'ta Riddle ile konuşarak geçirmişti Lucia. Ve birde kendisine temas eden insanlara saldıran yılanla epey uğraşmıştı...

Lanet (Tom Riddle)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin