Laura zocca - The art of getting by
..
"hwang hyunjin babasının annesini ve onu terk etmesi üzerine annesinin geçirdiği araba kazasını ardından tam anlamıyla yetim kalmıştı babası ortalarda yoktu ve kimse ona bakmak istememişti annesinin çiçeklerle süslenmiş tabutunun başında elindeki ayıcığıyla oturup saatlerdir sessizce ağlıyordu arkasından gelen konuşmalar onu deli ediyordu küçük bir çocuk annesini kaybetmişken gerçekten bunu mu konuşuyorlardı..?"
-"zavallım işe yaramaz babası da terk edip gitti şimdi de annesi öldü kim bakacak ona"
-"siz halasınız sizin bakmanız daha uygun olur"
-"ayy hayır ne halası canım benim çocuklarım zaten bana yetiyor bir bela daha alamam!"
-"al benden de o kadar bende bakamam elalemin çocuğuna"
"hyunjin duyduklarıyla sinirlenmişti annesi ölmüştü ve insanlar o an bunu konuşuyordu tabutun başından kalktı ve hızla koşarak kendisini dışarı attı yere çöktü bu sefer bağırarak ağlıyordu canı acıyor fakat artık onu saracak bir annesi olmayışının gerçeği ona çok koyuyordu artık ağladığında ona kızıp ağlamamasını söyleyecek sıcak kolları arasına alacak ve onu tüm bu dış dünyadan koruyacak bir meleği yoktu yemeğini yemediği zamanlar onun için endişelenen hasta olduğunda onunla ilgilenen meleğini kaybetmişti..."
-"neden beni de yanına almadın anne...?"
2 gün sonra..
"annesinin onu bu lanet ettiği dünyada bırakışının üzerinden 2 gün geçmişti 2 gün boyunca halası denilen kadında kalmış şuan ise sözde yeni evi olacak olan yetkililerle birlikte yetimhaneye gidiyordu.. annesinin olmadığı hiçbir yere ev olarak bakamazdı.. cama vuran hafif yağmur damlaları.. elinden hiç bırakmadığı ayıcığı ve ayağında annesinin daha bir hafta önce yeni aldığı çizmeleri vardı gözlerini cama çarpan yağmur damlalarından ayırıp ayaklarına baktı annesi bunları aldığında güzelce kullanmasını ve çamurlu yerlere girmemesini söylemişti ama onlar çamur içindeydi ve ona kızacak bir annesi de yoktu.."
"büyük binanın önüne geldiğinde minik adımlarla kapıya doğru ilerledi saray gibi duruyordu ama değildi burası ailesi olmayan her çocuğun büyüyüp ayrıldığı yerdi binaya girdiler yetkililer ve halası küçük çocuğu görevlilere teslim ettikten sonra oradan bir daha hiç gelmemek için ayrıldılar.. karşısında genç kadın onunla aynı boyda olmak için eğildi"
-"merhaba ben eun jee ama sen bana nuna diyebilirsin buradaki her çocuğun ablasıyım yani bundan sonra senin de ablanım sende hyunjin olmalısın değil mi?"
"hyunjin bir şey demedi ve kafasını aşağı eğdi eun hyujin in eğdiği yüzüne yaklaştı ve ona kocaman bir gülümseme sundu"
-"arkadaşlarınla tanışmak ister misin hyunjin? burada çok fazla arkadaşın olacak"
"hyunjin yine hiçbir şey dememişti bu zaten normaldi buraya gelen her çocuk böyleydi onlardan gülmeleri istenemezdi daha küçük yaşta hayatları bu denli bir çıkmaza giriyordu ve bu tanrının onlara yaptığı ilk ve en kötü kötülüktü.. suçsuz olan bu minik çocuklar ne günah işlemişlerdi de sırf öbür hayatlarında her şeyin iyi olması için bedel ödemeleri ve bu dünyada kötü şeyler yaşamaları gerekiyordu? bu haksızlık değil miydi.."
"eun hyunjin in ayıcığını tutan ellerinden birin kavradı"
-"arkadaşların arka bahçede oyun oynuyor olmalı hadi onların yanına gidelim ve tanışalım eminim seni çok sevecekler"
"hyunjin bahçeye girmesiyle yerden olan gözlerini kaldırdı burası çok güzeldi.. harika manzaraya sahip olan ormanın içine hapsedilmiş dış dünyadan uzak bir yerdi.. hyunjin resim çizmeye bayılırdı ve buranın bir gün resmini yapmayı da aklından çıkarmayacaktı ama manzaradan çok daha güzel olan bir şey vardı kalabalıktan uzak oyun oynayan çocukların dışında kalan salıncakta oturan beyaz saçı ve beyaz kıyafetleriyle adeta göz alan o minik çocuk.."
merhaba 😭😭 bu yazdığım 3.fic evet 2 fic i birden yazıp sürekli bir ona bir ona bölüm atmak yorucuydu zaten ama ben kendime acı çektirmeyi sevdiğim için neden 3.yüde yazmayayım dedim! şaka şaka bir anda fikir geldi gerçekten bu bir anda oldu! ve bu softluğa dayanamayıp sizinle paylaşmak istedim umarım beğenirsiniz lütfen görüşlerinizi belirtmeyi unutmayın 😭
yurt:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
what is our fault -hyunlix
Teen Fictionalbino bir çocuk olan aynı zamanda anksiyete ve psikolojik hastalıkları olan küçük bir beden ve onu gördüğü andan beri neyi olduğunu merak eden bir çocuk bu dünya için fazla küçük ve saf olan ruhları birbirlerinin eksiklerini tamamlayabilirler mi...