the neighbourhood - compass
..
"elindeki kağıdı hyunjin'e uzattığında büyük olanın kaşları havalanmıştı. birsi felix'e mektubu mu yazmıştı? hem de aşk mektubu?"
-"kim yazdı bunu sana?!"
-"b-bilmiyorum masanın üze-"
-"nasıl bilmiyorsun! yoksa benden mi saklıyorsun?!"
"sesi çok yüksek çıktığı için felix korkup oturduğu yerde geri gitmişti arkadaşları bunu fark ettiklerinde minho hyunjin'in kolunu tuttu"
-"sakin olsana oğlum bilmiyor işte çocuk hem ne diye bağırıyorsun ona"
"felix'in gözleri dolmuştu bile çoktan. hyunjin ilk defa ona sesini yükseltip bu kadar sinirli bakmıştı. büyüğünün üzerinden çekti bakışlarını ve çantasından eşyalarını çıkartıp defterine bir şeyler karalamaya başladı fakat elleri titremeye başlamıştı bile ve o bunu durduramıyordu."
"elindeki mektubu cebine tıkıştırıp perisinin önünde eğildi ve titreyen ellerini ellerinin arsına alıp aşağıdan ona bakmayan dudaklarını bir birine batırıp ağlamamak için dayanan yüzüne yaklaştı yavaşça"
-"özür dilerim perim.... sana bağırmamalıydım sadece biraz sinirlendim anlarsın ya, seni paylaşmak istemiyorum kimseyle, kimsenin seni görmesini bile istemiyorum"
-"y-yine de benim bir suçum yoktu bana bağırman, b-bu bu haksızlık"
-haklısın özür dilerim cidden çok çok özür dilerim beni affedebilir misin?"
-"hmmmm"
-"hmm?"
"kocaman gülümseyip düşünüyormuş gibi yapan miniğine gülümsedi"
-"çilekli süt alırsan olur"
-"sen iste yüz tanede alırım ben"
-"hayır sadece bir tane istiyorum"
-"tamam teneffüste alacağım şimdi öpücük ver"
-"okuldayız jinnie"
-"bana ne sanki hiç okulda öpüşmed-"
"hyunjin lafını bitirmeden felix gözlerini kocaman açıp minik ellerini dudaklarına bastırmıştı bile"
-"çok ayıp!"
-"ne ayıp felix okulda öpüşmeniz mi?"
-"ay sanki okulda öpüştüğünüzü biz bilmiyoruz"
-"y-ya siz nasıl biliyorsunuz?! jinnie yoksa sen-"
"arkadaşları cevap vermeyip güldüğünde hyunjin elini bir saniye diye uzatıp ağzındaki minik elleri çekip aralamıştı dudaklarını"
-"yüz bin kerecik falan anlatmış olabilirim"
-"ne?!"
"hoca sınıfa girdiğinde hyunjin hızla bir dizinini yere koyup yanağına minik bir öpücük bırakmış ve miniğinin arka sırasında almıştı yerini. sıralar tekli olduğu için onunla oturamasa tüm ders boyunca onu arkasından izleyip beyaz uzamış saçlarıyla oynuyordu"
"öğretmenleri ders anlatırken felix not alıyor hyunjin ise kafasını sıraya yaslayıp perisinin saçlarına daldırıyordu ince parmakların. felix ise kaşlarını çatarak arkasına dönüyor ve elini ittiriyordu. arkadaşları ne kadar onlardan haberdar olsa da bunu onlara anlatmış olması onu utandırmış ve sinirlenmesini sağlamıştı.
"okulda ilk ve tek öpüşmeleri orta okula ilk başladıklarında bahçede gördüğü kelebeğe aşık olup "içimdeki kelebekleri tekrar hissetmek istiyorum!" diye ağlayarak hyunjin e kendisini tuvalette öptürmüştü. ne kadar sadece dudakları bir birine değmiş olsa ve bunu bir çok kez yapmış olsalar da felix için okulda öpüşmüş olmaları çok büyük bir strese neden olmuştu. bu onun tüm gün okulda yanakları kızarmış bir şekilde dolaşmasına neden olmuş ve birileri nasılsın diye sorduğunda dahi "yoksa bizi gördü mü?!" diye düşünüp endişelenmesine de neden olmuştu. hyunjin ise hep bu endişeye kapılıp duran perisini kahkaha atarak izlemişti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
what is our fault -hyunlix
Teen Fictionalbino bir çocuk olan aynı zamanda anksiyete ve psikolojik hastalıkları olan küçük bir beden ve onu gördüğü andan beri neyi olduğunu merak eden bir çocuk bu dünya için fazla küçük ve saf olan ruhları birbirlerinin eksiklerini tamamlayabilirler mi...