Bölüm-3 İLK GÜN
"Bir yere ulaşmanın ilk adımı, olduğunuz yerde kalamayacağınıza karar vermektir "
JHONE MORGA"Evet Esme, ama çok kabaydı bu kez..." saat gece yarısı olmuş, büyükbabam ve büyükannem gitmiş, annemler yatmışlardı bile. Yaklaşık 20 dakikadır konuşuyoruz. Ona bugün David'in geldiğini söylediğimde tepkisi biraz garip oldu.
"Boş ver Emma takma kafana. Karar verdin mi?" Hem teselli ediyor, hem sohbet açmaya çalışıyor. Bu kız gerçekten bir harika. "Washington diye düşünüyorum ama annemle konuşmadık daha. Bugün büyükbabamın yanına uğradılar. Emmet, annemin zorda olsa ikna olduğunu söyledi, sanırım."
Kaşlarını çattığına emindim. "Ne demek sanırım?" Emmet'ın uyuduğunu biliyordum ama bu çocuk her an her yerden çıkabilir. O yüzden temkinli bir şekilde sesim kısık konuştum. "Aslında dinlemiyordum. David'den sonra kafam iyice bulandı. Kırılmasın diye birşey demedim" sıkıntılı bir nefes verdi. "Bak Emma, kafanı sakın Dav'e yorma. Şuna güçlü olmak zorundasın..."
Devamını duyamıyordum. Uykudan gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. "... Tamam mı Emma?" Birden yerimden sıçrayacakmış gibi oldum. "Tamam" dedim uykulu bir sesle. Telefonu kapattıktan sonra komidinin üzerine koydum. Yorganın altına girdiğimde yastığıma sıkı sıkı sarıldım. Uyku şuan öyle tatlı geliyordu ki bana o an rüyamda bol kremalı pasta görmek istedim...
(2 Hafta Sonra)
"Ne kadar kaldı çıkmalarına?" Telefondan saatte batım. "1 buçuk saat kaldı" dedim hızlıca. Anneme şöyle bir yan gözle baktım. Kadının heyecandan kalbi yerinden çıkacakmış gibi duruyordu.
"Anne iyi misin? Heyecan yapması gereken Emmet, sana ne oluyor?" Annem bana baktı. "Ne demek sana ne oluyor Emma. Ya bir sorun çıkarsa sınavda. Emmet'ın dikkati çabuk dağılır " gözlerimi devirerek konuştum. "Birşey olmaz, korkma" acaba ben üniversite sınavındayken de böyle miydi? Sanırım ben her sınava girdiğimde böyleydi...
"Daha 1 saat var bunlar nasıl hemen çıkıyor?" Kalp krizi geçiriyor gibi kalbini tutuyordu. Annem diye demiyorum ama biraz fazla abartıyor olabilir. "Sınavı biten çıkıyor işte anne" artık kızacaktım ama kıyamıyordum işte.
Beni deli eden 1 saatin sonunda nihayetinde Emmet sınavdan çıktı. Annem rahat bir nefes aldı. Bense içime su serpilmiş gibi rahatladım. "Nerde kaldın oğlum? Herkes çıktı" Emmet bana bakarak ne oldu buna der gibi bakıyordu. Fena delirdi anlamında el salladıktan sonra Emmet tekrar anneme döndü. "Anne son ana kadar beklediğimi biliyorsun. Neyin stresi bu?" Annem hiç cevap vermeden elini Emmet'ın beline koyup yürümeye başladı. Beraber arabaya yürürken Emmet sınavdan bahsediyordu.
Annem normalden sıklıkla yapmadığı birşeyi yaparak arabayı benim kullanmama izin verdi. Ben sürücü koltuğuna, annem yanıma, Emmet ise arka koltuğa geçti. Arabayı çalıştırıp yol almaya başladık.
"Çok sıcak..." diye mızmızlanmaya başladı Emmet arka koltukta. Evet kabul ediyorum, hava sıcaktı. Ama çok değil, felaket sıcaktı. Arabadaki bütün camlar açık olmasına rağmen su olmuştum. Şuan tek isteğim buz gibi bir suya girmek. "Anne havuza girebilir miyiz?" Diye sordu Emmet bunalmış bir sesle. Dikiz aynasında ona baktım. Kafasını kelebek cama yaslamıştı. Açık olan camdan yüzüne rüzgar esiyordu.
"Bahçedeki havuzun brandasını kaldırın girin. Çok sıcak zaten..." yaklaşık 10 dakika sonra gelmiştik. Arabayı garaja park ettim. Anahtarlarımı çıkarıp kapıyı açtım. Kendimi hemen odama atmak istiyordum ki, Emmet kolumdan çekiştire çekiştire beni bahçeye doğru sürüklemeye başladı. "Hadi abla, tek başıma girmeyeceğim herhalde havuza?" Gözlerimi devirerek ona baktım. "Emmet, bence soğuk bir duş alsan daha iyi olur"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇ DAVALARI
RomanceGenç bir polis adayı ve ülkenin en iyi aynı zamanda herkesin gözdesi bir polis memuru... Emma Lively, Akademiden mezun olduktan sonra Jhone Carter'ın yanında yardımcı polis olarak çalışmaya başlar. Ama sevgilisinin ikizi olduğunu öğrenmesi, iki kard...