Merhaba!Şaşırdınız değil mi? Ben de şaşırdım.
Gelen birkaç yorum üzerine, uzunca bir zaman sonra taslağımda kalan son bir iki bölümü de paylaşayım dedim.
Keyifli okumalar!16/07/1977
Güzel kokular ile aralandı gözleri uzun saçlı oğlanın.
Yatağında doğruldu ve etrafına bakındı bir müddet. İki haftadır "evim" demeye alışmaya başladığı odada gezdirdi gözlerini usulca.
O zindandan beter malikaneden ayrılmak her ne kadar zor olsa da artık kurtulmuştu.
Ve yalnızca kendisi değil, çok değer verdiği kardeşi Regulus da kurtulmuştu.
Koruyucu Melek...
İkisini de bu rezil durumdan, kukla olmak üzere kollarına bağlanılacak iplerin ucundan kurtarmıştı, yetmezmiş gibi bir de "ev" olacak bir yer bahşetmişti.
Bu nasıl bir şanstı, hayret ediyordu Sirius.
Yatağından kalktı, üzerindeki siyah, saten pijama takımı ile odasından çıkıp kardeşinin kaldığı odaya adımladı.
"Reg." seslendi kapıyı tıklatırken.
İçeriden ses gelmeyince kapıyı aralayıp başını uzattı. "Uyanma vakti uykucu. Kalk da Rhos'a yardım edelim."
Yatağında uzanan Regulus'tan onayladığı anlaşılan mırıltılar gelince kapıyı ardına kadar açık bırakıp alt kata indi Sirius.
Her adımında ufak tefek gıcırtılar çıkartan, yıpranmış ahşap zeminler, boyası kalkmakta olan eski duvarlar, yaşlı bir ruhun somut hali gibi olan bu evde, ürkütücü görünüşüne rağmen yüreğini avuçlarının içine alan sıcacık bir atmosfer vardı.
Yasemin kokusunun sardığı odalar, mutfaktan süzülen lezzetli yemek kokuları ile yüzüne ufak bir tebessüm koydurmaya yetiyordu genç adamın.
"Günaydın Rhos."
Genç kız bakışlarını önündeki ocaktan, ardında dikilen uykulu gözlerine tezat dinç gülümsemesi ile kendisine bakmakta olan oğlana çevirdi.
"Günaydın, Sirius." dedi Rhosyn usul bir tebessüm ile. "Regulus uyuyor mu?"
"Gelir birazdan." diye yanıtladı genç kızı, buzdolabına doğru adımlarken. Kahvaltı için birkaç yeşillik ve sebze çıkarıp muslukta yıkadı.
"Yardım için teşekkürler."
Sirius güldü genç kızın bu sözüne. "Aslında bizim sana kahvaltı hazırlamamız gerekir. Ne de olsa..." elindekileri tabaklara koyup masaya yerleştirdi "...uçurumun ucunda sallanan bize 'yuva' halatını uzattın."
Rhosyn'in yüzüne buruk, anlamlı bir tebessüm kondu bu kez.
"Ben yalnızca halatı uzattım. Uçurumu kavrayan avuçlarınızı topraktan çekip, düşmekten korkmayarak ona sarmak gibi bir cesareti gösteren sizsiniz."
Rhosyn'in dedikleri kulaklarından yüreğine ulaşan Sirius, minnet dolu ifadesi ile kızın gözlerinin içine baktı.
"Regulus'un sana taktığı lakap, boşuna değil Rhosyn." Gülümsedi.
"Sen, bizim Koruyucu Meleğimizsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⤤𝐴𝑟𝑒 𝑌𝑜𝑢 𝐼𝑚𝑚𝑜𝑟𝑡𝑎𝑙⤦ 𝓌𝓌 𝒻𝒶𝓃𝒻𝒾𝒸
FanfictionYüreğinin derinlerindeki yaradan haykırdığı sözleri, bir tufan misali kapladı sessizliğin sesini. "Ölümsüzlük bir güç değil, ölümsüzlük bir lanettir. Ruhuna yıllarca işkence eder. Herkes gider, hep en sonunda yalnızca sen kalırsın..." "Acıların...