18/04/1976

445 65 171
                                    

İki haftadır iyi unutmuyorum diye düşünüyordum, dün bölüm atmayı unuttum🤦🏻‍♀️🤦🏻‍♀️🤦🏻‍♀️

Her neyse, keyifli okumalar!

18/04/1976

Kızılın yerini karanlığa bıraktığı saatlerdi.

Ağacın geniş gövdesinin oluşturduğu gölgeye uzanan genç kızın pürüzsüz cildine minik buseler konduruyordu tatlı meltem estikçe.

Akşam yemeğinin hemen ardından Regulus'un isteğiyle bahçeye çıkmışlardı. Çok kişinin olmaması onlar için huzurlu bir ortam yaratıyordu haliyle.

"Ağabeyimi de bir haftalığına davet etsem bir sakıncası olur mu?"

Kız omuzlarını silkti "Benim için hiç bir sakıncası yok. İsterse iki hafta da kalabilir. Biliyorsun koskoca malikanede benden başka kimse olmuyor genelde."

Rhosyn, Regulus'u ailesinin pençesinden kurtardıktan sonra büyüyüp kendine bir yer bulana kadar yazın isterse kendisinin yanında kalabileceğini söylemişti.

Regulus ise tek başına olmaktansa kabul etmişti ablası gibi gördüğü bu kızın davetini.

"Teşekkür ederim, gerçekten. Gözlerimi açmak için bu kadar çabalamasaydın kim bilir şimdi ne halde olurdum! Evini açtığın için de ayrıca teşekkür ederim. Sen gerçekten benim koruyucu meleğimsin."

Rhosyn güldü.

"Seni ikna etmek bir koca yılımı alsa da düşmek üzere olduğun kukla konumundan kurtarabildiğim için mutluyum Reg. O acımasızın eline düşmeni engellemiş olmak, ona olan sözümü yerine getirdiğim ve getirmeye devam edeceğimi hatırlatıyor."

Genç kız cümlesini tamamlar tamamlamaz birilerinin kendilerine doğru geldiğini hissetti. Başını kaldırınca kendilerine doğru gelenlerin dört gryffindorlu olduğunu fark etti.

"Hangi rüzgâr attı sizi buralara?" diyerek ayağa kalktı Rhosyn.

Sirius "Öylesine dolanıyorduk küçük kardeşimi görünce bir uğramak istedim." diyerek Regulus'un yanına oturdu ve oğlanın saçlarını karıştırdı. James ve Peter da Sirius'un hemen ardından çimlere oturmuştu.

"Bir saniye, şuraya gelir misin?" diye fısıldadı Rhosyn yanından geçen kumral çocuğu durdurarak.

"Tabii." Gülümseyerek kızın gösterdiği yöne yürüdü. "Bir şey mi diyecektin?"

Genç kız cüppesinin iç cebine elini daldırdı ve kısa süren bir arayışın ardından kristal bir şişe çıkardı. "Dolunay var bugün biliyorum." Oğlanın cüppesinin yakasını kavradı. İçerisinde simsiyah bir sıvı olan kristal şişeyi oğlanın cüppesinin iç cebine yerleştirdi. "Dönüşmeden önce bunu içersen daha sakin bir gece geçirirsin."

"Bu tam olarak ne?" diye sordu Remus merakla.

"Sonra söylerim. Senden sadece bana güvenmeni ve dönüşmeden önce bunu içmeni istiyorum."

Oğlanın başını sallamasıyla kız "O zaman diğerlerinin yanına geçebiliriz." dedi ve gülümseyerek diğerlerinin yanına yöneldi.

Remus da kızın arkasından usulca ağaca doğru yürümeye başladı.

⤤𝐴𝑟𝑒 𝑌𝑜𝑢 𝐼𝑚𝑚𝑜𝑟𝑡𝑎𝑙⤦ 𝓌𝓌 𝒻𝒶𝓃𝒻𝒾𝒸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin