01/09/2022Birinci sınıflar seçmen şapkanın altına sırayla geçerken Scorpius ve Albus her zamanki gibi sohbet ederek yemeklerine başlamıştı.
Tüm yerleştirmeler yapılınca müdire ayağa kalktı ve bir duyuru yapmaya başladı.
Albus umursamamıştı fakat Scorpius derslerle ilgili olabileceğini düşünüp dikkatle dinledi.
"Belirli sebeplerden dolayı bu yıl Hogwarts'a altıncı sınıf olarak başlayacak bir arkadaşımız var. Rìona, lütfen gel."
Asil bir hanımefendi edasıyla McGonagall'ın yanına gitti ve tabureye oturdu genç kız.
Scorpius istemsizce kızı incelemeye başaldı. Kömür karası saçları berrak bir deniz gibi masmavi gözleri vardı. Tam tepesinden sıkıca bağladığı dalgalı siyah saçları beline kadar iniyordu. Gür kirpikleri ve dolgun dudaklarının yanısıra çok düzgün bir burnu vardı. Yüzündeki çiller yanaklarının pembesiyle dans ediyordu beyaz teninin üstünde. Sanki tanrıçaları kıskandırmak için varolmuştu kız. Işıldayan gözleri, ve bembeyaz gülüşüyle salondaki çoğu kızın düşmanı, çoğu erkeğin de ilham kaynağı olmuştu.
Adının anlamını hakkıyla veriyordu Rìona. Saflığı ve güzelliği "ben buradayım!" diyordu salondakilere.
Scorpius hayranlıkla kıza bakarken Albus daha yeni fark etmişti kızı. Eh, tabii yemekten başını kaldırmadığından...
"Ne zamandan beri melekler yeryüzüne iner oldu?" diye mırıldandı Scorpius sessizce.
"O kadar da abartılacak bir şey değil." dedi Albus arkadaşını dürterek.
Scorpius Albus'a ayıplar bir bakış atıp geri kıza döndü.
Gülüşü, çok güzeldi. Ama ardında bir şey vardı sanki.
"SLYTHERIN!" diye gürledi şapka. Kız usulca şapkayı başından çıkardı ve Slytherin masasına doğru adımladı.
Scorpius panikle önüne döndü ve yemeğiyle ilgilenmeye devam etti.
Yanında bir hareketlilik sezince tedirgince başını çevirdi ve masmavi gözlerle buluştu gözleri.
"Merhaba, ben Rìona Royal. Gerçi biliyorsunuz adımı." Scorpius'a döndü "sen Malfoy olmalısın."
Scorpius hafif şaşkın bir ifadeyle kıza bakınca Rìona yanıtladı "Platin sarısı saçların seni ele veriyor. Aynı babanınki gibi. Draco'ydu değil mi? Birkaç kez Gelecek Postasında görmüştüm."
Albus'a döndü "Sen de Potter olmalısın, kuzguni saçlar... Ha bir de şu Harry Potter'ın oğlu Slytherin'e seçilmiş diye konuşanlar... Böyle gereksiz insanlar cidden gidip kendilerine cruciatus yapsın."
İki oğlan da bu konuşkan kıza şaşkınlıkla bakıyordu. "Ah, kusura bakmayın. Biraz fazla konuştum..."
Scorpius "Yok, yok, önemli değil!" diye atıldı "Heyecanını anlayabiliyorum. Scorpius ben bu arada."
"Albus."
Rìona usulca gülümsedi ve önüne dönüp tabağına yiyecek doldurmaya başladı.
Scorpius bir müddet kızı izledi ve geri bakışlarını yemeğine kilitledi.
Tanrıçaları kıskandıran bu genç kızın tuhaf bir havası vardı.
Normal görünüşünün aksine merak uyandıran türden, tuhaf bir hava.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⤤𝐴𝑟𝑒 𝑌𝑜𝑢 𝐼𝑚𝑚𝑜𝑟𝑡𝑎𝑙⤦ 𝓌𝓌 𝒻𝒶𝓃𝒻𝒾𝒸
FanfictionYüreğinin derinlerindeki yaradan haykırdığı sözleri, bir tufan misali kapladı sessizliğin sesini. "Ölümsüzlük bir güç değil, ölümsüzlük bir lanettir. Ruhuna yıllarca işkence eder. Herkes gider, hep en sonunda yalnızca sen kalırsın..." "Acıların...