"invisibility cloak"Ruelle - War of hearts
Salondan gelen şaşırma seslerine kesinlikle hak veriyordum. O kadar hak veriyordum ki kendimi tutamadan şapkayla konuşmuştum.
"Emin misin? Bir daha bak istersen." şapkanın alaycı gülüşü salonu doldururken gülüşünden daha alaycı bir şekilde beni yanıtladı. "Kabul et ya da etme, sen slytherin ruhuna aitsin."
"Yok canım benlik sorun yok da şu üçlü beni öldürecek gibi bakmasa her şey daha güzel olabilirdi." sandalyeden kalkıp mırıldanmam kimse tarafından duyulmamıştı. Böylesi daha iyiydi.
Tekrar yemek salonuna inerken herkesin dikkat kesen bakışı üzerimdeydi. Öyle baskıcı bir ifade oluşmuştu ki neredeyse adım atmayı unutacak seviyeye gelmiştim. Binası seçilen öğrenciler gibi binamın masasına oturmam gerekirken hızla salonun çıkış kapısına yöneldim. Bu bakışlardan bir an önce kurtulmalıydım.
"Neye bakıyorsunuz?" salondan çıkmadan önce duyduğum son ses buydu. Ardından koridorda daha adım atamadan kolumdan tutulmamla duraksadım. Slytherin'in yaklaşık 10 öğrencisi yanımdaydı. Kolumdan tutan konuştu.
"Jeon Jungkook. Slytherin öğrencisi olarak yanımıza oturman gerekiyor." gülümseyerek, destek vermek istercesine söyledikleri beni şaşırmıştı. Filmlerde gösterilen slytherin ruhuna hiç benzemiyordu.
Arkada duran ve tahminimce salonda bağıran kişi öne çıktı. Sert yüz hatları olmasına rağmen dolgun dudakları oldukça tatlı görünüyordu. Fakat sert bakışları bunu kesinlikle örtüyordu.
"Asla diğer insanları dinleme, gel ve yanımıza otur."
Ortamda ki fazlasıyla hissedilen ciddiyet öyle bir seviyeye gelmişti ki artık bir şey demem gerektiğini fark etmiştim
"Bayağı abarttınız ama lavaboya gidiyordum alt tarafı.""Ne?"
"Ne?"
Sonrası çok hızlı gelişmişti. Yıllardır yeni öğrencisi gelmeyen slytherin beni şaşırtıcı derecede sevinçli karşılamış hatta benden önceki son öğrencileri, aynı zamanda salonda bağıran yıllardır sınıfta kalan Jimin ile bile tanışmıştım.
Tek sorun koridordan geçen diğer öğrencilerin şüpheci bakışlarının odağı olmaktı. Herkesin Yoongi denilen çocuğu slytherin beklediğini gözlerinden okuyabiliyodum bu yüzden alnıma bu benim suçum değil yazmama az kalmıştı.
"Yeter artık alnıma asacağım"
"Neyi?" okulda ilk tanıştığım ve şimdiden çok uyuşacağımızı hissettiğim Jimin kendi kendime konuşmamı duymuş ve sormuştu.
"Slytherin olmayı benim seçmediğimi" dudaklarını büzdü. Okulda asla böyle bir imaj çizmiyordu. Sadece oda sınırları içerisinde oldukça tatlı, cana yakın birisi oluyordu. "Slytherin olmanın neresi kötü ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slyclaw - Yoonkook'
Fiksi PenggemarElimizde asalarımız dilimizde sözcüklerimiz vardı. Birde onun aklı, benim zekam.