Bütün gecesini bu yanlış anlaşılamayı düşünerek harcadı Adrien.
"Plagg eğer Marinette onun Kara Kedi olduğunu düşünürse ve Felix ona karşı kötü bir şey yaparsa Kara Kedi'den soğuyacak." dedi Adrien panikle.
"O zaman bu göz kırpma şeysi dahice gelmişti ama senin düşündüğün bir şeyin ters gitmeme gibi bir ihtimali olmadığını unutmuşum." dedi Plagg umursamazca.
"Ben Felix'i nasıl hesaba katabilirdim ki? Hem kaç gündür bir türlü denk gelmedi. Göz kırpıyorum görmüyor. Bu tamamen şansızlık." dedi Adrien. Kafasını yastığa gömdü.
"O zaman bu yanlış anlaşılmayı düzelt." dedi Plagg. Yastığın üstüne oturdu
"Nasıl?" dedi Adrien. Yastıktan dolayı sesi derinden geliyordu.
"Mesela Felix ile Kara Kedi'yi yan yana görmesini sağla." dedi Plagg.
"Nasıl?" dedi Adrien yine aynı şekilde.
"Bunu da sana ben mi söyleyeceğim? İnsanlar en zeki canlılar diyorlar birde. Camambert'im şimdiye kadar durumu kurtarmıştı." dedi Plagg.
Adrien biraz düşündü aklına gelen fikirle birden fırladı. "Buldum!" Zavallı Plagg'te yastıktan yere uçmuştu.
"Oh, özür dilerim Plagg." dedi Adrien.
Plagg yerden kalkıp geri yatağın kenarına oturdu.
"Yarın ders arasında Kara Kedi olup görünürsün işte Adrien. Ne bu heyecan?" dedi Plagg gözlerini devirerek.
"O kadar bekleyemem Plagg." dedi Adrien. Çalışma masasının üstündeki telefonu eline aldı ve Nino'ya yazdı.
Ardından "Tamamdır bu iş!" deyip Felix'in odasına koştu.
Kapıyı tıklattı. İkinciye tıklatmasına gerek kalmadan kapı açıldı.
"Efendim Adrien?" dedi Felix elinde kitap vardı.
"Kitap mı okuyordun? Umarım rahatsız etmedim." dedi Adrien.
"Sorun değil. Ne için gelmiştin?" diye sordu Felix.
"Şey diyecektim ben Nino'larla görüntülü konuşacağımda katılmak ister misin?" dedi Adrien.
"Hep böyle konuşur musunuz?" diye sordu Felix.
"Evet. Sık sık." dedi Adrien.
"Tamam o zaman kitabımı bırakıp geliyorum." dedi Felix. Adrien başıyla onaylayıp odasına geçti.
Felix, Adrien'ın yanına geldiğinde çoktan Nino ve Alya ile konuşmaya başlamıştı.
Felix ile "Merhaba." fastını bitirdikten sonra Adrien asıl soruyu sordu.
"Marinette gelmeyecek mi?"
"Şey Marinette şuan benimle-" dedi Alya ama Marinette yandan işaret yapmış olmalı ki sözünü değiştirdi. "Yani şey ona ulaşamadık."
"Bu numaralara gerek yok." dedi Felix. "Marinette şuan yanında ve beni görmek istemediğinden gözükmüyor. Hatta şuan dişlerini sıkmış elindeki yastığa tırnaklarını geçirmiş oturuyor."
Evet doğru söylüyordu. Marinette tıpatıp aynı pozisyonda duruyordu. Felix bunları söyleyince elindeki yastığı fırlattı. Yastık şans eseri bilgisayarın üstüne düştü.
"Bu yastıkta doğru bildiğimin kanıtı." dedi Felix ve sırıttı.
Marinette yandan Alya'ya kaş göz yapıyordu. Alya da ona anlamaz ifadelerle bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kulağa Hoş Gelmiyor •|Miraculous New York Special|•
FanfictionAcı dolu bir inleme yükseldi New York şehrinin sokaklarından. Tek bir an birbirlerini buldu mavi ile yeşil. Sonra yavaşça kapandı mavi gözler. Sonra hızlıca doldu yeşil gözler... °•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°• New York Özel Bölümünün ardınd...