#8

749 59 211
                                    

"Dikkatli olun ve saklanın!" dedi Bleu Noir sopasıyla onlara siper olurken.

"S-sende kimsin?" diye zar zor sorabildi adrien.

"Ben...şey Bleu Noir! Evet Bleu Noir." dedi. Ardından arabanın kapısını açtı ve "Gidin!" diye tekrardan bağırdı.

Adrien arabadan çıktı ve parka doğru koştu. Goril ise adrien'ın arkasından koşmuş ama onu gözden kaçırmıştı. Marinette ise şaşkın bir ifadeyle luka'ya bakıyordu. Luka, marinette'in ona baktığını fark edince "Sende gitmelisin burası çok tehlikeli!" dedi. Marinette başını salladı ve parktaki ağaçların arkasına doğru koştu. Hemen dönüştü ve luka'ya yardıma gitti.

"Bakıyorum da çabuk alışmışsın Bleu Noir." dedi ve gülümsedi.

Luka da gülümsedi ve "Teşekkürler hadi şu akumayı yenelim hem senin nasıl her gün, günü kurtardığını göreceğim için çok heyecanlıyım." dedi.

"O zaman izle de öğren." dedi ve akumalıya doğru koşmaya başladı. Luka da arkasından hayran, hayran baka kaldı. "Bleu Noir hadi!" diye bağırınca uğur böceği kendine geldi ve uğur böceğinin yanına koştu. 

O sırada uzak mesafeden onları izleyen biri vardı. İçinden "Hayır, hayır, hayır..." diye geçiriyordu. Daha dün akşam yeni kara kedi bul demişti. Peki ya neden canı acıyordu. Gözleri dolmuştu bile. Kahkaha sesleri arttıkça içindeki buruklukta artıyordu. Leydisi o olmadan nasıl bu kadar çok eğlenebiliyordu? 

"Yakala Bleu!" diye bağırdı uğur böceği. Bleu Noir eliyle havada tuttu şapkayı ve kediklizim'ledi. "Artık kötülük yapmak yok küçük akuma. Kötülükten vazgeç!" dedi ve akuma'yı kelebeğe çevirdi. O an ki hevesle yumruğunu luka'ya uzattı ve "Çak Bak-" ne dediğini fark edince elini geri çekti. "İyi işti Bleu." dedi ve arkasını dönüp gitti. Luka ise arkasından bakakalmıştı. 

Bir ağacın arkasına geçti ve geri dönüştü.

"Bu harikaydı plagg!" dedi. "Miyavlık yapmayan tek sahibim sen olabilirsin." dedi plagg.

"Kedi şakalarını mı kast ettin?" diye sordu luka. Plagg gözlerini devirdi ve "Artık peynirimi alayım gitarist çocuk." dedi. Luka başını salladı. Cebindeki peyniri çıkarttı ve plagg'e uzattı. 

"Plagg sence marinette onun kimliğini öğrendiğimi bilse ne yapardı?" diye sordu luka.

"Mutlu olmayacağı kesin." dedi plagg ağzına kocaman bir dilim peyniri tıkarken.

"Peki ya önceki sahibin o nasıl biriydi?" diye sordu. "Onunla ilgili bilgi veremem." dedi plagg. "Hadi ama en azından marinette ile araları nasıldı onu söylesen?" dedi.

"Pekii! Leydim, Böcüşüm, Bugaboo diyordu mesela marinette'e. Marinette ise Kedicik, Şapşal kedi, Chaton felan diyordu ama boşuna heveslenme sana asla öyle şeyler söylemez." dedi plagg.

"Senin bana karşı kinin mi var?" 

"Benim genel olarak böyle bir tavrım var ama sana özelde bir şeylerim olduğu doğrudur." dedi alaylı bir şekilde plagg. "Neden?" diye sordu luka.

"Tamam önceki kedi de çok iyi sayılmazdı ama sen onun kadar bile iyi değilsin bir kere bu mucizeye ait değilsin bu mucize kara kedi'ye ait ve bu benim için asla değişmeyecek."

"Sadık bir dostsun plagg. Hadi artık gemiye dönelim." dedi luka ve ceketini gösterdi. Plagg içeri girmesi gerektiğini anladı ve girdi. 

Gemiye doğru geri dönerken metroyu kullanmaya karar verdi. Metroya bindiğinde herkesin Bleu Noir hakkında konuştuğunu gördü. Herkesin elinde ya telefon ya tablet vardı ve onu izliyorlardı. Bir kişi konuştu:

Kulağa Hoş Gelmiyor •|Miraculous New York Special|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin