MARINA -End of the Earth
"Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölüm olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi." Romeo & Juliet
⚔️NEHİR
En çok korktuğumuz şeyin kaos olması gerekiyordu, ama bunun en çok istediğimiz şey olabileceğine inanmaya başlamıştım.
Sabahın ilk mavilikleri, ortadaki dikdörtgen masanın sandalyesinde bağdaş kurarak oturduğum mutfağın içine fütursuzca süzülürken, ince belli cam bardağın yarısını dolduran çayımı yavaş yavaş yudumluyor, bir yandan da kahvaltılıkların boş bıraktığı köşeye koyduğum gazetenin ilk sayfasına öylece göz gezdiriyordum. Taze ekmeğin ve yiyeceklerin kokusu etrafta yayılırken, burnumun dibindeki kâğıt kokusuyla birlikte değişik bir harmoni oluşturup ciğerlerime doluşuyordu.
"Bugün planın var mı?" diye soran anneme bakmak için kafamı kaldırmayı es geçtim. O da hemen karşımda, kopardığı minicik ekmek diliminin üzerine bal sürmekle meşguldü.
"Şimdilik yok." Büyük yazıların üzerinde gezinen dikkatimle birlikte dalgın dalgın konuşuyordum. "Neden sordun?"
"Bir yere gideceksen bana haber vermeni istiyorum. Geçen seferki gibi kafana göre hareket etme lütfen."
Derin bir nefes aldım. Soğuksu'ya gelişimizle birlikte bütün dengeler yerinden oynamış, zar zor birleştirdiğimiz yapboz parçaları küçük bir fırtınayla etrafa saçılmış, şehrin can acıtıcı ağıtı yine kulaklarımızı tırmalamaya başlamıştı. Kaşlarımı kaldırıp, uzun kirpiklerimin arasından anneme baktım. Dün birbirimize karşı her zaman dürüst olacağımıza ve bundan sonra hiçbir şeyin sır olarak kalmayacağına dair söz vermiş olsak da, nedense zaman içinde ikimizden birinin bu sözü bozacağına son derece emindim.
"Eğer bu karşılıklı olacaksa elbette dikkat ederim," dedim anneme. Sabahın bu erken saatinde en küçük bir tartışmayı dahi kaldıramayacağımı düşünerek ses tonumun oldukça sakin çıkması için özenle konuşmuştum.
Yıllar içinde bize ne olmuştu böyle? Daha önce aynı evde yaşayan iki iyi arkadaş gibiyken, şimdi ise annemle sanki farklı takımları tutan iki taraftar gibi sürekli karşı karşıya geliyorduk ve ben bundan oldukça rahatsızdım.
"Merak etme bebeğim, benim artık o dünyayla hiçbir alakam yok." Oturduğu yerden aceleci bir tavırla kalkarken kurduğu cümlesi, savrulan saçlarının arasına karışıp öyle ulaşmıştı kulağıma. Önündeki içi ekmek kırıntısıyla dolu kahvaltı tabağının lavaboya bırakırken, "Senin de alakan olsun istemiyorum," diye mırıldandı. "Unutma, bu doğaüstü olaylardan uzak duracağına söz verdin. Tıpkı diğer yaşıtların gibi arkadaşlarınla yalnızca insani aktiviteler yapacaksın, anlaştık mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUKSU: Karanlık Şehir & Kralların Savaşı
خيال (فانتازيا)• Wattys2018 Büyük Buluşlar Kazananı "Ben bu gece, şeytanın peşindeki gözlerimi kapatacağım soğuk bir güneşe. İçimde yanan ateşin kül ettiği duyguları tekrardan canlandırabilmek için." ❄️ Yüzyıllar öncesinden kalan davayı çözmeleri için Soğuksu şehr...