8. Bölüm | İçimdeki Yangın

3.6K 283 699
                                    

Metallica - Nothing Else Matters

❄️

NAZ

Karanlık her yeri sarmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karanlık her yeri sarmıştı. Kalbimin atışı hızlıydı, duvarlarımı öyle bir sertlikle tekmeliyordu ki olduğu yerden çıkacağını düşünüyordum. Zihnimde her şey birbirine girdi; kanım çekiliyor, kollarım ve bacaklarım artık kendilerini taşıyamazlarken bütün bedenim iskeletimin üzerinde tonlarca ağırlığa sahipmiş hissi uyandırmaya başlıyordu.

Korkudan daha büyük bir duygu var mıydı, bilmiyordum. Beni uzuvlarıma kadar titreten çirkin duygu mantığımın önüne geçmeyi başarmış, onu alt etmişti. Aradan saatler geçti, dakikalar üst üste devrilirken akrep ve yelkovan hiç olmadıkları kadar yavaşlardı sanki. Sessizliğin içinde çektiğim işkence bir zehir gibi vücuduma yayılıyordu.

Gözlerime bir şey bağlamışlardı, hiçbir şey göremiyordum. Duyduğum sesler ise o kadar boğuktu ki, aralarından çıkarabileceğim herhangi bir netlik yoktu. İki kişinin koluma girdiğini hissettim; bana tek kelime bile etmediler. İçerideydik, yürürken etrafta eko yapan adım seslerimizi duyabilmiştim. Görme yeteneğimi küçük bir bez parçasıyla elimden almış olabilirlerdi ama diğer tüm yeteneklerim hâlâ daha yerlerindeydiler.

Düşüncelerimin oluşturduğu karanlık okyanusta boğulmamak için etrafımda olup bitenlere odaklandım. Bir kapı gıcırtılı gürültüyle açıldı, küçük bir bekleyişten hemen sonra kollarıma girenlerin yönlendirmesiyle yürümeye devam ettim. Karşı koyabilirdim, bağırıp çağırabilirdim. Ancak yapmadım, bunların kurtuluşum için kesin çözüm olmayacağına adım gibi emindim.

Birkaç adım attıktan sonra durduk, beni tutan iki kişiden biri sırtıma vurarak dengemi kaybetmeme ve diz çökmeme sebep oldu. Dudaklarımın arasından kopan titrek hıçkırık, boğazıma sanki bir ip bağlanmış gibi hissettirmişti ama derhal kendimi toparladım; kaslarımdaki bütün gücü vakumlarcasına çektiklerinin farkındaydım. Ruhsal bir çöküntü ise şu anda karşılaşmak isteyeceğim en son şey olurdu.

Düşmemin etkisiyle sızlayan dizlerim, acının yakıcılığını bedenime dalga dalga yayarken yutkundum. Boğazımda bir yumru vardı; ağlamam için beni zorluyordu. Kirpiklerimde birikmiş ıslaklığı hissetmeme rağmen, gözyaşlarımı serbest bırakmamakta kararlıydım.

"Evet, küçük cadı..." dedi bir adam. Sesi birkaç metre ötemden geliyordu. Saniyeler içinde bütün anılarımı deşmeme rağmen ona ait herhangi bir tanıdıklık bulamamıştım. "Sonunda seni burada gördüğüme sevindim."

Ellerim oldukça kalın bir iple arkamdan sıkıca bağlıydı. Hiçbir şeyi görememek beni iyice korkutuyor, telaş çukurunun içine sürüklüyordu ama yine de kendimi kaybetmeyecektim. "Sen kimsin?" diye sordum, titrek ancak içinde hiçbir duygu barındırmaması için delicesine çabaladığım bir tonla. Topraklarımda yeşeren kaos bütün vücudumu sarmıştı. Zihnimde yıkıcı bir savaş vardı.

SOĞUKSU: Karanlık Şehir & Kralların SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin