596 ᴋᴇʟɪᴍᴇ
___________________________________________07.30 ⏰ Alarm
Alzheimer olduğunu düşündüğüm için alarm kurdum! Video çekmeyi unutma! - In
Ertele KapatHeeseung elinde titreyen telefonunu anlamayarak kaşlarını çatmış ve ekrana baktığında bu alarmı görmüştü. Dün video çekmeyi yine unutmuştu ve Jeongin'in isyanına fazla dikkat etmemişti ki neredeyse yine unutuyordu. Aslında unutmuştu bile ama Jeongin'in zekası sağ olsun ona hatırlattı.
Her gün olduğu gibi kalabalığı yine aşmış ve kendine izleyecek iyi bir yer bulmuştu. Bu sefer farklı olarak telefonunu çıkartarak video çekmeye başladı. İlk grupta o çocuğun olmaması dikkatinden kaçmamıştı. Genelde geldiği zaman ilk onu görürdü ama üzerinde durmayarak videonun iyi çektiğine emin olurken gençlerin dansını izlemeye başladı.
Kalmak için fazla zamanı yoktu ama bu sefer önceki günlere kıyasla daha uzun kalmıştı çünkü o çocuğu çekmek istedi ama ne kadar beklerse beklesin o, bugün ortada yoktu.
"Yah, yine geç kalacaksın."
Minho omzuna attığı havlu ile yanına geldiğinde Heeseung bu kadar beklemenin yeterli olduğuna kanaat getirmesine rağmen kendini hayal kırıklığına uğramaktan alıkoyamadı ve bir iç çekişle telefonunu indirerek videoyu bitirip kaydetti.
"Evet, aslında ilk ders çoktan başladı bile ve sanırım teneffüse yetişeceğim. Yarın yine görüşürüz."
Küçük bir gülümsemeyle el sallayıp sanki geç kalmamış gibi yavaşça yürüyerek gittiğinde Minho ona gülümsese de arkasını döndüğünde kaşlarını çatmıştı.
"Üzgün gibi."
Kendi kendine mırıldanmasına yine kendisi onu fazla tanımadığını söyleyerek cevap verdikten sonra omuz silkerek dans ekibine döndü.
**•̩̩͙✩•̩̩͙*˚*˚*•̩̩͙✩•̩̩͙*˚*
"Woah bunlar gerçekten iyiler!"
Sunoo hayranlıkla videoyu izlerken konuştuğunda Jeongin de aynı onun gibi videoda adeta kaybolmuştu. Heeseung ise izlemiyordu, yalnızca telefonu elinden gitmesin diye sıkıca tutup belli bir mesafeden onlara videoyu izletiyordu.
"Peki hoşlandığın çocuk kim? Şu sarı saçlı mı? Gerçekten iyi dans ediyor, hayran kaldım!"
"Evet ayrıca ah, gerçekten havalı. Yakışıklı ve tatlı olduğunu da eklemeliyim!"
"Sunghoon duymasın."
Küçük olan ona gülen Jeongin'e gözlerini kısarak baktıktan sonra Heeseung'un konuşmaya başlamasıyla ikisi de ona dönmüştü.
"Aslında bugün yoktu. Şansınıza küsün."
"Hadi be... Neyse yarın çekersin."
Jeongin birkaç saniyeliğine bu duruma üzülse de omuz silkip iyimser kalırken Heeseung kafasını salladı.
"Pekâlâ, şu sarı saçlı sunbae ve kahverengi saçlı olandan etkilenmeyip ondan etkilendiysen oldukça iyi olmalı."
Sunoo, bahsettiği kişileri videoda gösterirken konuştuğunda büyük olan videodaki gençlere bakmıştı.
"Kahverengi saçlı olan Minho. Açıkçası sadece onu tanıyorum, o da birkaç günlük ama oldukça iyi biri gibi. Sarı saçlının iyi olduğunu kesinlikle reddetmeyeceğim ama o..."
Bir süre duraksarken diğerleri yüzüne yerleşen küçük gülümsemeyi fark etti.
"Bilmiyorum, çok tatlı ve fazlasıyla iyi. Sessiz sakin ve arka planda olan biri ama beni kendine çekiyor. Siyah, yumuşacık olduğuna inandığım saçları ve etraftakilere gülümseyerek selam verdiğinde iki yanağında oluşan tatlı derin gamzeleri var. Diğerleri varken o fazla dikkat çekmese de onlara baktığım zaman onu sanki parlarken görüyorum. Onun olduğu ortamda başkasına odaklanmak çok zor."
Heeseung'ın açıklamasından sonra bir süre sessizlik olurken Jeongin'in boğazını temizlemesi ortamı bozmuştu.
"Aşk istiyorum, drama istiyorum derken ciddi değildim ama Tanrım! Sen daha adını bile bilmediğim bir çocuğa aşık mı oldun?! Ne demeliyim bilmiyorum! Bu çok şirin ama aynı zamanda ahmakça!"
"Ah, boş versene. Kime ne anlatıyorum ki..?"
Göz devirip kollarını önünde birleştirdi ve bakışlarını onlardan başka yere çevirdi. Sunoo ise hızla önüne gelmişti.
"Hyung ama Jeongin hyung haklı! Bu bir yandan çook ama çooook fazlasıyla tatlı olsa da-"
"Onun nasıl biri olduğunu bilmiyorsun, belki de kötüdür?"
Jeongin onun lafını tamamlarken Heeseung tekrar onlara döndü.
"Bakın kötü biri olmadığına eminim. Onu görseydiniz siz de böyle düşünürdünüz. Böyle güzel bir gülümsemeye sahip bir insan, nasıl kötü olabilir ki?"
Düşünürken bile istemsizce gülümsediğinde Jeongin dudaklarını birbirine bastırıp hafifçe geriye çekilmişti.
"Melek gibi olan ama içinde bir şeytan yatan çok insan gördüm, bu yüzden..."
Yine konuşmasını kesti ve devamı olarak omuz silkti. Heeseung ise onların endişesini anlayarak kafa sallamıştı.
"Pekâlâ, tanıştığım zaman görürüz..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴛʜᴇ ꜱɪʟᴇɴᴛ ʙᴏʏ ✓
Fanfiction| ᴇɴʜʏᴘᴇɴ | | ʟᴇᴇ ʜᴇᴇsᴇᴜɴɢ × ʏᴀɴɢ ᴊᴜɴɢwᴏɴ | Heeseung, sokak dansçılarının grubundaki sessiz çocuktan etkilenir. | sɪᴅᴇ sʜɪᴘs | | sᴜɴsᴜɴ ➳ ᴘᴀʀᴋ sᴜɴɢʜᴏᴏɴ × ᴋɪᴍ sᴜɴᴏᴏ | | ᴊᴀʏᴋᴇ ➳ ᴊᴀʏ ᴘᴀʀᴋ × ᴊᴀᴋᴇ sɪᴍ | | ! | Zorbalık, şiddet ve bıçak kullanımı gibi has...