1308 ᴋᴇʟɪᴍᴇ
___________________________________________"Ee ne zamandır çıkıyorsunuz?"
Sunghoon, kolunu Jongseong'un omzuna koyup elini önünden sarkıtarak sorduğunda Jongseong onun koluna sinirle bakmış Jaeyun ise bir iç çekmişti.
"Biz çıkmıyoruz."
"Hmhm."
"Sen dedin diye de çıkmayacağız."
"Hmhm~"
Aralarındaki genç sırıtarak dudaklarını birbirine bastırıp sesler çıkarsa da Jaeyun'u dinlemediği oldukça belliydi. Jaeyun gözlerini kapatıp ciğerlerini acıtacak derecede derin bir nefes aldı ve aynı şekilde geri verdi. Jongseong ise onunla uğraşmayı hiç istemiyordu bile. Yürürken biraz ileride bir dondurmacı gördüğünde zorla gülümsedi ve omzundaki kolu indirip Sunghoon'u hafifçe itekledi.
"Jaeyun bize dondurma alsana hadi."
Gülümseyerek ona döndüğünde Jaeyun da ona bakmıştı.
"Git kendin al."
"Jaeyun. Dondurma. Al. Hadi."
Gözlerini ürkütücü derecede açarken yüzündeki sırıtış hâlâ duruyor ve tehditkâr bir şekilde ona bakıyordu. Jaeyun bir süre ona karşı koymayı denese de kafasını çevirip dondurmacıya ilerlemişti.
"Ben seçeceğim."
Sunghoon onun arkasından giderken Jongseong adımlarını hızlandırdı ve onları bekleyen arkadaşının ileride oturduğu masaya ellerini sertçe koydu. Heeseung birden dirseklerini yasladığı masaya inen darbe ile yerinde sektiğinde gözlerini korkuyla açıp karşısındakine bakmıştı.
"Ne kadar istiyorsun?"
"Ne?"
Jongseong'un sinirle burnundan solurken ciddi bir şekilde sorduğu şeyle anlamayıp kaşlarını çattığında aynı zamanda korkudan hızla atan kalbini de sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Sunghoon'u sizin okula tekrar almak için, ne kadar istiyorsun?"
"Yapma, o kadar kötü mü? Siz daha kötüsünüz."
Heeseung sonunda elini kalbinin üzerine koyup sakinleşmesinin ardından bir nefes verdiğinde Jongseong önündeki sandalyeye oturmuş ve telefonunu çıkartmıştı.
"Sana tek bir şey göstereceğim ve bana hak vereceksin."
Rehberine girdi sonra da aradığı kişiyi bulunca ekranı Heeseung'a çevirdi. Heeseung kayıtlı ismi okurken kaşlarını çatmıştı.
"'Her şey ama benim'? Sevgilin mi var? Ve böyle mi kaydettin? Ciddi misin? En azından 'Bir tanem' yazıp kalp falan koyabilirdin."
"Sadece kapa çeneni ve kim olduğuna bak."
Telefonu masaya bırakıp ismin üzerine bastıktan sonra birkaç çalışın ardından çağrı yanıtlandı.
"Bana bak dondurmayı zaten bana kitledin şimdi niye arıyorsun?"
Hattın öbür ucunda Jaeyun'un sesi duyulduğunda Heeseung gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı. Jongseong ise onun bu halini fark edip sinirle iç çektikten sonra Jaeyun'a bir şey demeden telefonu yüzüne kapattı. 'Gördün mü?' dercesine kaşlarını kaldırıp telefonunu gözleriyle işaret ettiğinde Heeseung bir süre gülmesini bastırmaya çalışmıştı. Sonunda sakinleştiğinde boğazını temizleyip ciddileşti.
"Tebrik ederim sizi."
"Ya bana bak-"
Dirseğini masaya yasladıktan sonra elleriyle alnını ovuşturmuş ve sakinleşmeye çalışmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴛʜᴇ ꜱɪʟᴇɴᴛ ʙᴏʏ ✓
Fanfiction| ᴇɴʜʏᴘᴇɴ | | ʟᴇᴇ ʜᴇᴇsᴇᴜɴɢ × ʏᴀɴɢ ᴊᴜɴɢwᴏɴ | Heeseung, sokak dansçılarının grubundaki sessiz çocuktan etkilenir. | sɪᴅᴇ sʜɪᴘs | | sᴜɴsᴜɴ ➳ ᴘᴀʀᴋ sᴜɴɢʜᴏᴏɴ × ᴋɪᴍ sᴜɴᴏᴏ | | ᴊᴀʏᴋᴇ ➳ ᴊᴀʏ ᴘᴀʀᴋ × ᴊᴀᴋᴇ sɪᴍ | | ! | Zorbalık, şiddet ve bıçak kullanımı gibi has...