-23-

1.7K 64 28
                                    


Herkes neden burada?
Ben neden hastanedeyim yine?

İçeri Acar girince yüzüne bakmadan konuştum.

"Sinan'a yaz kendin yazıyormuş gibi. Acilen geri dönsün. Balım'ın durumu kötü de."

Acar bir şey demeden girdiği gibi çıkınca serum takılı olan elimden serumu çıkarttım.

Boğuyordu hastaneler beni ne yapayım.

Odadan dışarı çıkıp bana bakan dörtlüye bakmadan ilerlemeye başladım.

Giderken de bağırdım.

"Çıkış işlemlerini halledin ve bir daha gözüme gözükmeyin."

Hiç birinden cevap gelmezken rahatlıkla hastaneden çıkıp derin bir nefes aldım.

Ilk başta uyandığımda sorduğum soruların cevaplarını bulmuştum.

Her şeyi hatırladığımı fark etmiştim ve bayıldığım için hastaneye gelmiştik.

Büyük ihtimal anılarım da bayıldığım zaman zihnime geri gelmişti.

Hastanenin bahçesinden çıkıp eve doğru yürümeye başladım.

Günlerden çarşambaydı.

Eğer Acar dediğim gibi yapıp Sinan'a  mesaj atarsa Sinan en geç cuma günü burada olurdu. Onu bir güzel sorguya çekecek daha sonra da mantıklı bir cevap alırsam arkadaşlığımız devam edecekti.

Eve yaklaştığımda  evin önünde durup resmen evimi gözetleyen birini görmemle hızlıca ama sessizce yürümeye başladım.

Evin arka bahçesi olduğu için eve yaklaştığımda arka bahçeye giden yoldan ilerledim.

Evin arkasında, bahçede duran sopalardan birini alıp sıkıca tuttum. Evin arkasından çocuğu iyice görebileceğim bir yere gelerek çocuğu izlemeye başladım.

Çocuk dediğime de bakmayın. Benden büyüktü belki de.

Çocuk bana doğru arkasını dönünce koşarak çocuğun kafasının arkasına odunla birkaç kez vurdum.

Çocuk yere düşünce birkaç saniye tepeden çocuğa baktım. Yüzü yana döndüğü için şuan saçlarıyla bakışıyordum.

En sonunda yavaşça çocuğun yanına eğildim. Yüzünü hafifçe bana doğru  çevirince gördüğüm yüzle donup kaldım.

Hızlıca çocuktan uzaklaşarak kafayı mı yiyorum diye düşünmeye başladım. Burada ne işi vardı onun?

Ölmemiş miydi?
Onu kendi ellerimle gömmüştüm.
Korkarak birkaç adım daha geri attım.

Gözlerim dolmaya başlayınca ellerimle gözlerimi sildim.

Aklım almıyordu.
Onu kendim mezara vermiştim.
Cenazesinde kendimi yırtmıştım üzüntüden.

Nasıl buradaydı?

Ellerimi saçlarımdan geçirirken derince nefesler almaya başladım. Sakin ol Balım!

Lan ne sakin ol! Ölmüş birisi karşında duruyor. Hemde senin cenazesine katıldığın birisi!

İç sesim fazla mantıklı konuşunca ona hak verdim.

Korkarak ve bir o kadar da heyecanlanarak bayılttığım  kişinin yanına gittim.

Koltuk altlarından tutarak eve doğru sürüklemeye başladım.

Şu zamana kadar ölü olduğunu düşündüğüm birisini eve sürülüyordum.

Akıl alacak şey değil gerçekten!

Evin önüne  zar zor sürükleyip salona doğru sürüklemeye devam ettim. Salona gelince tekrardan zorlanarak çocuğu kanepeye koydum.

Mutfağa araştırmalık hazırlamaya giderken neden bu kadar normal karşıladığımı düşünecektim ki, arkamdan gelen ses buna engel oldu.

Arkamdan gelen bir  şeye çarpma sesi ve acı içinde inleme sesi. 

Arkamı dönmeye korkuyordum.

Ama bir anda gelen deli cesaretiyle arkamı döndüm.

Karşımdaki kişi de benim dönmemle beraber şaşkınca gözlerini açtı.

Sanırım bir süre bakışacağız..

**********

Merhaba sevgili okuyucularım,

Yeni bölümle buradayım. Umarım güzel olmuştur. Desteklerinizi bekliyorum. Keyifli okumalar!

Sizce Balım kimi görmüş olabilir?

         !!!ÖNEMLİ OKUYUN!!!

Çoğu kişi Balım ve Acar'ı shiplemiş. Çoğu kişi de Balım ve Sinan'ı.
Bu yüzden iyice düşünüp taşındım. Ve iki tarafın da gönlü olsun istedim. Ama ne yazık ki detay veremeyeceğim. Hikâyenin ilerleyen bölümlerinde göreceksiniz zaten. Öpüldünüz :)

HAYATIM // YARI TEXTİNG \\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin