Hazal,duygularından emin değil..

65 2 0
                                    

Medyada Kübra var..


Yağız biraz sakinleştiğinde, uyuya kalmıştı. Umarım o siyah kutuyu ondan gizlice alabilirdim. Yağız'ı ilk defa bu kadar çaresiz görmüştüm ve Yağız çaresizken herşeyi yapardı. Üstelik bir hediyesi vardı; silah

Yağız'ın kahverengi saçlarını okşarken ona ne kadar minettar olduğumu anladım. Sapık şakalarına bile tahammülüm vardı. Her zaman yanımdaydı. Ona olan borcumu,nasıl ödeyebilirim hiçbir fikrim yok.
Yağız gözlerini araladığında,mavi gözlerine gülümsedim. Alnını öpüp
"iyi olacaksın" derken, o sigara yakıyordu.
"Zabah zabah ne sigarası Yağız?"
Sabah içilen sigara,uykulu içilen sigara demekti. ZzZ
"Zabah sigarası, koca göt"
"Yağız ben aşık oldum"
Nihayet pat diye söylemiştim. Aklıma dank eden şeyle içimden küfür ettim. Çocuk ölmek istiyordu, ben ona aşık oldum diyordum.
"Ben uyuduğumda, beni incelediğini ve cazibeme kapıldığını biliyordum !"
"Dalga geçme Yağız"
gözlerimi devirdim.
"Kayahan'dan bahsettiğin gün,ona aşık olduğunu anlamıştım Hazal seni senden iyi tanıyorum"
"Bende seni senden çok seviyorum Yağız"

Akşama kadar mekandaki tüm paketleri alarak Yağız'la ormanda gezmiştik. Ormanın bilmediğimiz köşelerindeydik. Kamp yaptığımız yere geldiğimizde şaşkınlığımı gizleyememiştim. Okul ve yurt yakındı. Yurdun arkasındaki ormanla,okulun arkasındaki orman birleştikti teorik olarak aynı ormandı.. Evet çok zekiydim..
"Yağız ! Burası kamp yaptığımız yer! çok yürümüş olmalıyız.. "
" Evet, yaklaşık 1 saattir yürüyoruz"
"Takip et beni, çok güzel bi yere götüreceğim"
Yağız'ı göle götürüyordum. Nasıl olurda aklıma gelmezdi,aynı orman olduğu.. Göle geldiğimizde Yağız'ın gözleri büyüdü. 
"Buraya bayıldım koca göt"
"Yağız,geç oldu yemekhane sayımı yapılacak. Gitmeliyiz"
"Buraya bi ara uğramalıyız"
"Bende öyle düşünmüştüm."
Herşeyin şahit olduğu kayaya baktım. Şimdiden,kamptaki anılarımı özlemiştim.
Yağız'la beraber koşar adımlarla yurda vardığımızda yemekhane sayımına güç bela yetişmiştim. Umarım Yağız'da yetişebilmiştir yoksa Hatçe'yle yine papaz olacaktım,Yağız'ın ceza almama konusunda. Yemekhanede kızlarla hızlıca yemek yedik,mekana gittiğimizde Yağız'ı arkadaşlarıyla eğlenirken görmek -uzun eşek oynuyolardı- iyi gelmişti. Kızlarla yere oturduğumuzda, kamp hakkındaki tüm detayları ağzımdan almışlardı. Kübo'nun yatakhaneye gelme kutlamasını yaptıktan sonra Eylül Mira ve Almina uyumak için yatakhaneye giderken, Kübrayla mekanda kaldık.
En sevdiğim.. 
Kendimi tanıdığımdan beri yanımda olan Kübra vardı. Ben 4 yaşındayken,Yağız gelmişti yurda ama onunla 8 yaşlarımda samimileşmiştik. Ve bir erkek kardeş,kız kardeşin yerini tutamazdı. Kübra TÜM dertlerimi bilen tek insandı. Çünkü Yağız'a insan demek  olmazdı,tam anlamıyla bir hayvandır kendisi (!) 
"Ee? Şimdi,Deniz'le takılıp Haleyimi kıskandırıyorsun? Yoksa, Deniz'i boşverip Kayahan'la devam mı ediyorsun?"
"Bilmiyorum.. Sadece Hale'ye olan nefretim hala geçmedi ve kavgaların sonlandığını sanmıyorum ama bir yandanda Kayahan'la aramızın açılmasını istemiyorum"
Kübra öksürdü,öksürdüğünde elini ağzına kapatmıştı. Elini ağzından çektiğinde elindeki kırmızı sıvıya gözlerimi odakladım ve konuştum.
"Buda ne?"
"Sanırım kan, bilmiyorum çok uzun süredir oluyor bu iyrenç şey. Bırak sen onuda, bence Kayahan'ı bırakmamalısın. Sen bu çocuğa aşıksın Hazal.. O sürtüğün hassas noktasına oynamayı hala istiyorsan da, Denizleyken sizi gören tek kişi Hale olmalı, Kayahan'a gözükmemelisiniz."
"Kübra sana bişey söylemeliyim"
"Şuan söylüyosun ya zaten göt"
"Hadi amaa ilk defa sana karşı kibarlaşmıştım,içine ettin totoş"
"Seni dinliyorum götoş"
dediğinde gözlerini devirmişti. Söyleceklerim için kendimi hazır hissetmesemde ya allah bismillah -klasik lafım- diyerek lafa cup diye atladım. Söylediklerim karşısında gözlerimi Kübra'dan kaçırmıştım. Saatlerce ballandıra ballandıra Kayahan'ı anlattıktan sonra, bunu söylemek pek doğru olmamıştı sanırım. Ama laf ağzımdan çoktan çıkmıştı, ve geri dönüşü yoktu..
"Sanırım, Deniz'e karşı birşeyler hissediyorum"

MASUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin