𝟜

273 31 20
                                    

W.H.

"Haruto başını kaldırır mısın artık?"
Kafamı olumsuzca iki yana salladım. "İyi böyle." "Jeongwoo burada değil." Başımı etrafına sardığım kollarımın arasından kaldırdım.

Doyoung elinde tuttuğu su şişesini bana uzattığında beklemeden alıp kapağını açtım. Daha ilk ders başlamamıştı bu yüzden kantinde oturuyorduk. Biz sohbete dalmışken geçen hafta boyunca utancımdan kaçtığım Jeongwoo kantine girmişti ben de beni görmemesi için kafamı masaya yaslamış kollarımı da etrafına sarmıştım.

"Haruto, sonunda gelmişsin. Sınava çalıştın mı?" Arkamdan gelen sesle içtiğim suyu püskürttüm. Karşımda oturan Junghwan yüzüne gelmiş olan su yüzünden kısa bir an bağırdıktan sonra hızla yerinden kalkarken ben de arkamda duran Jeongwoo'ya dönmüştüm.

Muhtemelen yüzünü dezenfekte etmek için sınıfa giden Junghwan'ın arkasından bakıyordu. "Evet, geldim ve hayır, çalışmadım." Kantinin kapısındaki bakışlarını bana çevirdi. "Sana kopya vermem." Başımı salladım. "Sorun değil."

Biraz yüzüme baktıktan sonra hafifçe kaşlarını çattı. "Aslında başka bir şey demek için gelmiştim ama ne diyeceğimi unuttum." Bakışlarını ayakkabılarına indirip bir süre düşündü. "Her neyse aklıma gelince söylerim. Görüşürüz."
"Görüşürüz."

O kantinden çıkarken bana imalı bakışlar atan Doyoung'a döndüm. "Şöyle bakmasana." Beni umursamadı. "Junghwan seni öldürecek." Dudağımı ısırdım. "Hiçbir şey yapamaz." Çalan zil ile yerimizden kalkıp kantinin çıkışına doğru ilerlerken güldü. "Bu dediğine sen bile inanmadın."

_________________________________________

medyadaki momenta gülüp duruyorum NFPEKCPEKDWKWPLDWLD

b.a.d.y.》hajeongwooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin