𝟙𝟞

171 21 28
                                    

P.J.

"Korku filmi izleyelim." Haruto, vereceğim cevabı beklemeden, ki sormamıştı zaten, arama motoruna son zamanlarda popüler olan bir filmin adını yazarken başımı omzuna yaslayıp laptop ekranını izledim.

Yarın üniversite sınavına girecektik ve gergin geçecek günden öncesini birlikte geçirmeye karar vermiştik. Yanında rahat hissediyordum ve sınav kaygım yok oluyordu. Tüm gününü sıkılmadan benimle geçirdiğine göre o da böyle hissediyor olmalıydı.

Filmi açtı ama başlatmadan önce yatakta iyice geriye kayıp laptopa doğru eğdiği sırtını yatak başlığına yasladı. Hareket ettiği için kaldırdığım başımı tekrar ona yaslarken daha rahat bir pozisyon almak için bedenimi aşağı doğru kaydırmıştım. İkimizin de korkağın teki olduğunu bildiği halde açtığı filmin ilk yarım saatini izledik ama sonra kendi karar vermiş olmasına rağmen burun kıvırıp filmi durdurdu. "Hep aynı şey: şimdi tıpkı bir aptal gibi tüm film boyunca karanlık olan her odaya girecek ve garip sesleri takip edecek. İzlememiz tamamiyle zaman kaybı. Komedi filmine ne dersin?" dedi ve yine herhangi bir şey dememi beklemeden filmi kapatıp biraz eski bir komedi filmini açtı.

Korkusunu saklamaya çalışması yüzümde hafif bir gülümseme oluşturdu. Daha önce en az beş kez izlediğime emin olduğum film başlarken herhangi bir itirazda bulunmadım. Eminim ki o da daha önce birçok kez izlemişti bu filmi.

Film bitince laptopu kapatıp komidine koydu. Üzerimizde zaten pijamalarımız olduğu için yatağın içine girdik. Saat kaç olmuştu bilmiyorum ama annemlerin sesi gelmiyordu, sanırım uyumuşlardı. "Alarm kurdun mu?" Başını salladı ama yine de telefonunu alıp ekranını açtı ve kontrol etti. "Evet, evet, kurdum." Aslında kurmamış olsa da sorun olmazdı çünkü annem muhtemelen alarmdan önce odaya dalacak ve biz uyanana kadar geç kaldığımız yalanını söyleyecekti.

Çok da büyük olmayan yatağımda bana doğru kaydırdı bedenini ve sıkıca sarıldı. Bir süre sessizce yatsak da sıkıntılı çıkan sesiyle konuşmuştu. "Muhtemelen senin kadar iyi bir puan alamayacağım." Konuyu nereye getireceğini anlamıştım. Aynı üniversitede okumak istediğini söyleyecekti, tıpkı son bir aydır yaptığı gibi ama bence bu önemli değildi. "Aynı şehirde olsak yeter." dedim bu yüzden.

Çok da kötü bir puan alacağını zannetmiyordum çünkü başlarda her ne kadar umursamaz davransa da sonradan sıkı bir şekilde çalışmaya başlamıştı. "Aynı evde kalalım." Önceden konuştuğumuz konuları tekrar açmasının tek nedeni sınavın yarın olmasıydı. Son kez hatırlatma yapıyordu sanırım. "Öyle yapacağız." Derin bir nefes verdi. Rahatladığını düşünüp kapattım gözlerimi. Ne kadar süre sonra bilmiyorum ama uykuya dalacakmışım gibi hissettiğim bir anda rahatsızca kıpırdandı.

"Uyuyamıyorum." diye mırıldandı. Gözlerimi zorlukla açıp başımı kaldırdım ve ona baktım. "Sakin ol Haruto." Tavandaki gözlerini gözlerime çevirip dudağını büktü. Gerginliğinin başka bir sebebi daha vardı, biliyordum. Ailesine kendisini ve ilişkimizi açıklayacağı tarih giderek yaklaşıyordu. Önemli olmadığını söylese de onları seviyordu ve desteklerini görmek istiyordu.

Sorun olmayacak, demek istesem de yapamadım. Ailesi iyi insanlardı ama ciddi anlamda homofobiklerse tutumlarının nasıl değişeceğini tahmin edebiliyordum. "Ne olursa olsun yanında olacağım." Burnumun ucunu öpüp gülümsedi. "Biliyorum miniğim." Hitap şekliyle yüzüm anında buruştu. Daha önce hiç böyle seslenmemişti ve umarım bu ilk ve son kullanışı olurdu. "Haruto, neredeyse aynı boydayız." Kafamı göğsüne bastırıp beni karanlığa ve oksijen yerine düzenli olarak sıktığı parfümüne hapsederken "shh," diye bir ses çıkardı, bir eliyle geriye çekilmemem için boynuma hafif baskı uygularken altta kalan eliyle de saçlarımı aşağı doğru okşuyordu. "Miniksin sen." Güldüm ama sonra memnuniyetsiz çıkan sesimle "Saçma sapan hitaplar kullanma. İğrenç." dedim.

Kıkırdadıktan sonra okşadığı saçlarımı karıştırıp "Huysuz." diye mırıldandınca önce sağ dizimi kaldırıp bedenini kendimden biraz uzaklaştırdım sonra da o daha ne olduğunu anlayamadan iki ayağımı ve ellerimi kullanarak onu ittirdim. O, böyle bir şey yapmamı beklemediği için yere düştü ve hemen ardından kalın sesine rağmen tiz bir çığlık attı. Ben, onun bu haline kahkaha atarken muhtemelen yaptığımız gürültüden dolayı uyanmış olan annem kapıyı bile çalmadan telaşla odaya girdi.

"Korkuttunuz beni! Haruto neden yerdesin?" İlk başta azarlayacakmış gibi olan tavrı hala gülen benden yerdeki Haruto'ya çevrilince değişmiş ve ona doğru ilerlemişti. Haruto ise kendini iyice acındırmak için yüzüne ağlamaklı bir ifade yerleştirmişti. Annem ona kalkması için yardım ettikten sonra ellerini beline yerleştirdi. "Çabuk uyuyun, yarın sınavınız var." Daha fazla bir şey demeden odadan çıkıp ardından kapıyı kapattığında babamın odanın dışında olduğundan "Niye kapıyı çalmadan giriyorsun?" diyen boğuk sesini duymuştum.

_________________________________________

ta-dam ben geldim

bu arada bu bölüm en son kaldığımız yerden aylaaarr sonrası

b.a.d.y.》hajeongwooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin