31♦

7.4K 276 66
                                    

Ay ay ayyy! Çok güzel yerde kestim, hepinize geçmiş olsun ♥ Yorum yapmayana, oy vermeyene küsüyorum. Bakın, dudaklarımı bile büzdüm, gördünüz mü?

Birazasli iyi okumalar diler!

-3. resim sergisi/ 1 Mart 2020-

Kendime davetiye bulana kadar canım çıkmış olabilir miydi? Yok yok, çıkmış olsa burada olamazdım. Resmen... Resmen İlkay Altun'un resimlerini kanlı canlı görebilecektim!

Üzerimde pudra tonlarında bir elbise vardı. Buraya gelince çok silik kaçtığımı anlamıştım ama kesinlikle diğer insanlardan ayrılıyordum. Duru, sakin ve olduğumun tam aksine normal bir görüntüm vardı. Koktely başlayalı 1 saat olmuştu, sergi içinse tam olarak 2 saatimiz vardı.

Heyecandan ellerim terlerken kendimi zar zor Esra'yı ve bana davetiye ayarlayan sevgilisini görüp bulundukları yüksek masaya ilerledim. Ayakkabı seçimim bile baştan sona yanlıştı. Herkes neden bu kadar gösterişliydi? Kendi kendimi telkin ettim: Renkler ve zevkler tartışılmaz. Gösterişsiz olmak senin seçimindi, Neva.

"Ben geldim." diyerek ulaştım masaya. Önce Esra'nın kendisinden 6 yaş büyük sevgilisi uzattı elini. 

"Hoş geldin, ben Tuna."

"Neva." diyerek el sıkıştım. Çantamı masaya bıraktıktan sonra da Esra'ya sarıldım. 

"Neden uyarmadın? Herkes çok şık burada!"

"Sen her zaman güzelsin." dedi Esra geri çekilirken. Kendisi mini, simsiyah bir elbise giymişti. Bacak dekoltesi neredeyse kasıklarına kadar uzanıyordu. Yırtık bölgede birkaç zincir vardı. Omuzlarında bulunması gereken askılar da zincirlerden oluşuyordu. Gümüş, bilekten bağlamalı ayakkabıları ve aynı tonlardaki çantasına nispet, gözlerine mavi tonlarında bir makyaj yapmıştı. Kesinlikle ilgi çekiyordu. 

"Merhaba, hoş geldiniz." dedi o esnada başka bir ses. Tam yanımdan geliyordu ve ben bu sesin sahibini tanıyordum: İlkay Altun. 

"Merhaba, İlkay bey." diyerek Tuna'yla el sıkıştıklarını gördüm. Gözlerimi hala masadan çekebilmiş değildim. Esra kendisini tanıtıp el sıkıştığında sıra bana geldi. Yavaş, oldukça yavaş şekilde ona döndüm. Siyah beyaz, çizgili bir takım giymişti. Ceketinin iliklenmiş önünden içindeki beyaz gömlek parlıyordu. Bakışlarım zar zor yüzüne çıktığında kendimi tanıttım. 

"Arzu ben." Çünkü davetiyemde adım Arzu!

"Memnun oldum Arzu hanım." diyerek elini uzattı İlkay. "Umarım eğlenceli bir gece olur sizin için." dedi ve birkaç cümleden sonra masayı terk etti. Ah, bayılmak üzereydim. Aklıma yeşil gözleri öyle bir kazınmıştı ki, neye uğradığımı şaşırmıştım. 

Bir de buz kesmiş elleri... Biraz daha tutsam, ısınır mıydı elleri?

"Sakin ol, sakin." dedi Esra ben kokteyli kafama dikerken. Oysa gözlerim yeni bir kadeh için ortamda gezinip duran garsonlara takılıyordu. 

"Gel de sen ol. O adamı yıllardır takip ediyorum ben! Hesabında 1000 takipçi bile yoktu!" 

"Sen bayağı bayağı hayranısın bu adamın." diye araya girdi Tuna. Başımı salladım. "Bugüne kadar paylaştığı her resmi biliyorum. Sayesinde mühendisliği bırakıp güzel sanatlar okumayı bile düşündüm."

"Sorma!" dedi Esra, Tuna'ya bakarken. "Son dakika tercih yapmasını engelledik. Gizli gizli sınava girmişti. İlk oturumda dört basamaklı başarı elde etmemiş gibi ortalığı dağıttı yetenek sınavına gireceğim, diye."

Bedenimi Çiz (+18) TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin