Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atın
Yemekte Katsuki ile göz göze gelmekten kaçınıyordum. O da bana bakmıyor gibiydi.
Diğer herkes güle eğlene yemek yerken bir tek ikimiz sessizce yemeğimizi yiyorduk.
"Luna, Bakugou? Siz neden hiç konuşmuyorsunuz?"
Aynı anda Denki'ye döndük. Bir saniyeliğine Katsuki'ye baktım, o da o an bana baktı ama gözünü hemen yemeğine çevirdi.
Çatalını tabağın üstünde gezdirirken mırıldandı, "Yorgunum."
Tabağını alarak ayağa kalktı ve tabağı lavabonun önüne bırakarak merdivenlerden yukarı çıktı.
Masada bir süre sessizlik oldu.
"Bakugou ile... Kavga mı ettiniz, Luna?"
Gözümü Kirishima'ya çevirdim. Yeteri kadar su içmeme rağmen bir an boğazım kupkuruymuş gibi hissederek elimi bardağıma uzattım ve tüm suyu kafama diktim.
Derin bir nefes aldım, "Hayır."
"Ah, anladım."
Geri önüne döndü ve yemeğini yemeye devam etti.
Saat gece 1 olmuştu. Sabahki olaydan sonra Katsuki ile hiç konuşmamıştım.
Telefonumu elime alarak mesajlara girdim. Birkaç kez yazıp yazıp sildim ama en sonunda yazdığımı gönderdim.
Katsuki
İyi misin?
Mesajlar tek tik oluyordu. Burada internet vardı, neden böyleydi?
Şarjı bitmiş olamazdı, o her zaman şarja takardı.
İçim içimi yerken telefonu yatağa bırakıp ayağa kalktım ve odamdan çıkarak sessiz adımlarla alt kata, Katsuki'nin odasına gittim.
Derin bir nefes alarak yavaşça kapıyı tıkladım. "Katsuki?"
Ses çıkmadı, uyuyor muydu?
Bir kez daha şansımı denemek için konuştum. "Sabahki olay-"
"Beni rahat bırak, Luna."
Sesi çok yorgun geliyordu. Bir şey diyemedim. Geldiğim yöne dönerek odama çıktım.
Sabah okula gelene kadar yine Katsuki ile konuşamamıştım.
Uyanıp, hazırlanıp aşağı indiğimde Denki onun çoktan okula gittiğini söylemişti.
Okula gittiğimizde ise bana tek kelime etmemişti. Gerçi diğerlerine de çok bir şey dememişti.
Öğle teneffüsünde yemekhaneden dönerken bir koridordan sesler geldiğini duydum.
Biraz yaklaşınca Katsuki olduğunu anladım ve koridora kadar gidip duvarın ucundan koridora baktım.
Katsuki ve Aizawa sensei karşı karşıyaydı.
"Katsuki?"
"Sensei, sanırım psikoloğa gitmem gerek."
"Neden? Öfke problemin yüzündense geçen seneye göre gayet iyi bir düzeye geldin."
"Öfke mi? Ne öfkesi? Öfke falan değil sorun! Sorun hafızam!"
"Hafızan mı?"
"Luna'da bir şey var sensei! Onda bir şey var!"
"Ne demek istiyor-"
"Eksik hissediyordum! Sıçtığımın 2 haftası kendimi eksik hissettim! Siz bile bir sorun olup olmadığını sormak için beni yanınıza çağırmıştınız! O kız gelince, Luna gelince bu değişti!"
"Onunla iyi anlaştığını biliyorum, belki sadece ona değer veriyorsundur?"
"Değer?" güldü, "Ona değer veriyorum ama konu bu değil! Siz eksik hissetmiyor muydunuz? Bir şeyi unutuyoruz gibi hissetmiyor musunuz? Neden ben biri vardı diye hatırlıyorum! Onun kokusu, yaptıkları, düşüncesi, her şeyi birine benziyor ama kim bilmiyorum!"
Resmen kriz geçiriyor gibiydi. Duvarın kenarından tekrar onlara baktım.
Katsuki iki elini de saçlarına atmıştı. Gözleri yaşarmıştı, hatta yüzü biraz kızarmıştı.
"Bir şey var sensei... Onda bir şey var!"
Ellerini saçlarından çekerek elinin tersi ile gözünü bir kere sildi. "Ona hem çok yakın hem de çok uzak hissediyorum! Hem çok yakınım hem de değil gibi..."
Sırtını duvara yasladı ve yavaşça yere çöktü.
O an ağladığımı fark ettim.
Gözümdeki yaşları elimin tersi ile sildim ve onları izlemeye devam ettim.
Aizawa sensei de düşünceli duruyordu. Bir elini cebinden çıkardı ve Katsuki'nin omuzuna koydu.
"Kendine gel, Katsuki. Sen güçlü birisin."
Elini ondan çekip benim olduğum tarafa dönünce korkuyla geri çekildim.
"Ve ben, bunu çözeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakugou x Reader (Bnha x Reader)
FanfictionLuna, bir gün gece parktayken bir villainin saldırısına uğrayarak orada ölür. Ama bir melek, onu tekrardan hayata döndürür, hem de o öldükten 2 hafta sonraya. Luna parktaki bankta uyandığında hayatı tamamen değişmiştir. Çünkü kimse onu hatırlamıyord...