Bakugou x Reader (Bnha x Reader)

Uyuyan güzel

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Market, cadde, mağaza, lunapark...

Ve şimdi de okulun önü.

Takip ediyordum.

Bu çocuk kimdi bilmiyordum, ama onu markette gördüğüm andan beri her yerde karşıma çıkıyordu.

Ne zaman karşıma çıksa bana bakmıyordu, ama hep olduğum yerdeydi.

Elimdeki kahveden bir yudum daha alarak başımı hafifçe sağa çevirip arkama baktım. Güzel, hâlâ geliyordu.

Bakalım kimmiş bu piç kurusu.

Genelde kimsenin girmediğini bildiğim ara sokağa hızlıca girerek duvarın önünde bekledim.

Çocuk sokağa girdiği an yakasından tutup duvara yapıştırdım ve elimde kristalden keskin bir bıçak oluşturup boynuna dayadım.

"Kimsin sen?"

"Hey! Dur!"

"Neden beni takip ediyorsun? 1 hafta oldu, göt herif! Kimsin sen?!"

"Dur bekle dur!"

Bıçağın sivri ucunu hafifçe boğazına bastırdım. Minik bir kan damlası boğazından göğüsüne kadar inerek tişörtünün içine girdi.

"Açıklayacağım çek şu sikik şeyi!"

Bıçağı boynundan çekerek bir adım geri gittim ve nefes almasına izin verdim.

Kafasını duvara yaslayıp birkaç saniye derin nefesler aldı.

"Para ile tutuldum."

"Kim tuttu?"

"Aizawa Shota."

"Ne?"

Ne saçmalıyordu bu? Aizawa sensei neden bu çocuğu tutsun ki?

"Neden?"

"Seni kötü biri sanıyordu."

Gözlerini bana çevirdi, "Seni bir villain sanıyordu, daha doğrusu olabilir misin diye düşünüyordu. Bu yüzden peşine beni taktı, hareketlerini izlemem gerekiyordu."

Elimdeki kristal yere düşerken bir adım daha geri gittim.

Beni... Villain mi sanıyordu?

Tamam, tamam gerçekten bunu düşünmekte haklıydı.

Onun evine gittiğimden, bu okula geldiğimden beri çok şüpheli davranışlar  sergilemiştim.

Ama...

Bilmiyorum.

Sanırım yine de hayal kırıklığına uğramıştım.

Onu daha fazla dinlemeden sokaktan çıktım ve caddede yürümeye başladım.

Nereye gittiğimi bilmiyordum.

Yaklaşık 15 dakika sonra caddenin sonlarına gelmiştim ve artık çok fazla insan da yoktu.

Durup biraz dinlenmek için bir ara sokağın kenarındaki duvara yanaşıp sırtımı dayadım.

O anda biri bir anda beni çekti ve karanlığa gömüldük.

~~~~~~~~~~~~~~~

"Gerçekten bu kızı kaçırma sebebimiz ne, seni aptal?!"

"Sana söylüyorum! Bu kızda bir şeyler var!"

"Klasik bir UA öğrencisi!"

"Klasik değil! Dünyadan silinmiş bir UA öğrencisi!"

İki kişinin seslerini duyuyordum. Gözlerimi yavaşça araladım.

İlk 30 saniye etrafı bulanık görsem bile daha sonradan görüş açım düzelmişti.

"Gerçekten... Başıma gelmeyen bok kalmadı bir de kaçırıldım mı? Cidden mi?"

Karşımda iki kişi duruyordu.

Ve ikisini de tanıyordum.

Ünlü, aranan villainler; Dabi ve Shigaraki.

"Uyuyan bebek uyandı sonunda!"

Dabi sigarasının dumanını başını tersine çevirip üfledi ve geri bana döndü.

Kaşlarımı çattım, "Uyuyan güzel değil mi o?"

"Kusura bakma, başkasına uyuyan güzel dersem benim güzellik muhtemelen keser beni."

"Ya da götüne metalden bir gökdelen sokar, ha?"

Shigaraki gülerek Dabi'ye baktığında Dabi birkaç küfür mırıldanıp bacağına tekme attı.

Daha sonra sigarasını söndürüp kapıya ilerledi.

"Yemek yiyelim."

Shigaraki'de peşinden gitti ve odadan çıktılar, ben ise kilitli odada tek kaldım.