Yüksek ses

3.3K 374 159
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Saat gecenin körüydü. Dışarıdan gelen yüksek sesli rap ile gözlerimi araladım. Birkaç saniye uyku sersemliğinden ne olduğunu algılayamamıştım.

Ama daha sonra bunun Katsuki olduğunu anladım. Bu, onun dinlediği şarkılardan biriydi.

Yorganı üstümden atıp yataktan kalktım ve balkona çıktım. Odası sol alt çaprazımdaydı.

Balkonda oturmuştu.

"Şşt!"

Beni duymadı.

"Katsuki!"

Gözlerini anında bana çevirdi, kaşları her zamanki gibi çatılmıştı. Şarkıyı kapadı ve tekrar bana döndü.

"Sen kimsin de bana ilk ismim ile sesleniyorsun?"

"Gecenin köründe siktiğimin şarkısını neden açıyorsun?!"

"Keyfim ve kâhyası."

Ellerimi balkon direğine yaslayıp öne doğru eğildim. "Öyle mi? Benim de keyfim ve kâhyam sana ilk ismim ile seslenmek istiyor."

Kaşları daha da çatılı. Oturduğu puf koltuktan ayağa kalkarak balkonun bana yakın olan köşesine kadar geldi.

"Bana. Katsuki. Diyemezsin. Kimse bana diyemez. Özellikle sen." kafasını iki yana salladı, "Sen kim oluyorsun da bana Katsuki diyorsun?"

"Sınıf arkadaşın."

"Siktir git." gözleri resmen paslarlak bir şekilde kırmızıydı. Biraz daha parlarsa ışık saçacaktı.

Bir elini cebine soktu. "Arkadaşmış..." güldü, "Seninle bir bok olmam ben. Şizofren kızın tekisin."

Başka bir şey demeden telefonu eline alıp odasına girdi ve sertçe kapıyı kapadı.

İç çekerek gökyüzüne baktım. "Tanrım, tamam. Hadi diyelim hayatıma sıçtın. Şu çocuğu azıcık değiştirsen olmaz mı? Bak, anlaşma yapalım. Benim sevaplarımı al ve Katsuki'yi daha düzgün biri yap."

Bahçede olan lambalarda biri bir anda yanıp sönmeye başladı ve 2 saniye geçmeden başladı.

Tırsarak geri çekildim, "Tamam! Geri alıyorum sözümü! Tövbe tövbe... Şimdi beni de çarpar."

Odaya girip tekrardan sıcak yatağımın içine girerek gözlerimi kapadım.

"Deku? Bardağımı sen mi kırdın?"

"Kacchan! Yanlışlıkla oldu!"

"Yanlışlığını sikeyim senin! İmzalı bardağımdı o!"

2 hafta öncesine kadar alışık olduğum bağırışlar ile uyanınca istemsizce gülümsedim. Kendimi evimde gibi hissediyordum.

Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım ve üzerimi giyindim. Eşyalarımı da alarak odamdan çıktım.

"Günaydın Luna!"

Mina, kapısının hemen önünde dişini fırçalarken bağırdı. Bağırmasının ardından ağızından köpükler fışkırırken geri odasına girdi.

Merdivenlerden en alt kata, salona indim.

Çoğu kişi etrafta çantaları ile hazır bekliyordu.

"Luna! Nasılsın?" Midoriya'nın enerjik sesi ile ona döndüm.

"Katsuki'nin bağırışı ile uyanmasam daha iyi olurdum."

Midoriya anında Katsuki'ye döndü. "Kacchan! Sana bağırmamamız gerektiğini söylemiştim!"

Ben de Katsuki'ye baktığımda bana baktığını gördüm.

Kaşları yine ve yine çatıktı.

Birkaç adımda bana yaklaştı ve dişlerinin arasından tısladı. "Bana Katsuki deme, dedim."

"Keyfim ve kâhyası."

"Keyfin ve kâhyan bir gram bile umrumda değil. Sana deme dedim."

Konu değişsin diye telefonumun kilit ekranını açıp ona gösterdim. "Aa, okul saati yaklaşmış. Okula gitmeliyiz."

Kaşları düz bir hâl almıştı, gözleri anlamsız bir ifade ile telefonuma bakıyordu.

"Bu..."

Neden böyle olduğunu anlamak için telefonuma baktım.

Tabii ya, kilit ekranımda bir lunapark resmi vardı. Katsuki ile gittiğim zaman çekmiştim.

Bir dakika, hatırlamış mıydı?

Şok içinde ona döndüğüm sırada birkaç saniyeliğine gözlerini kapadı, dişlerini sıktı ve başını tuttu.

"Hey, iyi misin?"

Elimi tam ona uzatacağım sırada geri çekildi. Yine her zamanki sinirli ifadesine bürünmüştü.

"Sadece bir anlığına başım ağrıdı."

Bakugou x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin