Beden Hırsızı

2.Bölüm Kan kokusu

Koşuyordu hiç durmadan."Neler oluyor böyle ,nerdeyim ben?" Diye inledi.Kimden kaçtığını bile anlayamamıştı.Sadece koşuyordu.Nerede olduğunu anlayamamıştı."Öldüm mü acaba? " dedi.Ama hayır,nasıl öldüğünü dahi hatırlamıyordu.Birden çok susadığını fark etti.Etrafa bakındı.Karanlık bir ormandaydı.Çok uzaktan bir kilisenin olduğunu fark etti.Oraya doğru hızlı hızlı yürüdü.Korkuyordu ve çok susamıştı.Birden tökezledi. Canı çok yanıyordu.Etrafta keskin bir kan kokusu vardı.Gitmek,buradan kurtulmak istiyordu.Susuzluğu da giderek katlanılmaz bir hal almıştı.Tekrardan tüm gücüyle koşmaya başladı.Kilisede ona yardım edebilecek insanların olması mümkündü.Ormanda hızla koşarken gökyüzün kıpkırmızı olduğunu gördü."Yağmur mu yağacak acaba?" Dedi içinden.Gök gürültüsü ile irkildi.Alnına bir şey damladı,elini alnına sürdüğünde kan olduğunu fark etti.Gökten kan damlaları yağıyordu! Kalbi çok daha hızlı attı ,var gücüyle kiliseye doğru koştu.
Bir süre sonra ter içinde saçları,kolları neredeyse bütün bedeni kan içerisindeydi.Berbat bir haldeydi ancak kiliseye ulaşmayı başarmıştı.Fakat, bir gariplik vardı.Kilisenin kapısı da neredeydi? Tüm bunlar aklını kurcalarken içinde her zamankinden farklı bir ürperti oluştu.Yüzü tamamen yanmış,kocaman kahverengi gözlü bir kız ona doğru yaklaştı ama tıpkı bir titreşim gibiydi.Belirsiz bir ifadesi vardı.Elena donup kaldı kaskatı kesildi.Koca gözlü kızın dişleri kan içerisindeydi.Elena ayaklarının olmadığını gördü."Sen bir ruh musun?"
Sessizlik.

Elena yatağından fırladı.Bayan Campell aceleyle odaya girdi.
-Elena iyi misin?
-Kabus gördüm,acele etmem gerek bugün Bay Waterson ile çalışmamız var.
-Pekala,kahvaltı için seni aşağıda bekleyeceğim
Elena üstünü giyerken aynada saçlarına ve yüzüne dokundu.Koca kahverengi gözlü kız aklından çıkmıyordu.Kim onu bu hale getirmişti ki? Bunları düşünecek vakti yoktu hızlı adımlarla kahvaltı için aşağı kata indi.