Kilitli olan kutu bir türlü açılmıyordu.Diğer kutudaki bebek ise -ki şu an bebek değildi- her geçen saniye büyüyordu.Kopan parmakları pençe tarzında bir hal aldı ( multimedyada fotoğrafı var.) durmadan garip sesler çıkarıyordu.Elena ve Dean küçük kızı sakinleştirmeye çalıştıkça kız daha da hiddetleniyordu.Tıpkı vahşi bir hayvan gibiydi.Onu eğitmek ise Dean ve Elena'ya kalmıştı.Zamanla ona alıştılar küçük kız belli bir olgunluğa ulaşınca büyümeyi bıraktı.Fakat her hava karardığı vakit ortadan kayboluyor,aradan biraz zaman geçtikten sonra geri dönüyordu.Bu son zamanlarda çok tekrarlayınca Dean ve Elena'nın dikkatini çekti.Her gün nereye gidiyordu acaba? Bunu öğrenmenin tek bir yolu vardı.O da küçük kızı takip etmek olacaktı.
Kız hızlı adımlarla ormanın derinlerine doğru yürüdü.Aynı zamanda Elena ve Dean de ilerledi.Bir süre böyle yürüdükten sonra kız bir ağaç kovuğunun önünde durdu.Birtakım garip hareketler yaparak sanki biriyle iletişime geçmek istercesine el hareketleri yapıyordu.İş daha da garipleşiyordu.Ağaç kovuğunda hiçbir şey yoktu ki.Sonra birden ağaç kovuğundan büyük bir ışık demeti, gözlerini kapatmalarına neden oldu.Ağaç kovuğunda Olivette'nin yüzü belirdi birden.Kız hemen önünde saygıyla eğilerek konuşmaya başladı.
-Efendim Elena bugün tam anlamıyla iyileşti denebilir.Ama hala kilitli kutuyu açamadılar.Sanıyorum ki Dean en başta Elena'nın iyileşmesini bekledi.
-Haha! Elena'nın bu kadar geç iyileşmesinin sebebi buradaki tüm ruhlara büyü yapmamız.Artık tıpkı insanlar gibi canları yanabilecek.Bunu öncesinde sadece kölelere yapmıştık.Şimdi ise tüm ruhlara yaptık.Bu arada o kutu çok önemli bu gece kutuyu çalıp ait olduğu yere ; yani bize getireceksin.Anlaşıldı mı?
-Emredersiniz efendim.
Tekrardan gözleri kamaştı ve ağaç kovuğundan Olivette'nin yüzü kayboldu.Küçücük kızın çevirdiği işler boyunu aşar cinsteydi.Demek ki Rowena ve Olivette kutunun güvenliği için bu kıza bebekken büyü yapıp bir başka kutuya kilitlemişlerdi.Elena o gece bebeğin ağlama sesinden yakalanmasaydı şimdi ne planlar yapacaklardı belki de.Ama yine de çok geç kalmış sayılmazlardı ve akıllarında bu gece için de harika bir plan vardı.Bu gece sözün gelimi kıyametler kopacaktı!
*
Küçük kız harekete geçmişti.Elena'nın elindeki kutuyu yavaşca çekmeye başladığında Elena aniden gözlerini açtı ve kızı kollarından tuttu.O sırada Dean kızın ellerini bağlayıp sorgulamaya başladı.
-Bunu neden bize yapıyorsun? Oysa sana hep dostça davranmıştık niçin bize ihanet ettin konuşsana?!
Kız cevap vermedi ve bağlanmış olduğu yerden kollarını gerdi.Sinsice gülümsedi ve ağzından sadece şunlar çıktı.
-Beni takip ettiğinizi biliyordum.
O sırada ipleri kopardı ve korkunç bir çığlık attı.Karşılarına Rowena ve Olivette'nin olduğu kocaman bir ordu geldi.Dean orduyu görünce alaycı bir şekilde gülümsedi.
-Bizi çok aptal sanmışsınız.Elena parmağını şıklatır mısın acaba?
-Haha tabi memnuniyetle.
Elena parmağını şıklattığı an ittifak kurdukları kölelerin oluşturduğu bir ordu geldi.Bu ordu da Rowena ve Olivette'nin ordusu kadar büyüktü.
Şimdi savaş zamanıydı.Kraliyet ordusu (Rowena ve Olivette'nin ordusu) ateşe başlamak için hazırlandılar.Özgürlük ordusu ise Dean'nin komutası altında ateşe başladı.
-Elena sen lütfen sığınakta kal.Sana zarar gelmesini istemiyorum.
-Olmaz Dean bu savaşı kazanmak sadece senin hayalin değil benim de hayalim.İzin ver ben de mücadele edeyim.
Ön taraftaki birlikler durmadan ateş ediyordu.Özgürlük ordusu ise ön taraftan onlarla mücadele ederken arka taraftaki birlikler de Kraliyet ordusunun arkasına saklanmış,onlar fark etmeden etraflarını çevrelemişlerdi.Arka taraftaki birlikleri komuta eden de Samuel ve John'du.Onlar da gayet kabiliyetli savaşcılardı.Dean bu birliği onlara vermekten sakınca duymamıştı.
Haklıydı da çünkü Özgürlük ordusu şu an savaşı kazanmak üzereydi.
Özgürlük ordusu Kralityet ordusunu kocaman bir çember içerisinde ablukaya almıştı.Ordu tıpkı bir ateş topuna dönüşmüştü.
O da ne? Göz gözü görmüyordu.Simsiyah bir bulut ordunun üstüne çöktü.Son gördükleri görüntü John ve Samuel'in iki eli zincirle bağlanmış olduğuydu.Sonrasında ise Kraliyet ordusu büyük bir gürültü ile ortadan kayboldu.Rowena ve Olivette orduyu bir şekilde ışınlamışlardı.Savaş alanında sadece Özgürlük ordusu vardı.
-Olamaz John ve Samuel'i rehin aldılar.
John ve Samuel'in gitmesi orduya büyük zarar verecekti.Çünkü kölelere eğitim veren yalnızca o ikisiydi.Dean Elena'nın yanıbaşından ayrılamıyordu.Uzun zamandır birlikte olmalarına rağmen ondan ayrı düşmek istemiyordu.O sırada kalabalığın arasından bir ses yükseliverdi.
"Tanrı şahidim olsun Rowena ve Olivette'den intikamımızı alacağım."
Arkalarını döndüklerinde gördükleri kişi Linda'dan başkası değildi.
Elena koşarak Linda'ya sarıldı.
-Linda burada ne işin var?
-Ah Elena bir bilsen neler oldu.Teyzenler her yerde seni arıyor.En son tavan arasında büyü malzemeleri görünce seni medyumların kaçırdıklarını sanarak kasaba halkı bir gece evimizi taşladı.Victoria'yı kurtaracakken ben ne yazık ki hayatımı kaybettim.
-Linda çok üzgünüm ancak senin burada olman mantıklı değil çünkü senin bedenin çalınmadı.Sen doğal olarak öldün.
-Biliyorum tatlım ancak bu aşağılıklar ölüm ile yaşam arasındaki geçiti kapatarak ölen insanların huzura kavuşmasına engel oluyorlar.Çaldıkları bedenlerle uyuşturucu,hırsızlık çeteleri vs. Kurarak insanları öldürüyorlar.Elena seni bedenine döndürmem gerek zavallı Victoria kör gözleriyle ne kadar daha dayanabilir bilmiyorum.
-Pekala Linda elimizden gelen her şeyi yapıp bedenlerimize döneceğiz.Döndüğümde Victoria'ya göz kulak olacağına söz veriyorum.
-İşte benim güçlü medyumum.Sana güvenim sonsuz.
Linda ve Elena ağlayarak birbirlerine sarıldılar.Gerçekten duygulanmıştı ikisi de.Yaşananlar kolay değildi ve Elena her daim bedeninin nerede olduğunu düşünüyordu.Tüm bunları düşünürken Dean'nin parlayan gözleri Elena'yı buldu muzipce göz kırptı.
-Hanımlar bu kadar duygusallık yeter.Şu kutuyu açabilecek miyiz onu öğrenelim en başta.Ve son olarak John ve Samuel'i bulmalıyız.
-Ah evet haklısınız kutudaki büyüyü çözebilirsem buradan kaçış yolunu da belki bulabiliriz.Linda kutuyu alarak incelemeye koyuldu.Artık daha güçlü olacaklarından emindiler.
Ama yapılacak çok iş vardı.Yeni sığınaklar,yeni silahlar Samuel ve John'nu kurtarmak...
Ve kilitli kutu...
Bunca şeyin üstesinden gelebilecekler miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beden Hırsızı
ParanormalZaman zaman ürkeceğiniz,şaşıracağınız,üzüleceğiniz,aşık olacağınız paranormal bir kitap. Rüyalarınızın aslında gerçek olduğunu öğrenseydiniz? Elena,16 yaşında bir genç kızdır.6 aydır gördüğü rüyaların bu kadar gerçekçi olması bir tesadüf mü ? Yoks...