Pikniğe gidiyorum diye bölüm yazmayacaktım, piknikte yazdım. Bu kızı kimse bölüm yazmaktan durduramaz😌
Aylar sonra güncelleme: Depresyon durdurdu 😃
Bir ay sonra:
Sabah alarmın sesiyle uyandım. Agh keşke uyanmasaydım.
Istemesem de yataktan çıkıp yüzümü bile yıkamadan lanet okulun formasını giydim ve aşağı indim.
Mitsuki: "Kahvaltı yapacak mısı-"
Katsuki: "Hayır."
Çantamı alıp evden çıktım ve okula yürümeye başladım. Okulun önüne geldiğimde çatıya baktım.
Belki... bugün yapmalıyım?
Dinlemediğim derslere girdim. Hiç bir şey yemediğim öğle arasının zamanı geldi. Çatıya çıktım.
Okulun çatısından Izuku'nun kendini attığı yer gözüküyordu. Sınıra yaklaştım. Daha fazla bu işkenceye dayanamıyordum. Pişmanlık ve özlem her geçen gün artıyordu içimde. Ne zaman gözümü kapatsam yüzünü görüyordum. Rüyalarımdan asla çıkmıyordu.
Bunu atlatamayacağımı biliyordum, atlatmakta istemiyordum. Onu düşünmeden bir hayatı kabul edemezdim. Ne yapacaktım ki? Hayatımdaki en yakın olduğum insanı öldürdükten sonra okula gidip kahraman falan mı olacaktım?
O ölüyken benim yaşamaya hakkım yoktu. Ayak uçlarım sınırdan çıkana kadar ilerledim.
Kendimi tam bırakıyordum ki..."Kahraman olduğun zaman ismin Dynamight olabilir Kacchan! Hem All Might'a benziyor hem de özgünlüğün ile uyuyor!"
"Iyi fikir Izuku! Gelecekte Kahraman adım bu olucak! Söz!"
....
Ben... Söz vermiştim yine değil mi?
Hayır... Bunu yapamazdım... Ona olan bir sözümü tutsaydım bari. Onu yüz üstü bırakmak istemiyordum. Hayattan zevk almasam bile sırf onun için yaşamam mı gerekiyordu?
Yavaşça sınırdan çekildim. O bunu istemezdi. Kahraman olmayı haketmiyordum. Ama belki onun uğruna, onun verdiği isimle birkaç kişiyi kurtarabilirdim. Kurtardığım kişileri ise o kurtarmış olurdu benim gözümde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ÇATI KATI~
FanfictionArkasını döndü kollarını açtı ve kendisini arkaya bıraktı. Birkaç saniye onun için biraz uzun gelmişti. Ama bir saniyede 14 yıllık hayatı işte böyle son bulmuştu. Etrafa kan yayılıyordu. Onu gören insanlar polisi, ambulansı aramaya başladı. Ama aram...