20. BÖLÜM: Hediye

764 81 149
                                    

"Konuşmamız lazım."

Gözlerimi önümde duran sıcak çikolatadan ayırıp Hawks'a çevirdim. Buraya nasıl mı gelmiştik?

Hastaneden getirdiğim eşyaları yerleştirirken not defterimi karıştırıyordum. O sırada en arka sayfaya Hawks'ın numarasını yazıp altına da müsait olunca ara yazdığını gördüm. Hastanedeyken yazmış olmalı.

Şimdi ise evden uzak olan bir kafede konuşuyorduk. Evden bu kadar uzak bir yeri seçmesini anlıyordum. Eğer villainler hakkında konuşacaksak onlardan uzak bir yeri seçmek istemişti muhtemelen.

Izuku: "Ne hakkında?"

Hawks: "Birincisi, o verdiğim nottan sonra kahramanlara beni haber vermedin. Bana güveniyor musun?"

Izuku: "Tam güveniyorum diyemem. Sonuçta yalan söyleyip söylemediğini bilmiyorum. Fakat ortada iki seçenek var. Eğer gerçekten devlet için çalışıyorsan, ve bunun gizli tutulması için kahramanların haberi yoksa, onların güvenini kazanman uzun sürmüştür. Böyle bir durumda hepsinin boşa gitmesini istemem. Eğer yalan söylüyorsan ve Villainler ile çalışıyorsan, gördüğüm en küçük bir açıkta kahramanlara haber vereceğim."

Hawks: "Anlıyorum. Şimdi sana birkaç soru sormak istiyorum ama biliyorum ki bana tam güvenmediğin için cevap vermezsin. Bu yüzden, eğer güvenini kazanırsam bana cevap verecek misin?"

Izuku: "Veririm sanırım. Çok saçma sorular değilse."

Bunun üzerine sırıttı.

Izuku: "Ne planlıyorsun Tanrı aşkına?"

Hawks: "Güvenini kazanacak bir şey getireceğim merak etme."

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Bir hafta sonra:

Serin rüzgar yüzüme vururken bulutlu hava benim içimi olduğundan daha da karartıyordu. Kalbimin hızlı atışlarını bütün vücudumda yankılandığını hissedebiliyordum. Her şey ne kadar gerçek hissettirse de bir o kadar da sahte gibiydi. Yine de burada, çatı katında, karşımda All Might ile dikiliyordum.

Aklımdaki sözcüklerin ağzımdan çıkması zordu. Sonuçta bu sorunun cevabı, geleceğimi belirleyecekti. Stresle yutkundum ve kesik bir nefes aldım.

"Özgünlüksüz olsam da... Kahraman olabilir miyim..?"

Gözlerimi sıkıca kapatmıştım. Özgünlüksüz olduğum gerçeğini, Japonya'nın birinci kahramanına söylemekten çekinmiştim çünkü güya bu utanılacak bir şeydi.

Bu hayattan tek bir isteğim vardı. Evet demesi.

Yüzüne bakmak, yüzündeki ifadeye göre cevabını tahmin etmek istesem de gözlerimi açamıyordum. Sadece cevabı bekliyordum. Birkaç saniye... Bana neden bu kadar uzun gelmişti?

Fakat duymak istediğim sözcükleri duymacağımı tahmin etmemiştim. Her ne kadar... Tahmin edilebilir olsa da... Ondan beklememiştim. Herkese inandığı gibi bana da inanır sanmıştım. O kocaman gülümsemesiyle bu bulutlu karanlık havadan beni kurtarır, aydınlık geleceğime açar sanmıştım.

~ÇATI KATI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin