~ÇATI KATI~

34.BÖLÜM: Berbat Taklit

Doktor: "Evet, bahsetmem gereken bir şey var.

İzuku'yu tetikleyen şey daha önce yaşadığı travmalardan kaynaklı. Aile durumu hakkında bilgiye sahip misiniz?"

Aizawa: "Hayır, sadece annesi ile yaşadığını biliyorum."

Doktor: "Görünüşe göre İzuku hem psikolojik hem de fiziksel şiddet görmüş çocukluğunda. Babası tarafından." Aizawa duyduğu şey ile olduğu yerde kalmıştı. Tamam, sorunları olduğunu biliyordu ama böyle bir durumu olduğunu kesinlikle bilmiyordu. İzuku da annesi de bundan bahsetmemişlerdi.

Doktor: "İzuku'nun bulunduğu durum belki bir anısını hatırlattı ve kendisi sanki bulunduğu yerden o anıya geçiş yapmış gibi hissetti. Sizin sadece endişelendiğinizi ve yanlış hiçbir şey yapmadığınızı bilse de buna engel olamamış gibi duruyor.

Bundan sonra belki onunla konuşmaya ve bu durum konusunda daha dikkatli olmaya çalışmanız en doğrusu. Şiddete uğrayan birinin yanında yüksek sesle konuşmak, onu strese sokacak davranışlarda bulunmak sakıncalıdır. Durumu iyiye gitmezse bir psikoloğa yönlendirmek yardımcı olabilir." Aizawa şok içinde dursa da kendini toparlamaya ve soğukkanlı olmaya çalıştı. Doktoru onaylayıp birkaç işlemden sonra İzuku ile hastaneden çıktılar. İkisi de sessizdi ama bu sessizlik rahatsız edici bir sessizlikten çok huzurlu bir sessizlikti. İkisinin de buna ihtiyacı var gibi duruyordu.

Aizawa gerçekten ama gerçekten çok endişelenmişti. Böyle bir şey olduğunu asla bilmiyordu. Ona babasını hatırlattığı gerçeği içini acıtıyordu. Kendisini o adam gibi mi görüyordu? Doktora kendisinin bir suçu olmadığını ve sadece endişlenediğini bildiğini ama bu duruma engel olamadığını söylemişti. Fakat yine de Aizawa bunu kafasına takmaktan kendini alıkoyamadı.

Sadece İzuku'nun kendisine güvenmesini istiyordu.

Eve ulaştıklarında Aizawa bu günü evde geçirmeye karar vermişti. İzuku ile düzgünce konuşmaları gerekiyordu. Fakat bir sorun ortaya çıkmıştı.

Overhaul olayıyla ilgili yeni bir gelişme var gibi duruyordu. Ve Aizawa'nın acilen gitmesi gerekiyordu. Bunu asla istemiyordu ama İzuku bu durumda cidden ısrarcıydı. O villainin ne olursa olsun yakalandığını görmek istiyordu.

Aizawa: "İyi olacağından emin misin?"

İzuku: "Evet evet! Hadi acele etmeniz gerekiyor belki nerede olduklarını bulabilirsiniz."

Aizawa: "Yeni kontrolden çıkmış olmasan seni de yanımda götürürdüm ama-"

İzuku: "Biliyorum, işleri batırabilirim."

Aizawa: "Demek istediğim bu değildi."

İzuku: "Eğer yine kontrolden çıkarsam her şeyi mahvederim. Ben burada bekliyor olacağım tamam mı? Gelince konuşabiliriz."

Aizawa: "Pekala... Ama dikkatli ol. Bir sorun olursa beni ara. Zaten yakında başında durmak için Hizashi gelecek."

İzuku: "Buna gerek yok-"

Aizawa: "Hizashi kısa sürede gelecek. Nokta. Kendine dikkat et tamam mı?" Bir eliyle saçlarını karıştırıp evden çıktı. Izuku derin bir nefes verdi. Kendini hep yük gibi hissetmekten ne zaman kurtulacaktı?

Zaten çok kısa bir süre sonra Hizashi geldi. Yanında tonca yemek getirmişti. Bu ailede en çok yiyen iki kişi Hizashi ve İzuku'ydu. Bu yüzden Hizashi bolca yemek getirdiğinden emindi.

İzuku şikayetçi değildi. Sonuçta bütün gece uyanık kalmıştı ve öğlene kadar da bir şey yememişti. Şu anda güzel bir yemek en çok ihtiyacı olan şeydi.
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••