33.BÖLÜM: Kötü Anılar

346 38 113
                                    

Hawks ile eve doğru yürüyorduk. Tomoe kolyenin içinde olduğu için şu anda benimle değildi.

Bir eşyaya bağlı olan hayaletler istedikleri zaman ya da o eşyaya sahip olan insanın istediği zaman eşyanın içine girebiliyorlardı. İçeride farklı bir alan var mıydı bilmiyordum. Ama dış dünya ile bağlantıları kesiliyordu.

Kolyeden ben istemediğim sürece çıkamıyordu sanırım. Ama istediği zaman bana bunu haber verebiliyordu. Bu anlatması biraz tuhaf bir durumdu. Direkt içimde hissediyordum çıkmak istediğini.

Eve gelirken yolda bunu denemiştik. Bu boyutlarla ilgili daha fazla merak ettiğim şeyler vardı ve bunların cevaplarını nerede bulacağımı bilmesem de danışabileceğim birinin olduğunu biliyordum.

O da bana kolyeyi veren adamdı. Onun bir şeyler bildiğinden emindim.

Hawks yaralarım konusunda yardım etmek için ısrarcı olsa da evdekilerin uyanmasını istemediğim için reddettim. Rahat etmiş gibi durmuyordu bu yüzden bir şey olursa haber vermemi söyledi.

Düşünmesi beni mutlu etmişti açıkçası. Tomoe'nin özgünlüğü ile yardım etmesini bir süre sonra yapacaktık. Daha yeni özgür olmuştu sonuçta kız.

Telekinezi ile camı açtıktan sonra odaya girdim. Shinso uyuyordu. Saat ise sabaha yaklaşıyordu. Bütün gece uyanık kalmıştım.

Banyoya girip soğuk bir duş aldım. Çizikler ve morluklar çok acıyordu ama belli edemezdim. Bunu kendim halletmem gerekiyordu.

Duştan çıkınca salondan ilk yardım çantasını aramaya koyuldum. Aizawa-san salonda değildi, büyük ihtimalle Hizashi-san onu odalarına götürmüştü.

Çantayı nedense bulamıyordum. Her zaman koyduğumuz yerde değildi. Belki Aizawa-san veya Hizashi-san'ın ihtiyacı olmuştu ve onların odasındaydı.

Yine de alt kattaki banyodan biraz sargı bulmuştum. Salondaki koltuğa oturup sargıyı açtım ve bir iki yaramı sardım. Çok düzgün olmamıştı ama şimdilik idare ederdi. Tabii önceki sargılarımı da tekrar sarmam gerekmişti. Gerçekten bir mumyaya benziyordum.

Sargıyı kesmek için makas bulamamıştım. Salondan sonra mutfağa gittim ve sessiz olmaya çalışarak makas aramaya başladım.

İzuku: "Nerede bu makas... Nerede..." (Fısıldayarak)

Aizawa: "İzuku?"

Hassiktir.

Bir anlık seslenme ile yerimden sıçradım ve Aizawa-san'a baktım. Yeni uyandığı için biraz yorgun duruyordu.

İzuku: "Ah Aizawa-san! Korkuttunuz beni. Niye bu kadar erken uyandınız ki?" (Siz ile mi konuşsun yoksa sen ile mi bilemedim. Sen ile yazarsam fazla arkadaşımsı olur gibi düşündüm.)

Aizawa: "Aynısını sana da sormalıyım." Dikkatlice yüzüme bakıyordu.

Alt raflara baktığım için yerde oturuyordum. Ayağa kalkarken Birkaç çizik çok acımıştı ama ses çıkarmamaya çalıştım.

Tam bir şeyler diyecekken yaklaşıp bir eliyle yüzümü tuttu ve yanağımdaki morluğa baktı.

Aizawa: "Ne zaman oldu bu? Yeni gibi duruyor."

İzuku: "Dün antreman yaparken oldu..." Birkaç saniye yüzüme baktı, sanki yalan söylediğimi anlamış gibiydi. Sonra gözlerini üstümde gezdirdi ve kaşlarını çattı. Bir anda kolumdan tutup tişörtümün kol kısmını yukarı çıkarmaya başladı.

İzuku: "A-aizawa-san! Bir saniye-" kolumu çoktan açmıştı. Baltadan kaynaklı omzumda bir çizik vardı ve yara açıldığı için tişörtüme kan bulaşmıştı.

~ÇATI KATI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin