Minho'nun dudakları Chan'ın bu hareketi ile kendiliğinden serbest kaldı.
"Ya içeceksin, ya içeceksin"
Minho yeni kendine gelmiş gibi yutkunup gözlerini bir kaç kez kırpıştırdı. Chan'ın gözlerine baktı. İkisininde bakışları yoğundu. Neden yoğun olduklarını anlamlandıramadılar. Sadece bakışlarını kaçırmadan birbirlerine bakmaya devam ettiler. Peki bu yoğun bakışmayı ne mi böldü?
Hyungunun sözünü dinlemeyip terinin son damlasına kadar akıtan ve hasta olan Minho'nun hapşırığı.
Chan yüzüne gelen tükürkler ile gözlerini sımsıkı kapattı. Gözlerini yavaşça açıp Minho'ya 'cidden mi?' der gibi baktı. Minho Chan'ın ifadesini görmesi ile kaşlarını sinirle çattı.
"Sana dibime gir diyen kimdi?! İstemiyorum çorba içmek! Et istiyorum ben!"
"Minho saçmalama, hastasın. Ne eti?"
"Banane"
Kollarını göğüsünde birleştirip başını yana çevirdi. Chan tepsiyi aralarından kaldırıp yere koydu. Minho'ya biraz daha yaklaşıp yüzünü avuçları arasında aldı ve kendine döndürdü.
"Minho, sana ne dedim ben? Terleme dedim değil mi? Peki sen ne yaptın? Terledin. Sonuç? Hasta oldun. Şimdi cidden sözümden çıkman gerektiğine mi inanıyorsun?"
Minho burnunu çekip gözlerini Chan'a dikti ve sinirle kuruyan dudaklarını araladı.
"Ben mi istedim terlemeyi? Yada hasta olmayı? Yemicem istemiyorum. Et istiyorum ben!"
Dudağını büzüp sulu gözleri daha da sulanınca, Chan gülmemek için kendini zor tuttu. Küçük bedenin yanına geçip onun gibi ayaklarını yatağa uzattı ve sırtını yatak başlığına verdi. Küçük bedeni kolunun altına alıp, boş eli ile de küçük eli kavradı. Baş parmağı ile elinin ğstünü okşarken bir yandan da omzunu okuyordu.
"Tamam. Sen nasıl istersen. Akşam için internetten et söyleyelim ama şimdi çorbanı içeceksin"
"Uykum var"
Sesinin oldukça güçsüz çıkmasına karşı Chan biraz daha çekti kendine Minho'yu. Minho hafiften yan dönüp iyice sırnaştı Chan'a.
Chan omuzundaki elini saçlarına çıkartıp saçlarını okşamaya başladı. İlk defa dikkat etmişti kokusuna. Aldığı koku ile kıkırdadı. Neden bebek şampuanı gibi koktuğunu düşündü. Daha sonra 'her neyse' diyerek gözlerini kapattı. Kollarındaki bedenin bebek kokusu ile saatlerce orada bekleyip küçük bedenin rahatça uyumasını sağladı.
︾
❝Bunu Ankara'nın bağları eşliğinde yazdım :" Umarım beğenirsiniz. Yazım yanlışlarım için özür dilerim.︾
🦊🐺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⌠ Hold my hand ⌡ MinChan
FanfictionLee Know sadece, gruptaki tek hyungu olan Chan'a içini açabiliyordu..