"Hyung- Ay N'oluyor?!"
İkili şokla ayrılıp kapıya baktı. Chan sinirle bağırdı.
"Gel göstereyim ne olduğunu Jeongin!"
Chan hızla Minho'nun üstünden kalkmaya yeltenince Jeongin hızla kapıyı kapatıp kaçtı. Hyunjin'in yanına gidip sevgilisini kolundan çekiştirerek ikilinin dedikodusunu yapmaya başladı. Bu sırada ise Chan kahkahalar ile gülen sevgilisine boş gözler ile bakıyordu.
Derin bir nefes alıp sevgilisinin gülüşüne karşı gülümsedi. Çok güzel gülüyordu. Dayanamayıp gülen sevgilisinin yüzüne öpücükler kondurmaya başladı. Aynı zamanda gıdıklamayıda ihmal etmiyordu. Minho gülüşleri arasından Chan'a durmasını söylüyordu. Chan sonunda gıdıklamayı bıraktığında öpücüklerinide sonlandırdı.
İki sevgili kocaman gülümseyerek birbirlerine baktılar.
"Şarkıyı göstermeyecek misin?"
"Hayır"
"Ya niye?"
Minho'nun mızmızlanmasına karşı kıkırdadı Chan. Diğer üyelerin yanında bırak mızmızlanmayı, tatlı bir ses dahi çıkartmazdı. Chan bir şey söylemeden ayağı kalkınca kaşları çatıldı Minho'nun.
"Yah! Bende görmek istiyorum"
"Sonra"
Minho gözlerini devirdi.
"Sonra bakarsam şarkıyı nasıl bilip söyleyeceğim salak"
"Şirket onaylarsa göstereceğim Minho"
Minho yanaklarını şişirip kollarını birleştirdi.
"İyi. Gidiyorum ben. Şarkı onaylanınca görüşürüz"
Chan kahkaha atıp, ilerleyen sevgilisine kollarını sardı. Minho beline sarılan kollar ile durdu. Chan'dan geri adım beklerken Chan'ın kulağına fısıldadığı şey ile dirseğini Chan'ın karnına geçirip odadan çıktı.
"Görüşürüz minik bebeğim"
Minho aklına geldikçe gülümsememek için zor tutuyordu kendini. Sinirle(!) Felix ile kaldığı odaya girdi. Yatağa yatıp kollarını birleştirdi.
Daha sonra ne yaptığını fark edip boğazını temizleyerek. Ona gülümseyerek bakan çocuğun bakışları altında kollarını açtı. Telefonuna elini attı. Sinirle nefes verdi. Chan'ın odasında kalmıştı. Felix'e tek kelime dahi söylemeden ayağı kalkıp hızlı adımlar ile odadan çıktı.
Chan'ın odasına adeta dalıp Chan'a bir şey aöylemeden telefonunu aramaya başladı. Chan'ın kıkırdamasıyla ona döndü. Chan elinde Minho'nun telefonu, Minho'ya gülümseyerek bakıyordu. Minho kaşlarını çatıp telefonu almak için hamle yaptı.
Chan telefonu arkasına saklayıp sevgilisinin yüzüne yaklaştırdı yüzünü.
"Öpücül ver, telefonunu al"
"Chan saçmalama. Ver telefonumu"
"Chan?"
Chan'ın sorgulayıcı bakışlarına sinirle gözleirni devirdi.
"Chan hyung!"
Chan gülüp dudaklarını uzattı sevgilisine. Minho gözlerini devirip gülmemek için kendini tutarken dudaklarını birleştirdi Chan'ın dudaklarıyla.
︾
❝Öncelikle, dün bana bildirimler gelmedi. Bölümü yazmak için girince bildirimleri gördüm. Bu yüzden geç yanıt verdiğim herkesten özür dilerim💜Umarım beğenirsiniz. Yazım yanlışlarım için özür dilerim︾
💦💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⌠ Hold my hand ⌡ MinChan
FanfictionLee Know sadece, gruptaki tek hyungu olan Chan'a içini açabiliyordu..