Bölüm şarkımız;
Selamı Şahin - Sen Sevdalı Ben Belalı
Keyifli okumalar dilerim.☘️
Günümüz...
Elimi demir parmaklıklara değdirerek yürümeye devam ettim. Parmağımdan kurtulan her bir demir çubukta sanki geçmişim gözlerimin önünden akıp gidiyordu.
Kulağıma geçmişten gelen çocuk kahkahaları doluyordu. Anıların zihnimden akıp gitmesine bir süre daha izin verdikten sonra yolun kenarına park ettiğim arabaya doğru ilerledim. Bu şehre adım atmayalı yıllar olmuştu.
Kendimde bu gücü nasıl bulduğuma hâlâ hayret ediyordum. Oğuz'u atlattığımı düşünsem de onu, bana hatırlatacak herhangi bir şeyde yine darmadağın oluyordum. Bunu artık halletmem gerektiği için yıllar sonra yine bu şehre dönme kararı almıştım. Ancak buraya gelmek için günler geçmesi gerekmişti. Her yerinde anılarımın olduğu bu sokağa adım atmak benim için tahmin ettiğimden de zordu.
Şehre dönmemin en büyük nedeni Oğuz'a olan zaafımı yenmek olsa da bu kararda çok iyi bir yazılım firmasından teklif almamın da payı büyüktü. Yetişkin bir kadın gibi davranıp artık geçmişten korkmayı bir kenara bırakmalıydım.
Derin bir nefes alıp motoru çalıştırdım. Çocukluk anılarımla dolu olan yolları geçerken aklımı dağıtmak için üstün bir çaba harcadım.
Bu konuda ne kadar başarılı olduğumsa tartışılırdı. Radyoyu açıp özellikle nostaljik şarkıların çıkmayacağından emin olduğum bir kanal seçtim.
Tanıdık sokakları geçerken gözlerimi kapatmak, o yerleri görmemek istedim. Elbette böyle bir şey mümkün olmadı. Ölmeyi tercih edecek kadar çok canım yanmıyordu.
Sizin anlayacağınız senin için ölürüm, sensiz yaşayamam cümlelerine inancımı kaybedeli yıllar olmuştu. Hem de tam on yıl...
Olmuyor işte! Kalbimi sustursam zihnim konuşmaya devam ediyor! En güzeli senelerdir oynadığım oyunu oynamak. Yani hiçbir şey yokmuş gibi davranmak ve mümkünse iç sesimle konuşmamak.
Şirkete ulaştığımda arabayı otoparka bırakıp merdivenlere yöneldim. Birkaç gün önce görüşmek için buraya geldiğimde içimde çok mutlu olacağıma dair bir his uyanmıştı. Sanki önümdeki taş binanın fiziken hissedilebilecek bir sıcaklığı var gibiydi.
Belki de bu şehrin bana yuva olmasını sağlayacak insanlar birkaç metre uzağımdaydı ya da ben yine kendimi kandırıyordum.
Zihnimi susturmayı beceremeyince merdivenleri çıkıp otomatik kapıdan geçtim. Danışmadaki çalışana Ömer Bey'le görüşmeye geldiğimi söyleyince önündeki telsizi alıp birilerini aradı.
Beni beklediklerini teyit ettikten sonra asansörün olduğu tarafı işaret etti. "Buyurun, Ömer Bey sizi bekliyor."
Başımla selam verip devam ettim. Görüşmeye davet ettikleri gün Ömer Bey'le tanışamamıştım. O yüzden işe başlamadan önce kendisiyle tanışmam için bugün beni tekrar davet etmişti.
Asansöre binmek üzere hızlı adımlarla koridorun başına ulaştığımda birkaç gün önce görüşmeye geldiğimde tanıştığım Serkan Bey'le karşılaştım.
Beni görünce gülümseyip önden geçmem için yol verdi.
"Leyla Hanım, günaydın."
Selamını kabul ettiğimi belli edercesine başımı salladım. "Teşekkürler Serkan Bey, size de günaydın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki Bir Gün || Berna Aslıhan
RomanceLeyla ve Oğuz, henüz iki küçük çocukken sevmişlerdi birbirlerini. Kader onları bir araya getirdiği gibi her defasında hayatın başka bir köşesine savurmayı da ihmal etmemişti. Leyla, polis çocuğuydu ve yine babasının tayini çıkınca oradaki hayatı ard...