-Gözümün Gördüğü Göğsümün Bildiğiyle Bir Değil-

1K 125 83
                                    

Bölüm şarkımız;
Batuhan Kordel - Sıcak Şarap
Herkese keyifli okumalar :)

☘️

Oğuz'un gözlerindeki bakış saf öfkeyle doluydu. O kadar sinirliydi ki bakışlarıyla Enes'i yok etmeye çalışıyor gibiydi.

Ayaklarımı yerinden kıpırdatmaya çalışsam da bunun bir etkisi olmadı. Arkasını dönüp gitmesine müsaade edemezdim. Yıllar önce benim düştüğüm hataya düşmesine seyirci kalacak değildim. Elbette düştüğüm durumun gayet basit bir açıklaması vardı.

Tıpkı Oğuz'un seneler önce son derece mantıklı bir açıklamasının olduğu gibi...

Nasıl bir karmaydı bu böyle? Hatamı daha ne kadar yüzüme vuracaktı? Ben zaten Oğuz'u anlamıştım. Tam anlamıyla olmasa da onun yaşadığı şeyleri yaşamıştım. Gerçekten bunun olmasına gerek var mıydı?

Onu daha ne kadar iyi anlayabilirdim ki... Karma durup durup karşıma daha fazlasını çıkarıyordu.
Oğuz arkasını dönmek üzereyken birden dilimin bağı çözüldü ve bana aylar önce söyledikleri aklıma geldi.

"Hani arkanı dönüp gitmezdin? Hani bana hesap sorardın? Ne oldu? Başına gelmeden konuşmak çok kolaymış değil mi?"

Hızla arkasını döndü ve elinde tuttuğu poşetleri gösterdi.

"Hiçbir yere gittiğim yok. Kendi evimde yarı çıplak bir erkek görmenin şaşkınlığıyla elimdekileri yere düşürmüştüm." Tekrar torbaları işaret etti. "Müsaadenle bunları içeri alalım. Bütün apartman bizi dinlemek zorunda değil."

Poşetleri çok da önemli değillermiş gibi öylesine bir köşeye bırakıp evin kapısını kapattı. Gözlerindeki öfke hâlâ yerli yerinde dururken yumruk yaptığı elleriyle salona girdi. Pantolonunun üzerindeki hayali tozları silkeledikten sonra koltuğa oturup gözlerime baktı.

"Açıkla..."

Ellerimi birbirine kenetleyip yanına ulaştım. Sanki Enes yanımızda değilmiş gibi davranıyorduk. Yanına oturdum ve ellerine uzandım.

"Kendi evimizde seni aldatacak hâlim yok değil mi? Ayrıca Enes evli."

Uzun zaman sonra kendi ismini duyan Enes yanımıza doğru birkaç adım attı.

"Yani evet, kusura bakmayın."

Ne dediğinin o bile farkında değildi bence. Yanımıza yanaşmaya devam ederken Oğuz eliyle durmasını işaret etti.

"Gömleğini giyip öyle gelirsen sevinirim."

Enes elindeki gömleği havaya kaldırıp Oğuz'un birkaç dakika önce temizlenmiş lekeyi görmesini bekledi. Tamamen temizlendiği söylenemezdi ancak en azından ağır şeftali kokusu geçmişti.

"Çok isterdim ancak gömleğim ıslak."

Oğuz, ya sabır çekercesine başını diğer tarafa çevirdi.

"Tamam, geç otur."

Derin bir nefes alıp olanları anlatmaya başladım.

"Şirketten çıktıktan sonra kurabiyeleri almak için eve giderken birden şekerim düştü. Sanıyorum havaların ısınmasından kaynaklıydı çünkü aç değildim ve iğnelerimi zamanında olmuştum."

Oğuz, gözlerini Enes'ten ayırmıyor sadece başıyla beni onaylıyordu.

"Bilincim kapanmak üzereyken Enes yardımıma koştu. Beni eve çıkardı ve ilk müdahaleyi yaptı."

Oğuz, Enes'in doktor olduğunu bilmiyordu. Onu o kadar çok kıskanmıştı ki hakkında herhangi bir şey anlatmama bile izin vermemişti.

"Kendisi doktor." dedim Oğuz'un garip bakışlarının anlam bulması için.

Belki Bir Gün || Berna AslıhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin