Bölüm Şarkıları
Tom Odell- Another Love
Tuğkan - Seni Çok Özlüyorum"Binlerce Kez Seni Seviyorum"
"O gece çatı katımın ışıklarını söndürmüştüm çünkü sen vardın Arden."
25.08.2017
Avuç içine sığdırmak istediğim anıları ellerimden kayıp gidiyordu. Bazen bir söz bazen de de bir kişi ve ben öylece izliyordum. Kaybolmalarının sebebi kötü anların bir karabasan gibi üstününe çullanmasıydı. Bu sebeple güzel olan her şeyin bir sonu vardı.O anlara yetişememekten çok yorulmuşum Arden. Ben anılarımın arakasından bakarken de yorulmuş ve perişandım. Hiç bitmeselerdi her şey çok farklı olurdu ama bu imkansızdı öyle değil mi? Günler önce seninle yaşadığım o dakikaların toz olup uçmaları gibi kolay olsaydı keşke.
Ben günleri yine sayarken onlar yarın yokmuşçasına geçiyorlardı. Bugün saydığım yedinci gündü ve ben seni öylece izlerken yetişmiyordum günlerin öylece geçip gitmesine.
Gün güneşli olmak ile bulutlu olmak arasında gidip gelirken insanlarda günün değişkenliğinden olsa gerek bıkmış ve usanmış gözüyorlardı. Ya da her zaman ki halleriydi ve ilk defa benim dikkatimi çektikleri için öyle düşünüyordum.
İnsanların hayattan bıkmış halleri ve yaptıkları işten bir tat almıyor oluşlarını oturduğum yerden izliyordum. Yaptıkları iş onlar için bir zorunluktan ibaretti. Okuldan çıkan bir öğrencinin yüzündeki o bıkmış ifade ise asla anlaşılmıyor oluşları olarak görüyorlardı.
Derin bir nefes alıp oturduğum bankta bacaklarımı kendime çekip kitabımı okumaya devam ettim. Okuduğum satırların anlamının büyüklüğü yüreğime bir yük gibi oturunca az önceki anlamlı bakışlarım ifadesizleşmişti.
"Nasıl oluyor da insanı mesut eden bir şey aynı zamanda felaketinin de kaynağı oluyor?" diyordu
Bu bana çok tanıdık geliyordu. Tam olarak dediği şeyi yaşamamış olsam da çok tanıdık geliyordu. Ben sanki bunu her gün yaşıyordum ama asıl felaketi henüz yaşamamıştım. Felaketim sendin değil mi Arden? Peki ben bunu bildiğim halde neden felaketime yani sana doğru yürüyordum.
Ayaklarım çıplaktı, kalbimde tamamen sana açıktı yürüyordum sana doğru. Kalbime değecek ayağıma batacak hiçbir şeyi umursamıyordum. Her şeye hazır gibiydim ama peki ya hiç hazır değilsem senden gelen en büyük felakete?
Kursun bahçesin de ve her zaman ki bankta oturuyordum. Dersimin başlamasına saatler kala gelmiştim. Sabah erkenden ilk defa haftalar önce aldığım psikiyatri randevusuna gitmiştim. Berbat dakikalar geçirmiştim. Gitmeyi kendim istemiştim fakat birinin , hiç tanımadığın birinin birden bire hayatın hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışması yabancı bir duyguydu. Kendim gitmek istemiştim. Zaten bunun için beni zorlayacak biri yoktu. Duyduğum sesler ve gördüğüm gölgeler hiç normal değildi. Hiçbir zaman iyi olamamıştım ama son zamanlarda sık sık duyduğum sesler beni korkutuyordu.
Seanstan çıkınca doğruca kursun bahçesine gelmiş banka oturmuştum. Amacım kitap okumaktı fakat okuduğum kitap aklımın başka bir yerlere yani sana kaymasına sebep oluyordu.
Kitabı kenara koyup telefondan saatime baktığımda daha yarım saatin kalmış olduğunu fark ettim. Kafamı kendime çektiğim dizlerime gömdüğümde içimdeki sıkıntı geçsin istiyordum. Günlerdir var olan bir sıkıntıydı geçmek yerine daha da artıyordu.
Bunun sebebi sendin. Seninle konuştuktan sonra hayal kırıklığına uğramıştım. Bu yetmezmiş gibi daha önce muhattap olmadığım insanlar ile muhattap olmaya başlamıştım. Haberin olmasa da sana kırgındım ve seninle ne kadar çok konuşmak istesem de seni gördüğüm an yolumu değiştiriyordum. Sen farkında değildin belki ama senden uzak duruyordum kendimce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP RİTİMLER
Novela JuvenilBir hayal. Bir an. Bin dokunuş. Bir ölüm. Bir kaçış. Parmak uçlarındaki ritim ona aşacağı okyanusları vadediyordu. Tek bir an kalbinin yerini bulmasını sağlamıştı. Bir dokunuş ona binlerce kirliliği hatırlatıyordu. Parmak uçlarındaki ritim...