Bölüm ŞarkılarıModel - Sarı Kurdeleler
Emre Aydın - Duymak İstiyorum"OYSAKİ LUNAPARKLAR KAHKAHALAR İÇİN DEĞİL MİYDİ?"
İnsanların büyük karamsarlıklarını temsil ettiğini düşündüğüm kara bulutlar etrafı sarmıştı. Şiddetli bir rüzgar kurs bahçesindeki ağaçların son yapraklarının da teker teker düşmesine sebep olurken, çatılara çarpıp kulakları rahatsız edecek bir gürültü bırakıyordu. Kursun müdavinleri ise dışarıda bir dakikadan fazla beklemeye dayanamıyordu. Yağmur geleceğini haber verirken evden çıkmadan önce şemsiyeler alınmış, yağmurluklar giyilmişti çünkü aniden yağacak olan yağmuru kimse güzel karşılamazdı. Belki de bu yüzdendi yağmurun gelişini haber verişi.
Seni beklerken sırt çantamın kollarını tutmuş şiddetli rüzgarı yok sayıyıyordum. Bakışlarım rüzgarın etkisi ile yere düşen yapraklara kayarken gözüme çarpan bir yaprağı eğilerek aldım.
Sararmış bir yapraktı fakat henüz kurumamıştı. Ağacından koparıldığından kuruması da zaman almazdı zaten. Tıpkı birbirinden ayrılmak zorunda kalan insanlar gibi o da ağacından koparılmak zorun kalmıştı.
Çantamdan kitabımı çıkartıp yaprağı okurken her sayfasında farklı bir duyguyu yaşadığım kitabın arasına sakladım.
Sıkıntılı bir nefes verdiğimde havanın tüm o karamsarlığı içime sinmişti. Her şeyden, herkesten, her kelimeden bir şey çıkaracak kadar karamsar hissediyordum.
Sana anlatamadıklarımdan geriye kalan yüktü belki de Arden. Kimseye ve sana anlatamadıklarımının ağırlığıydı. Bu sabah yanağımda patlayan bir tokatın daha bıraktığı izden kalan kötü histi belki de. Belki de bana dokunduğun kötü anlar akbaba gibi zihnime üşüştükleri içindi. Kısacası sevgilim biriken her hissin ağırlığını taşıyorum şimdi.
İçimde konuşmayı bekleyen binlerce duygu varken şu an sadece seni ilk gördüğüm anda beliren duyguyu sana anlatmak istiyordum. Hissettiklerimi anlatmak için beni sevmeni mi bekliyordum? Bilmiyorum. Tüm zamanım zaten beklemek ile geçmişken hala beklemek bana fazla geliyordu sanırım.
Seni gördüğüm ilk an da sanki güpegündüz gökyüzünde kocaman bir yıldız belirmişti sadece bizim gördüğümüz. Sen yıldıza bakarken ben sende kalmıştım.
Arden çünkü ben sana ne zaman baksam sen başka yere bakardın. Ya da bana baktığını düşündüğüm her an bomboş bakardın. Haksızlığa uğrardım kendimce.
O zamanlar şehrin her tarafına yayılırdı kokun belki de her tarafı sen kokuyor sanıyordum. Ara sokaklarda arıyordum seni. Bir kaldırım kenarında karşılaşırız sanıyordum. Öylesine baktığın bir an da gözlerim ile sesleniyordum sana. Duymuyordun beni. Bir kez daha, bir kez daha. Çatı katımın rutubet kokan yalnızlığın da defterime seni yazıyordum bu sefer. Yanlızlığımı, yalnızlıkla bastırmaya çalışıyordum. Bazen ağlıyor, bazen korkuyordum bazen ise sadece özlüyordum sevgilim.
Sonra bir kez daha aynı yıldız belirmişti gökyüzünde lakin yıldıza bakmak yerine birbirimizde bakmayı tercih etmiştik. Bana bakmayı tercih ettiğin o an kalbinde kalbimi görmek istemiştim.
Sevgilim, bugün yılların yükü olan kelimeleri sana söyleyecektim.
Kurstan ayrılacağım an bana mesaj atmış, seni beklememi istemiştin. Bu fikir bana çok cazip gelince bahçede seni beklemek istemiştim. Dakikaların nasıl geçtiğini bilmediğim geldiğini görmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP RİTİMLER
Novela JuvenilBir hayal. Bir an. Bin dokunuş. Bir ölüm. Bir kaçış. Parmak uçlarındaki ritim ona aşacağı okyanusları vadediyordu. Tek bir an kalbinin yerini bulmasını sağlamıştı. Bir dokunuş ona binlerce kirliliği hatırlatıyordu. Parmak uçlarındaki ritim...