"İyileşeceksin" diye fısıldadı Toprak.
- "Git Toprak." diyebildim sadece. Şaşırmıştı, gözleri neden böyle bir şey söylediğimi sorgular gibi bakıyordu. "Ben seni ittiremiyorum, sen git işte. Durma burada." diye bağırdım yüzüne bakmadan. Çaresiz bir şekilde dudaklarımı ısırdım. Ne yapacağımı bilemediğim zamanlarda dudaklarımı kanatana kadar ısırırdım çünkü. Kumların üzerine fırlattığım çantamı alıp hızla arkamı döndüm ve geriye bakmadan yürümeye başladım.
-"Açelya bekle, yalnız bırakamam seni bu halde."
-"Ben yalnız kalmak istiyorum, benim fikirlerim senin isteklerinden daha önemli. Yalnız bırak beni Toprak!" Yalnız kalmak çoğu zaman güzel bir şey. İnsan, ruhunu yalnızlıkla besler. Aceleyle bir taksi çevirdim. Taksiye biner binmez Seçil'i aradım. Telaşla telefonu açar açmaz nerede olduğumu sordu, sorusuna cevap vermeden direkt bir soru yönelttim ona "Bu gece sizde kalabilir miyim?" Anne şefkatinde olan yumuşak ve sıcak ses tonuyla cevap verdi. " Tabii kuzum her zaman, sen iyisin değil mi?" İyi olup olmadığımı söylemeden direkt görüşürüz dedim ve telefonu yüzüne kapattım.
Mesaj kutusuna girdim ve hızla bir mesaj yazmaya başladım.
Annem
*'Anne ben bu gece Seçillerde kalacağım, iyi geceler."
Kapının önüne geldiğimizde taksiden indim ve derin bir nefes aldım. Daha ben kapıyı tıklatmadan Seçil hızla kapıyı açtı ve bana sımsıkı sarıldı. Hızla Hülya teyze ye selam verip Seçil'in odasına geçtik.
-" Bize şöyle güzel birer kahve yapayım ben, biraz da çikolata getireyim de mutluluk hormonlarımız artsın. Bu surat ne Açelya hadi git bi elini yüzünü yıka kendine gel." Hafif tebessüm ederek başımı aşağı yukarı salladım ve banyoya doğru ilerledim. Kafamı dağıtacak bir şeyler yapmalıydım. Film izleyebilirdik. Hızla odaya gittim ve Seçil'in bilgisayarını açtım. Tam o sırada Seçil içeriye girdi ve " Açelya bana hislerini anlatmamak için hemen film açmaya kalkışma, tanıyorum seni ben. Gel otur konuşacağız." dedi Seçil, ısrarcı bakışları üzerimde gezinirken.
- "Seçil ben ne yapmam, ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Ufak bir şeyde hemen çökmek istemiyorum ama hislerimle savaşamıyorum da."
" Kuzum. 'Hisler canavarlara benzer, sen ne kadar savaşsan da en sonunda kazanan hep onlar olur.' Akışına bırakman lazım. Hayat seni layık olduğun yere getirecek."
Her ne zaman iyi hissetmesem Seçil'in sözleri ilaç gibi gelirdi. Her defasında haklı olurdu. Hiçbir şey söylemedim. Benim için getirdiği battaniyeyi üzerime aldım ve kendimi uykuya bıraktım.
Ertesi Gün
-"Hadi kalk uykucu hanım, okula gitmemiz lazımm." Ovuşturarak zorla göz kapaklarımı açtım. Dün neden buraya geldim, ne zaman uyudum hiçbir şey hatırlamıyordum. Sorgulamadan direkt kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Mutfakta kahvaltı hazırlayan Hülya teyzenin yanına gittim ve ona yardım etmek için kollarımı sıvadım. "Günaydın Hülya teyzooş" -"Günaydın kuzuum."
Hızla kahvaltı yaptık ve yola çıktık. Okulumuz buradan 10 dakikalık yürüme mesafesiydi ve biz bugün yürümeyi seçtik. Seçil'e anlatacaklarım vardı. Konuya nasıl girmem gerektiğini bilmeden pat diye konuşmaya başladım.
-" Seçil, seni rüyanda birisi öptü mü hiç?"
" Aahhahah Açelya sakın rüyamda biriyle öpüştüm deme gülmekten okula yetişemem."
-" Ya ben ne yapayım bilinçaltım öyle şey yapmış ayrıca öpüşme denemez ona o beni öptü yani şey işte yanağımdan."
"Heyecandan mı desem utançtan mı bilemedim ama kıpkırmızı oldun Açelya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AÇELYA
Teen Fiction17 yaşında hayatının en güzel yıllarını yaşayacağını zanneden Açelya, hem güzel hem de kötü zamanlar geçirir. Bir anda hayatına giren Toprak onun hayatının aşkı olur. İyi kötü tüm zamanlarını birlikte geçirmeye başlarlar...